"Ruha gelince,
tanıyacaksa kendini,
bir başka ruhun
derinliklerine bakması gerek:
hem yabancı, hem düşman, aynada gördük onu."Yorgo Seferis
DESTANSI ÖYKÜ'DEN***
Fanus'ta her gün dünün aynısıdır ve hiç kimse yarından bir umut beklemez.
İşte ben de böyle sıkıcı günlerden birindeydim. Kocaman bir of çektim. Haziran ayına son bir hafta kala sınavlar kapıma dayanmıştı. Final haftaları benim için tam bir sürünme haftasıydı. Gece grupla olmak sabah ise sınava gitmek çok yorucuydu.
Bu haftanın çabucak bitmesini dileyerek sınıf kapısından içeri girdim. Kendime bir yer aradım ama sınıf tıklım tıklım doluydu. Gözüme boş bir yer takıldığında ise oturup oturmamak konusunda kararsız kaldım.
Anıl notlara gömülmüş bir haldeydi. Onu arınma gecesinde görmüştüm. En azından bir teşekkür edebilir miydim? Birinin duyma ihtimali bizi ipe götürebilirdi.
Sıraya doğru yürüdüm. "Boş mu?" diye sorduğumda notlardan kafasını kaldırıp bana baktı. Bakışlarındaki sıkıntı hemen belli etmişti kendisini. Sınavlardan mı yoksa benden dolayı mı olduğunu tam kestiremiyordum.
"Tabi, oturabilirsin."
Oturdum. Sınava daha yarım saat olduğundan ben de notlarım çantamdan çıkardım. Anıl'ı çok nadir görüyordum. Bu yüzden minnettarlığımı dile getirmeyi daha fazla erteleyemezdim.
"Teşekkür ederim," dediğimde telaşla bana baktı. Neyden bahsettiğimi çoktan anlamıştı. "Notlar için," dedim ama konunun notlarla alakalı olmadığını ikimiz de bilmiyorduk.
"Önemli değil ama bir daha ki sefere hazırlıklı olsa iyi olur."
Cümlenin altında yatan mesajı hemen anladım. Bu gruptan ayrılma demenin başka yoluydu. Geceleri evde kalmak intiharla eş değerdi.
"Dikkat ederim."
Yaklaşık bir saat sonra Anıl sınav kağıdını toplamaya başladı. Bense son soru ile cebelleşiyordum. Tam yerinden kalkacağı zaman ise "Bu gece dikkatli ol," dedi.
Kaşlarımı çattım. Bu gece ne vardı? Grupla olacağımı biliyordum ama neden dikkatli olmalıydım? Sınav kağıdının en üst köşesindeki tarihe baktım.
21 Mayıs. Grupların sokağa çıkma günü.
Sınav kağıdımı apar topar topladım. Sınıftan çıktığımda ise soğuk soğuk terliyordum. Fanus'ta uyulması gereken tarihlerden biri de buydu. Birkaç ayda bir kendini tekrarlayan Grupların sokağa çıkma günü bugündü.
Eski grubumdaki insanları kaybettiğim gün. Ölüm günü. Ellerimin titremesine engel olamadım. Nasıl bir plan beni bu günden sağsalim kurtarabilirdi.
Bu gece evde olmak grupla olmaktan daha tehlikeliydi. Erkenden Kovan'a gitmeliydim. Önce evimin yokunu tuttum. İhtiyacım olan ne varsa aldım. Daha önce hiç kullanmadığım silahım bile bu gece benimle olmalıydı. Birini öldüremeyeceğimi çok iyi biliyordum ama ölmek de istemiyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanus
ActionNice ölüler, nice ölümler gördüm. Çoğu çığlık çığlığa son bulurken, pek azı sessizce olup bitti. Bazılarının ruhu bedenden ayrılıp gökyüzüne süzüldü. Kimininse ruhu yaşayan bedeninde can verdi. Gördüğüm ilk ölüm değildi bu. Sonuncusu ise hiç değild...