BÖLÜM 33 - ÇOK SEVME 1

4.1K 366 256
                                    

Ay Hello! Nasılsınız? Uzun zaman olduuuuuu! Sizi ve yorumlarınızı çok özlemişimmmm. Solmuş Mürekkep ilk kitabı çıktı umarım beklentilerinizi karşılamıştır. İkinci kitabı da final bölümüyle eş zamanlı olarak çıkacak.

Bu arada hazır gelmişken buradan duyuru yapayım. Çalıntı Hayat bitmek üzere bitince çoğunluğun beklediği Koruyucu Meleğim kurgusuna devam edeceğim. Sizleri de bekliyorum oraya canımssslar!

Veee çekiliş kazananlar: @defne_tufan7 ve @aloraislamova oldu! Benimle iletişime geçin!

Seviliyorsunuz

-M

🎈

Olaylı bir Regional'dan sonra kapanışı Devrim ile yakınlık kurup Ahmet ile film izleyerek gelmek yaşanılan her şeyin temizlenmesini sağlamıştı.

Ama şöyle bir gerçek vardı ki bu Regional herkes için dönüm noktası olacaktı. Okula gittiğimizde kimin ne yapacağını veya otobüste nasıl kavgalar çıkacağını gerçekten bilmiyordum. Onu geçtim Reigonal'a gelmeyen diğerleri ki bence çoktan itiraf sayfalarında hepsini duyurarak oradalarmış hissiyatı verdiler, yine de bu olay sonrasında ilk defa bizlere bakacaklardı.

Kel Nazlı'ya, babası hayat kadınlarıyla birlikte olan kızlarla temas kurmaya çekinen Can'a, onun kıyafetlerinden alıp onunmuş gibi davrana Hürü'ye, hayat kadınlığı yapan Helya'ya ve tabii ki Ada'ya. Fake Naz sanılan ama aslında olmayan Ada'ya. Acaba Hürü ve diğerleri ona ne yaptı. Onu geçtim eve geldiklerinde kıyafetlerine olanları görünce ne yapacaklardı?

Ailem saçımı görünce ne yapacaktı?

Bu soruyu kafamdan bertaraf ederek apartmana girdim. Ahmet ile otobüs garından buraya birlikte gelmiştik. Gece olduğundan otobüs veya metrobüs çalışmıyordu. O yüzden taksiye binmiştik ve parasını Ahmet ödemişti. O kendi mahallesine giderken ben sonunda eve gelmiştim.

Eve girdiğimde gece olduğu için sessizlik vardı. Ses çıkarmamaya özen göstererek odama girdim. Valizimi kenara koyup üzerimi değiştirmeden yatağa uzandım. Yorgunluk tüm bedenimi ele geçirirken otobüs yolculuğunu kafamda defalarca kez tekrar ettim.

Ahmet ile yan yanaydım. Eli elime değiyordu. Gözleri bana çarpmıyor, bakıyordu. Gülümsememe bakma diyen çocuk bana içtenlikle gülümsüyordu. Beni sevme diyen bu çocuğu ben çok sevmeye başlamıştım.

☁️

Sabah çalan alarmımla oflayarak öteki tarafıma döndüm. Bugün diğerleri dönüş yapacakları için okula gitmeme gerek yoktu. Belki fazladan maaş ve bahşiş alırım diye öğleden sonra kafeye gidebilirdim. Ya da bu boşluğu fırsat bilip saatlerce ders çalışabilirdim.

Ders mi para mı?

Bu nasıl bir sorudur ama ya! İkisine de ihtiyacım var benim.

Sızlanarak yataktan kalktım. Saçlarımı kaşırken elime değen kısa saçlarla anlık bir şok yaşasam da olanları hatırlamam saliseler sürdü. Titredim. Gerçek anlamda titredim. Bir daha aynı şeyleri yaşamış gibi hissederken toparlandım.

Üzerimi değiştirip tuvalete girdim. Oradaki işlerimi halledip çıkarken kapıda annemle denk geldim. Evde olduğumdan habersiz olan annem bir anda karşısında beni görünce korkarak çığlık attı. Eli kalbinde öylece kaldı. Sonra o korku dolu gözleri saçlarıma gittiğinde neye uğradığını şaşırdı.

"Ne oldu saçlarına?" dedi saçlarıma dokunurken.

Hiçbir zaman ailem üzülmesin, şöyle olmasın, böyle olmasın diye düşünerek sıkıntılarımdan bahsetmemezlik yapmamıştım. Her şeyi birlikte halledebilirdik.

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin