Yeni bölümle karşınızdayım! Geçen bölüme gelen yorum sayısını girince küçük çaplı şoka girdim! Asla beklemiyordum. Çok mutlu ve motive ettiniz! En çok kalp size :)
Bu bölümde küçük okurları rahatsız eden unsurlar bulunmaktadır. Önden uyarmak isterim. Yani smut olmasa da yetişkin içerik sayılabilecek sahneler vardır.
Çarşamba yeni bölümde görüşmek üzere.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Seviliyorsunuz
-M
🕊️
Ve sabah korktuğumu yaşadım.
Can evden çıktığım gibi beni kenara çekip sırtımı sertçe duvara yasladı, üzerime yürüdü. Buna şaşırmıyordum bile çünkü çok büyük bir sırrını öğrenmiştim.
"Bana bak meraklı bir daha camdan beni izlersen veya dinlersen seni gebertirim."
"Camı açık bırakan sensin."
"İzleyen de sensin röntgenci."
"Ben röntgenci değilim," diye kendimi savundum. "Sen de izliyorsun ki beni fark ediyorsun."
"Ya bak ilk zamanlar hadi kız aşık dedim sustum ama artık kabak tadı vermeye başladın." Hâlâ ona âşık olduğumu sanıyordu. Ya da ona baktığımı düşünüyordu. Hiç mi akıl edemiyordu ben sadece Ahmet evine geldiği zaman ona bakıyordum.
Fakat bunu ona söylemeyecektim. Sessiz kaldım. O da kollarımı sıktı. Canımı acıttığının farkındaydı çünkü dişlerini bile sıkıyordu. Acıyla inlememek için kendimi sıksam da yüzümü buruşturmuştum. Ne yaptığını fark eden Can kendine gelmişçesine geri çekildi. Öfkesi belki bana değildi lakin zarar verdiği kişi bendim. Kendimi kullanılmış hissederken gözlerim kızardı. Yanlış bir şey yapmadığım halde cezalandırılıyordum. Niye herkes beni cezalandırıyordu?
"Özür dilerim," dedi kendini geri çekerken. Burnumu çekerek yüzümü sıvazladım.
"Belki özür yetersiz kalacak ama yine de özür dilerim. İstemsiz oldu." Konuşursam sesimin çatlayacağını bildiğimden sadece başımı salladım. Can sıkıntıyla saçlarını karıştırırken gözlerinin kızardığını fark ettim.
"Can," dememe kalmadan gözlerinden yaşlar boşaldı ve burnunu çekti.
Onun için üzüldüm. Ağlayan yüzünü benden gizlemeye çalıştı. Şu an desteğe ihtiyacı olduğunu hissederek ona yaklaştım ve sarıldım. Bunu yapmamı beklercesine bana sıkıca sarıldı. Bu da beni daha çok şaşırttı.
Tamam, birbirimizi ortaokuldan beri tanıyorduk ama bu kadardı. Sadece tanıdıktık. Hiçbir zaman böyle bir yakınlığımız olmamıştı. Bazen aile içerisinde yaşanan şeylere şahitlik ediyorduk ama bunları konuşmuyorduk. Her tanıdığımla da yaşadığım şeyleri anlatmazdım ya da dinlemezdim. Ayrıca böyle bir şeyi ne kadar yakınım olsa da anlatamazdım ki. Kim bilir içinde ne kadar süredir tutuyordu.
"Geçecek hepsi," dedim klasik teselli cümlesini söyleyerek.
"Bana bunu nasıl yapabilir? Nasıl?" İncelen sesiyle konuşurken benim de aklım almadığı için bir şey diyemiyordum.
"Baban..." Sustum. Derin bir nefes alıp devam ettim. "Bildiğini biliyor mu?" diye sorumu sordum. Başını iki yana sallarken bunu nasıl öğrendiklerini merak ettim ama üstüne gitmemek için sormadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLMUŞ MÜREKKEP
Teen FictionNazlı, Can, Ahmet ve Devrim. Her şey Nazlı'nın Snapchat'te Naz adında fake bir hesap açmasıyla başlamıştı. Aslında onun tek derdi platoniği ile st atmakken kendini 1 Milyon skoru olan bir çocukla konuşurken buldu. Üstünde bir de sakladığı sırrı ort...