19#

4K 437 107
                                    

(Screaming, I testify that
We'll survive the test of time)

*

Jimin, Hoseok'un sürdüğü arabanın camından, Seoul'un gece akıp giden görüntüsüne bakarken, hiç iyi hissetmiyordu.

Ruh halini, kaçma kararının doğru olup olmadığı, kaçma kararı dışında bir de Jungkook'la kaçma kararını her şeyi sorguluyordu zaten, ama bütün bunların yanında fiziksel olarak da hiç iyi hissetmiyordu. Suga'nın dediklerine göre, Jimin'in kendisi ve ailesi için verebileceği en iyi karar buydu. Ama yine de bir günde bütün dünyasının bu kadar değişmesi çok garip hissettiriyordu.

Vücudu, yanıyordu ve ağrıyordu. Ateşi vardı büyük ihtimalle. Kendini yine çok zorlamıştı ama bu kadar hızlı çökeceğini düşünmemişti. Ve nedense omegası bir türlü sakinleşmiyordu.

Yanında oturup, bütün yol onu izleyen sinir bozucu alfa yüzünden de olabilirdi tabii bu. Jimin sinirle Jungkook'a döndü.

"Ne bakıyorsun? Dön önüne!"

Jungkook, Jimin ona döner dönmez gözleriyle omegayı bulmuş, lafının üstüneyse gülümsüyordu şimdi. Omeganın her dediği onu eğlendiriyormuş gibiydi. Evinde, Hoseok'un üstüne yürüyen kişiyle bu alfanın alakası yok gibiydi. "Neden önüme döneyim bebeğim, seni izliyorum."

Jimin'in gerçekten nutku tutuluyordu bu alfa karşısında. Sinirini gizlemeden konuştu. "Sırf sizinle geliyorum diye senin omegan olmayı kabul ettim sanıyorsan çok yanılıyorsun Jeon. Sadece benim için en mantıklı seçenek şu an bu olduğu için buradayım."

Alfanın yağmur kokusunu içine çekmemek için kendini çok zor tutuyordu orası ayrı tabii. Jungkook ise oturduklarından beri derin derin nefesler alıyordu. Jimin'in omegası biliyordu ki, alfa kokularını sevmişti. Bunu umursayan kısmına kızdı Jimin.

Jungkook ise gülümsedi. "O zaman senin için en mantıklı seçenek olmaya devam etmem gerek sadece, değil mi?"

Jimin, kafasını çevirdi. Alfanın gözleri, bakışları her şeyi çok fazlaydı. Nefes alamıyordu. Jeon Jungkook'un tek lafıyla, tek bakışıyla üstünde sahip olduğu etki, çok korkutucuydu. İki yabancı olmalarına rağmen, neden ona bu kadar yakın hissediyordu? Neden içindeki bir ses ona tehlikeli alfanın daha yakınına gitmesi gerektiğini söylüyordu? Neden Jungkook'tan korkamıyordu? Smile gibi bir adamı bile tir tir titreten bu alfadan, korkmuyordu. Ama ondan korkmamasından çok korkuyordu işte.

O sırada araba emniyetin önüne gelmişti bile. Jimin zaten buraya geleceklerini tahmin ediyordu. Smile de Jungkook da Jimin'in hareketlerinden omeganın bir şeylerin farkında vardığını anlamıştı. Yoksa ikisi de hiçbir kuvvetin Jimin'in zor yakaladığı çetenin üyelerini çıkarmasını sağlayamayacağını biliyorlardı. Bunca zaman sessiz duran Hoseok şimdi hafifçe arkasına dönerek konuştu.

"Dedektif, sen de görünüşe göre biliyorsun ki, orada onları yaşatma ihtimalleri yok." Alfanın sesi hala titriyor gibiydi. Jimin bir şey demedi. Ardından arabayı arka tarafa çekmesini söyleyip, silahını kontrol ettikten sonra arabadan indi. Emniyete doğru yürürken, arkasındaki arabada onu izleyen iki kişinin olduğunu biliyordu.

Şu an gidip onları tutuklattırabilirdi. Her yer polis kaynıyordu sonuçta. Emniyet binasının hemen önünden de kaçmayı beceremezlerdi herhalde. Ha, doğru. Becerirlerdi çünkü Jaemin becermelerini sağlardı. Kim bilir buradaki polislerden kaçı Jungkook'u görmezden gelmek uğruna evlerine biraz daha para götürüyordu? Jimin, adımlarını güvenliğe yönelttiğinde yere bakarak kendi kendine güldü. Hayat gerçekten de çok acımasızdı.

Standing Next To You | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin