Standing Next To You | Jikook

4#

(You know that, all night long we rock to this
Screaming, I testify this lovin')

*

Jungkook yine kaçmayı başarmıştı.

Şaşırtıcı değildi ama Jimin'in gerçekten sinirlerini bozuyordu. Her seferinde kaçmayı başarması mümkün olmamalıydı.

Kameralara da yakalanıyordu üstelik ama her seferinde arkasındaki polis arabalarını bir yerde kaybediyor, sonradan ortadan kayboluyordu.

Ta ki bir sonraki soygunlarına kadar da onu bir daha gören olmuyordu. Instagram paylaşımları hariç tabii ki.

Ama şu an omzuna kurşun yemişti. Jimin iki aylık araştırmaları ve eski dedektiflerin bilgilerine göre de çete içinde doktor olduğunu biliyordu. Ama kurşunu çıkarmak için cerrahi işlem gerekmez miydi? Saklanma yerlerinde bunu gerçekten yapacaklar mıydı? Ya da daha kötüsü, herhangi bir hastaneye gidip ameliyat olabilecek kadar çok adamları var mıydı?

Bu ihtimal Jimin'in kafasından çıkmadığı için Seoul ve çevresindeki bütün hastaneleri ziyaret etmeye karar vermişti. Hastane kameralarında böyle bir şeyler görünmüyordu ama görüntülerle oynanmadığından hiçbir zaman emin olamazdınız. Hele bahsedilen kişi Jeon Jungkook ve onun ameliyatıysa.

Her şeyle tek başına ilgilenmek çok zorlaşmaya başlamıştı.

Onun evine Jungkook'un neden geldiğini "Yeni baş dedektif hakkında bilgi edinmek ve gözümü korkutmak için gelmiş." şeklinde özetlemek zorunda kalmıştı.

Ama alfa daha önce bunu hiç yapmamıştı.

Önceki dedektiflerin evine hiçbir zaman girilmemişti. Hele kendisi asla gitmemişti. İlgilenilecek diğer şeyler olduğunda hep adamları ilgileniyordu. Jeon Jungkook'un kendisinin bu kadar ortaya çıkması alışılageldik bir şey değildi. Ama en azından bu Jimin'e olan saygının biraz artmasını sağlamıştı ofiste. İnsanlar Jimin'in Jungkook'un gizli bir zaafını bulduğunu ve onu korkutmayı başarabildiğini düşünüyorlardı. Tabii Jungkook'u vurması da baya yankı uyandırmıştı hem ofiste hem halk arasında.

Jimin kendi kendine güldü. O kadar alakası yoktu ki. Jimin bir bok bulmamıştı. Hele alfayı korkutmaya yaklaşamamıştı bile. Jungkook'un salonunda kahkahalar attığını hatırladıkça sinirleniyordu.

Bir yandan da gerizekalı omegası ona küsmüştü? Sürekli sinirli ve üzgün şeyler söylüyordu.

"Alfamıza silah ateşlemene inanamıyorum. Çok kötü bir omegasın."

"Senin yüzünden alfa bizi artık sevmeyecek, istemeyecek."

"Alfa bizi öpüp gitmişken yaptığına bir bak."

"Alfamızı özledim."

Jimin, bir kurşunu da sıkabilse omegasına sıkardı. Jungkook'un ona emirler vermesi umrunda bile değildi omegasının ve tek umursadığı şey onu öpmesiydi.

Jimin biraz daha sinir oldu.

Jungkook, kanlı dudaklarını öpüp aşağı atlarken dudaklarındaki kanını yalamıştı. Nasıl bir manyakla karşı karşıyaydı?

Ha bir de ona "sen benimsin" demesi vardı. Jimin kendini koruyabilecek güçteydi evet ama yine de o kadar güçlü bir adamın kişisel olarak dikkatini çekmek gereksizdi. Ailesini baş dedektif olmadan önce daha gizli bir lokasyona taşınmaya ikna ettiği için rahatladı.

Derin bir nefes alarak en büyük hastanelerden birine daha girdi. Bu bugün girdiği 3. hastaneydi ve daha ziyaret etmesi gereken en az 10 tane daha vardı.