Keyifli okumalar 🌸Birkaç gün evde pinekledik. Demir'in Serkan'ı bulması uzun sürmedi. Koltukta oturuyorduk ve ben başımı Demir'in dizlerine koymuştum. O da hem saçlarımı okşuyor hem de düşünüyordu.
"Ne düşünüyorsun?"
Gözlerini daldoğı yerden ayırıo bana baktı. Yüzündeki sertlik yumuşadı. "Seni ilk gördüğüm anı düşünüyorum."
"Anlatsana," dedim merakla. Onu ilk gördüğüm anı ne kadar uğraşsam da hatırlayamıyordum.
"O gece Serkan'la yetişmemiz gereken bir yer vardı. Aniden arabanın önüne atladığında az kalsın seni eziyorduk."
"Nereye gidiyordum acaba?"
Omuz silkti. "Korkmuş görünüyordun. Bir Kaybolmjş gibiydin," dediğinde kahkaha attım.
"Yok artık!"
Gözlerini kaçırdı ve gülüşü soldu ancak belli etmemeye çalıştı. "Peki ilk ne zaman konuştuk?" diye sordum.
"Hımm." Hatırlamaya çalıştı. "Seni karanlık bir sokakta bulduk. Birileriyle tartışıyordun."
"Sakın bana oradan geçiyordun bana deme."
Güldü. "Şu kaderin işine bak."
Kahkaha attım. "Fazlaca ütopik," dediğimde eğildi ve alnımdan öptü.
"Yalan söylemiyorum. Gelip seni kurtardım."
"Her zaman kahramanım olmaya devam edeceksin."
Beni onaylamasını bekledim ancak bir süre sessiz kaldı. Konunun başından itibaren ne düşündüğüyle ilgili beni geçiştirdiğinin farkındaydım. "Gerçekten ne düşünüyorsun Demir?" dediğimde yüzüme baktı. Bakışları dumanlıydı. Onu endişelendiren bir şeyler vardı.
"Serkan için biraz daha bekleyelim."
Serkan'ın hükümet binasında olduğunu öğrenmemizin üzerinden zaten üç gün geçmişti. Aldığımız bilgilere göre birkaç haftadır oradaydı. Kovan'dan ayrıldığımız günden beri de oradan hiç çıkmamıştı. Belki de onun için geleceğimizi biliyordu.
"Zaten üç gündür bekliyoruz ama o delikten çıkmıyor." Doğruldum. "Çıkmayacak da," diye söylendim.
İlk öğrendiğimiz an binaya gitmek için harekete geçtimse de Demir'in ısrarları üzerine beklemeye karar vermiştim.
"Binaya giremezsin," dediğinde kaşlarımı çattım.
"Denemeden bilemeyiz."
Demir sertçe alnını ovdu. "Denedik Yağmur ve sen o binadan normal bir şekilde çıkamadın. O yavşak için kendini tekrar ölüme atman ne kadar doğru?" Ayağa kalkmıştı.
"Ben korkmuyorum Demir." Yere, dizlerinin üzerine çöktü ve ellerini dizlerime koydu. Gözlerime baktı.
"Ben korkuyorum," dedi cesurca. "O binadan tekrar çıkamamandan korkuyorum. İzin ver onu ben öldüreyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanus
ActionNice ölüler, nice ölümler gördüm. Çoğu çığlık çığlığa son bulurken, pek azı sessizce olup bitti. Bazılarının ruhu bedenden ayrılıp gökyüzüne süzüldü. Kimininse ruhu yaşayan bedeninde can verdi. Gördüğüm ilk ölüm değildi bu. Sonuncusu ise hiç değild...