SOLMUŞ MÜREKKEP

BÖLÜM 1 - SNAPCHAT 1

Veee ilk bölüm sizlerle! Çok konuşmadan sizi bölümle baş başa bırakacağım ama öncesinde bu hikaye nasıl ortaya çıktı onu okumanızı istiyorum 👇🏻

Bir çocuktan hoşlanıyordum ama karşılıksız bir aşktı. Snapchat'te çok takıldığı için fake bir hesap açıp onu ekledim. O sırada Snapchat kullanmasını bilmiyordum ve okurlarımdan sürekli bilgi alıyordum. Şu ne demek vs diye.

Sonra Hızlı Ekle kısmı diye bir şey olduğunu öğrendim. Beni oradan ekliyorlardı filan.

Bir gün bir çocuk ekledi. Kahverengi gözlerini belli eden fotoğraf atmıştı. Aşırı güzeldi gözleri ve ben dayanamayıp yazmıştım. "Gözlerin çok güzel," demiştim sonra konuşmaya başlamıştık. Çocuğun skoru 1 milyonu geçmişti o yüzden adı 1 Milyoncu kalmıştı. Hatta ekran görüntüsü alıp okurlarımla paylaşmıştım.

Sonra 1 Milyoncu çocuğa platoniğimi anlatmıştım. Bana cesaretimi toplayıp açılmamı söylemişti. Ben de onu dinleyip açılmıştım ve hayatımın en berbat günlerini yaşamıştım.

Bunlar olurken de kafamda bu kurgu döndü. Bu da bu hikâyenin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor o yüzden yazılanlar biraz sizden biraz benden var. Ne de olsa okul ve karakter isimlerini hep siz seçtiniz.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz

-M

🕊️

Bu hikâyenin baş kahramanı benim.

Nazlı Yılmaz.

Klasik bir isim ve soyisim. Başından belli sıradan bir hikayemin olacağı. Hani filmlerde ve kitaplarda olur ya... Başrollerin isimleri hep fiyakalıdır. Farklıdır filan. Ben de öyle olmak isterdim. Lakin ne benim hayatım ne de adım fiyakalı filan değildi. Güngören'de bir mahallede anne ve babasıyla yaşayan lise sona giden bir kızdım işte.

Bayel Anadolu Lisesine gidiyordum. Mahallemizdeki çoğu kişi bu liseye ya da Güngör Anadolu Lisesi'ne gidiyordu.

Bizim okul kısaca kendine BAL diyordu. Formalarının üzerine de BAL yazmışlardı. Yanına ayı ve bal koysalar tam olurdu.

Gerçi geçen sene bir nisan şakası olarak hocalar formaları o şekilde değiştirmişti. Şakayı kaka yapıp gerçekten sene sonuna kadar onları giymemizi istemişti de okulda bıçaklı olay çıkmıştı. Mahallenin içi içine sığmayan oğlanları üzerinde bal ve ayının olduğu bir tişörtü kaldırabilir miydi sizce? Elbette kaldıramazdı. Bıçaklı kavga da onlardan çıktı.

Şey, aslında bizim okul ayılı formalara geçtiğinde Güngör Anadolu Lisesi ya da kısaca GAL diyelim, öğrencileri bizimkilerle dalga geçmişti.

Okulumuza koca bir koli içerisinde bal göndermişlerdi.

Kavga baldan çıkmıştı. Neyse bu kavga olayını anlatırsam hikâye uzar gider. Gerçi bizim okulda hikayeler asla bitmez. Instagram'daki BAL İtiraf Sayfası'na yapılan itiraflardan ne kavgalar çıkmıştı bir bilseniz.

Merak etmeyin bileceksiniz.

Sakın bana, "İtiraf sayfası mı var?" diyerek şaşırmış gibi yapmayın. Bence hemen hemen her okulun böyle bir sayfası vardı. Bizim oturduğumuz mahallenin bile itiraf sayfası vardı: Güngören Güneşli Tepe Mahallesi İtiraf Sayfası. Orada herkes mahalle hakkında dedikoduları, sıkıntılarını anlatırdı. Genelde sayfa aileme karşı yapılan şikayetlerle dolu olurdu.

Anlaşıldığı üzere ailem pek sevilesi insanlar değildi. Ben, annem ve babam. Bu kadardık. Kocaman mutlu bir aile değildik. Az önce söylediğim gibi itiraf sayfasında en çok bahsedilen aileydik.