BÖLÜM 16 - PARA YARIŞI 3

3.3K 405 593
                                    

Cuma geldi hoş geldi! Selamlar ve bölümle sizleri baş başa bırakmalar : )

Geçen bölüm yorum sayısı gördüğüm en düşük yorum sayısıydı. Biraz üzdü. Bu bölüm daha çok yorum bekliyorum sizlerden! Çünkü gerçekten motive ediyor. Hem onlar hem de Snapchat'ten attığınız anlıklar :)

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz

-M

🕊️

"Yarış?" dedim soru sorarcasına. Efe sırıtarak başını salladı. Sigarasını içip dumanını dışarıya üflerken telefonundan gösterdiği ilana bir kez daha baktım.

"Araba yarışı?" dedim bu seferde.

"Kaç kere tekrar edeceksin? Anlamakta neden bu kadar zorlanıyorsun?"

"Anlaması zor bir olay da ondan," diye homurdandım.

Kafeye geldiğimde para kazanmanın yollarını sormuştum. Efe fazla yaratıcı şeyler söylerken aralarından en mantıklı gelen araba yarışı olmuştu. Yani ne torbacılık ne de eskortluk yapmak istemiyordum.

"Ben hâlâ eskortluğu tercih etmeni isterim," dedi Efe. Öfkeyle bağırmamak için kendimi zor tuttum. Eskortluğu tanımla şekli de şöyleydi: Birine eşlik etmek.

Aynen öyle.

Alt tarafı giyinip süslenerek adamlara eşlik edecek ve pohpohlayacaksın. Ya da bir partiye katılacaksın. Karşılığında da yüklü bir para alacaksın.

Bana kızmayın bunlar Efe'nin sözleriydi. Devrim'e söylediğimi düşünemiyordum. Yani geçip eskortluk yapacaksın deseydim bu sefer boğazıma yapışmakla kalmaz direkt öldürürdü.

"Bu araba yarışı nerede oluyor ve ödül ne? Detaylara ihtiyacım var," dedim. Efe son kez dumanı içine çekip biten sigarasını söndürerek camı kapattı. Formasını düzelterek yerinden kalktı.

"Sahil tarafında tadilata alınmış bir tersane gibi bir yer var. Yıkık dökük ama yarış için uygun. Mekan orası. Kazanan da yüz bin nakit alıyor ve kendisine oynanan bahisten de belli bir miktar alıyor."

"Yüz bin?" dedim şaşırarak.

"Eskiden olsaydı iyi para derdim ama şimdi o kadar değeri bile yok. Beş yüz olması için ısrar ediyoruz." Efe umursamazca omzunu silkerken yüz bini bir arada dahi göremeyen ben için yüksek bir rakamdı. Ayrıca para çocuğun hastane masrafına yetiyor ve artıyordu. Bunu Devrim'e sunarsam kabul etme şansı vardı çünkü kalan parayı o alacaktı.

İyi de Devrim araba kullanabiliyor muydu?

Babasının tamirhanesi vardı ve boş vakitlerinde orada çalışıyordu. Biliyordu tabii.

"Şu an içinden kendinle konuşuyorsun, değil mi?" diye sordu Efe sırıtarak.

"Nereden anladın?"

"Kafan bir o yana bir bu yana gidip geliyor da ondan." Kıs kıs gülerek odadan çıkarken duygularımı bu aralar fazla dışarıya belli ettiğime karar verdim.

Tam yerimden kalkıp içeriye geçecektim ki Ece şarkı mırıldanarak içeriye girdi. Beni gördüğü an aklına sadece 1 Milyoncu geldiğinde bağırarak tepemde bitti.

"Sexting filan yapmıyoruz," dedim bir şey demesine izin vermeden.

"En son ne konuştunuz?"

"Dünyevi şeylerden."

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin