Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Herkese keyifli okumalar 🌸Tırnaklarımı yemeye başladığımda masanın üzerindeki telefonum çalmaya başladı. Arayan Demir'di. Erkenden otelden ayrılmıştı.
Hava yavaş yavaş kararmaya başladığında ben de kara kara bu akşam ne yapacağımı düşünüyordum. Bir süre Kovan'a gitmek yasaktı. Herkes avlanacaktı. Eğer otel odasında da kalırsam beni arayan birkaç kişi mutlaka olacaktı.
Onlara uydurabileceğim bir yalan üzerinde düşünürken hızla çalan telefonuma uzandım ve yanıtladım.
"Alo?" dedim heyecanla.
"Yağmur," dedi Demir oldukça sakin bir sesle. "Ne yapıyorsun?" diye sordu merakla.
"Oteldeyim hala," diye yanıtladım onu. "Sen napıyorsun? Serkan'la konuştun mu?" diye sordum.
"Evet. Senin için başka bir görevimiz var," dediğinde kulaklarımı dikkatlice açtım ve hiç ses çıkarmadan Demir'i dinledim. Beni bu işten uzak tutacak herhangi bir göreve razıydım.
"İstihbaratta görev alacaksın. Bizim için haber toplayacaksın ve öğrendiğin bilgileri bize getireceksin. Uzmanlık alanına yakın sayılır değil mi?" diye sordu.
Berbat hissediyordum. Neresinden tutarsam tutayım elimde kalıyordu. "Bunun için uygun muyum sence?" diye sordum Demir'in düşüncelerini öğrenmeye çalışarak.
"Göreceğiz," diye yanıtladı beni. Sesi soğuk ve ifadesizdi. Dün gece ki Demir'den eser yoktu. "Bu akşam senin için bir görev ayarladık."
"Nasıl bir görev?" diye sordum kaşlarımı satarak. Heyecanımı gizlemeye çalışıyordum ama pek de başarılı sayılmazdım.
"Birkaç saat sonra Kovan'a geçeceğim. Sen de gel. Daha detaylı konuşuruz."
"HALL'de misin?" diye sordum merakla. Arka planda hiç ses yoktu bu yüzden onun çoktan Kovan'da olduğunu düşünüyordum.
"Hayır," dedi gergin bir ses tonuyla. Sesinin birden bire değişmesi beni de tedirgin etmişti.
"Neredesin?" diye sordum ifadesiz kalmaya çalışarak.
Arkadan bir ses "İyi günler Demir Bey," dediğinde Demir'in bir yerden ayrıldığını düşünüyordum ama hemen arkasından az önceki adam aynı saygılı ses tonuyla "Gülşen Hanım," diye hitap ettiğinde donup kalmıştım.
Demir'in yanında Gülşen adında bir kadın vardı ve sesini duyduğum adam ikisini de aynı anda uğurluyordu. Kanım donmuştu. Demir bu sabah benim yanımdan ayrılıp nereye gitmişti?
"Sonra konuşalım Yağmur, araba kullanacağım." Telefonu yüzüme kapattığında neye uğradığımı şaşırmıştım.
Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki masadan destek alarak ayakta durmaya çalıştım. Tekrar bayılıp günümü rezil etmek istemiyordum.
Gülşen.. Bu ismin sahibi kim olabilirdi? Aklıma oteldeki kadından başkası gelmiyordu. Eğer oysa, neden tekrar karşıma çıktığını merak ediyordum. Demir'in o kadınla ne gibi bir bağlantısı olabilirdi? Tekrar o otel odasında mı görüşmüşlerdi?
Aklımdaki karmaşık soruları bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladım. Birkaç saat içinde Kovan'da olmalıydım. Midem bulanıyordu. Hasta olacakmış gibi hissediyordum.
Yola çıktığımda hava çoktan kararmıştı. Kovan'ın sapağından saptığımda yollar bomboştu. Gerçekten de Kovan'a gelen giden yoktu. Herkes Kaybolmuşları avlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanus
ActionNice ölüler, nice ölümler gördüm. Çoğu çığlık çığlığa son bulurken, pek azı sessizce olup bitti. Bazılarının ruhu bedenden ayrılıp gökyüzüne süzüldü. Kimininse ruhu yaşayan bedeninde can verdi. Gördüğüm ilk ölüm değildi bu. Sonuncusu ise hiç değild...