Fanus

51

Keyifli okumalar! 🌸

"Seni buraya hangi rüzgar attı Akif?" diye sordu Demir.

Birlikte Kovan'a doğru yürüdüler. Demir yanımdan geçerken "Benimle gel," dedi. Ali'yle beraber Demir'in peşine düştük.

Demir odasının kapısını açtı ve Akif Bey'e geçmesi için işaret verdi. Demir'den sonra biz de içeri girmiştik. Bizimle beraber Akif Bey'in iki adamı da odaya girdi.

Demir Akif Bey'i tanıtmak amaçlı "Akif Bey, HALL'in lideri." dediğinde ikimiz de başımızı salladık.

HALL, Fanus'un büyük gruplarından biriydi. Buraya iş için geldiğini anlamıştık. Demir kendi masasına geçti. Akif Bey de hemen karşıdaki koltuğa oturdu. Demir bize oturmamızı işaret ettiğinde toplantı masasının olduğu yere geçtik ve oturdık.

"Buraya ne için geldiğimi biliyorsun," dedi Akif Bey lafı uzatmadan.

"Pek sanmıyorum," dedi Demir. "Ne için geldin?"

"Teslim olmayacağınızı duyduk. Güçlerimizi birleştirmek bize fayda sağlayacak. Aksi taktirde hükümetle ayrı ayrı savaşmak zorunda kalacağız ve kaybedeceğiz."

Demir başını salladı. Bu onun Akif Bey'le aynı fikirde olduğunu gösteriyordu.

"Papaz?" diye sordu Demir.

Ali'yle birbirimize baktık. Papaz hala benim korkulu rüyamdı. Onlarla aynı tarafta olmaktan çekiniyordum ama düşman olmak beni daha da korkuttu.

"Papaz'ın lideriyle konuştum. Teslim olmayı düşünmüyor ama onları ittifak olmaya ikna edemedim. Sen bir konuşsan..." dediğinde Demir lafını kesti.

"Onların ayağına gideceğimi sanmıyorum."

"Grubumuzdan çok az kişi ayrıldı. Yani yeterinfe üyemiz var. Grubumuzun ne kadar köklü olduğunu biliyorsun. Yani genç üyelerimizin aileleri de yardım etmekten çekinmez."

Akif Bey başını salladı. "Ben sadece elçiyim. Papaz seni görmek istiyor. Bu işi hemen halletsek iyi olur. Gurur yapmanın sırası değil."

"Yine de onun ayağına gitmem için bir sebep yok."

Akif Bey derin bir nefes aldı. Gitmek için ayağa kalktı. "Pekala. Ben iş birliği yapmak için hazırım. Sizden haber bekliyorum."

Demir de ayağa kalktı. El sıkıştıktan sonra Akif Bey Kovan'dan ayrıldı. Herkes rahat bir nefes almıştı ama hepimiz olası bir duruma karşı tetikte bekliyorduk.

Akif Bey'in gidişinden yaklaşık on beş dakika son Demir'in telefonu çaldı. Arayan Kovan'ın kolcularından biriydi.

Kolcular Kovan'ın çevresinde turlarlar ve tuhaf bir durum olduğunda liderleri uyarmakta yükümlüdürler. Bu yüzden eğer kolculardan biri arıyorsa işlerde bir terslik var demektir.

Demir telefonu açmadan önce bize baktı. İkimiz de endişeliydik.

"Evet?" dedi Demir telefonu açar açmaz. Ayağa kalkmıştı.

"Tamam. Şehir merkezine giden yolu kapatmak için toplanın. Diğer tarafta ben bekleyeceğim. Eminim beni bekliyordur." Telefonu kapattı.

"Ali," dedi Demir bize dönerek. "Şehre giden yolun kontrolü için adam topla. Bir grup Kaybolmuş bizi ziyaret etmek için yola çıkmış. Atış serbest." dediğinde Demir'e baktım.

İstemsizce kaşlarımı çattım. "Yağmur," dediğinde yüz ifadem hızla değişti.

"Sen benimle geliyorsun. Sanırım bizi ziyaret etmek isteyen biri var."