Keyifli okumalar 🌸Terk edilmiş bir iş hanının önündeydik. Barış kalçasının arabanın kaputuna dayamış beni dinliyordu. "Emin misin?"
"Eminim. Yağmur'un evinden çıktı. Çıkarken görmedim ama dairenin kapısı açıktı."
"Daireyi kontrol ettin mi?"
"Ettim. Zaten değerli pek bir şey yoktu. Hırsız olabileceğini düşünmüyorum." Elimdeki fotoğrafa baktım. Yağmur'un evinden bulabildiğim ona ait tek fotoğraf buydu.
"Başka fotoğraf bulamaman tuhaf. Dairesine daha önce gittin. Başka fotoğrafları var mıydı?"
Burun kıvırdım. "Fazla sayılmaz ama birkaç tane hatırlıyorum. Fakat başka fotoğraf bulamadım."
"Oraya sırf fotoğraflar için birinin girdiğine inanmak biraz zor," dedi Barış fikir yürüterek.
Onunla aynı fikirdeydim. Kimin onun fotoğraflarıyla bir derdi olabilirdi ki? Belki de Yağmur ölmeden önce fotoğrafları kaldırmıştı. Elimdeki fotoğrafı da bir vesikalıktı. Yüzünde hafif bir makyaj vardı ve saçları dalgalıydı. Fotoğraf çektirmek için özendiği her halinden belliydi. Gülümsedim.
"Apartmandaki adam bana daha tuhaf geldi. Belli ki biri orada seni oyalamak için bekliyordu."
Fotoğrafı cebime geri koydum. "Yakında evi boşaltacağım. Eğer o kadını bulursam öldüreceğim."
Barış gözlerini kaçırdı çünkü ne kadar ciddi olduğumun farkındaydı. Eğer o küpeye sahip kadını görürsem gerçekten de onu öldürecektim. Sevdiğim kadına dokunmaya veya onun herhangi bir özel anısına dokunmaya cüret eden herkes ölmeyi hak ediyordu.
Karanlığın içinde beliren araba bize doğru geldiğinde farlarından yansıyan ışık yüzünden gözlerimi kısmak zorunda kaldım. Anıl iki hafta sonra ancak arayabilmişti ve buluşmak için burayı tercih etmiştik. Arabanın içine göz attım. Bu sefer yanında başka biri vardı. Arabadan inip yanımıza gelene kadar hareket etmedik.
"Geç kaldın," dedim. Tam yirmi dakikadır onu bekliyorduk.
Yanındaki adamı tanıştırmak için elini ona doğru uzattı. "Bu Pablo."
Adam elini bana uzattı. Kendimi tanıştırdım. "Demir. Kovan'ın lideriyim."
"Pablo. Kaybolmuşların gelecekteki lideriyim."
"Kaybolmuşların liderle yönetildiğini bilmiyordum," dedim şüpheyle.
"Öyleydi," diye araya girdi Anıl.
"Eskiden grup olarak ilerlememize gerek yoktu ama artık var. Bu yüzden bir liderimiz olmasına karar verdik."
"Vay canına!" dedi Barış heyecanla. "Liderinizi neye göre seçiyorsunuz?"
"Birçok etken var ama bunların arasında diğer gruplar gibi aile soyu yok."
Barış keyifli bir kahkaha attı ve göz ucuyla bana baktı. "Bizim grupta da yok sayılır."
Pablo konuyu daha fazla uzatmadan "Bizden ne istiyorsunuz?" diye sordu.
"Sizden hükümetin değil, bizim yanımızda olmanızı istiyoruz."
"Hükümetin yanında yer alıyoruz çünkü bir anlaşma yaptık. Anlaşmamızdan haberiniz var. Anıl detayları anlattı. Artık hor görülmek ya da birilerinin himayesi altında yaşamak istemiyoruz ama yeni bir yaşam alanına ihtiyacımız var."
"Hakkınız olanı almakta özgürsünüz ama bu süreçte hükümete güvenmeyi seçerseniz Maça sizin sonunuz olacak."
Pablo beni onayladı. "Bu yüzden yaşam alanına sahip olduktan sonra Maça'ya saldıracağız."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanus
AcciónNice ölüler, nice ölümler gördüm. Çoğu çığlık çığlığa son bulurken, pek azı sessizce olup bitti. Bazılarının ruhu bedenden ayrılıp gökyüzüne süzüldü. Kimininse ruhu yaşayan bedeninde can verdi. Gördüğüm ilk ölüm değildi bu. Sonuncusu ise hiç değild...