BÖLÜM 45 - 1 MİLYONCU 2

2.6K 290 368
                                    

Veee yeni bölüm geldi! Geç geldi farkındayım o yüzden yarın akşam da yeni bölüm gelecek sonra çarşamba ve cuma şeklinde bölümler gelecek!

Yorum ve oylarınızı bekliyorum

seviliyorsunuz

-M

♥️

Hayatımın şokunu yaşıyorum desem yeridir. 1 Milyoncu bana adımla seslenmişti.

Devrim bana adımla seslenmişti. Beni biliyordu ama buna rağmen Ada'yı harcamıştı. 1 Milyoncu kesinlikle Devrim'di. Bundan daha emin olmuştum çünkü Regional'daki olaylar benimle alakalıydı ve Devrim benim için herkesi yakmıştı. Ada'nın canını yakacak bir şey ararken de onu Fake Naz ilan etmişti.

Her şey yerli yerine otururken nefessiz kaldım. Yani... Hayır, dilim tutulmuştu. Söyleyecek laf bile bulamıyordum.

"Bu nasıl olur?" dedim kendi kendime. Geceyi gündüz etmenin yine zor olduğu bir zaman dilimindeydim.

"Nazlı?" Kapım çalınıp annem içeriye girerken yatağımda tamamen doğruldum.

"Bir haber var mı anne?"

"Ada geceyi atlatmış çok şükür. Normal odaya alacaklarmış." Annemin sözleriyle kalbimdeki ağırlık gitti. Yerini huzura bırakırken birinin ölümüne sebep olmaktan çok korkuyordum.

"Allah'ım sana şükürler olsun," dedim gözlerimi huzurla kapatarak.

"Bir yanım gencecik bir kız hayatta kaldığı için mutlu iken öteki yanım o kızın benim kızıma acı çektiren kişi olduğunu bağırıp duruyor." Annemin sözleriyle gözlerimi açtım. Ona başıma gelenlerden bahsetmiştim ama asla isim vermemiştim. Gerçi itiraf sayfalarında her şey dönüyorken bunu bilmemesi tuhaf olurdu.

"Bu beni kötü biri yapar mı bilmiyorum," diye mırıldandı annem.

"Sonuçta ölmesini istemiyorsun," dediğimde, "Elbette," diye cevap verdi.

"Sadece bu yaşadıklarının sebebi sana yaptıklarında kaynaklı olabilir. Ama Ada bunu anlar mı emin değilim," diyen annem daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi.

Ailecek büyük imtihanlar veriyorduk ve vermeye devam edecektik. Ama bir arada olduğumuz müddetçe bunların hiçbiri sıkıntı olmayacaktı.

Annemin elini sıkarak ona güç verircesine gülümsedim. Elimi okşayıp gülümsedi.

"İyi bir hayat hak ediyorsun Nazlı. Ve burada yaşadıklarımız gösteriyor ki o hayatı burada alamazsın. İnat etmede Elazığ'ıya gelmeyi kabul et."

"Anne oradaki insanların mükemmel olacağını nereden biliyorsun? İnsan her yerde insandır. Bir sorunda kaçamazsın çünkü karşısına bir başkası çıkacak. Ama en azından sevdiğim yerde bununla mücadele edeyim."

"Değişiklik iyidir kızım. İnat etme lütfen. Bak baban oradaki arkadaşlarıyla konuşmuş. Balkonu olan büyük bir ev bulmuş. Bir tane de dükkân bulmuş. Bu evi satıp oradan kendimize ev alıp üstüne dükkân işletecek kadar para kalıyor."  Annemin sesi çok istekli çıkıyordu. Onu da anlıyordum. Yorulmuştu ve dinlenmek istiyordu. Fakat ben yaşadığım bu hayatı ve yeri bırakmak istemiyordum. İstanbul'da başka bir mahallede yaşamayı bile düşünemiyordum. Gözlerimi bu mahallede açmıştım ve buranın kültürü ile büyümüştüm.

"Bu konuyu sonra konuşalım anne. Bugün bir iş yerime uğrayacağım. Sonra da belki Ada'yı ziyaret ederim ve tekrar Can'ın yanına giderim."

"Peki, öyle olsun," diyen annem pes etmemişti. Sadece savaşı ertelemişti.

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin