(You know that, all night long, we rock to this)
*
Jungkook'un kapıya yaslanmış onu izleyen vücuduna doğru yürürken, Jimin kafasını kaldırmış, gözlerini alfanınkilere sabitlemişti bile. Kafasını yana eğerken konuştu. Ayartıcı olduğunu çok iyi bildiği ses tonuydu bu. "Alfa..."
Bir elini Jungkook'un gömleğindeki düğmelere götürürken, gözlerini de parmaklarına çevirmişti şimdi. "Benim canım sıkılıyor."
Tekrardan kafasını kaldırdığında, Jungkook zaten ona bakıyordu. Hala minik bir gülümseme vardı dudaklarında. Piç. Gece boyunca resmen dalga geçmişti Jimin'le. Sanki aynı şeyi Jimin yapmış olsa, yapan adamı bulup öldürmeye çalışmayacakmış gibi. Omega derin bir nefes alırken, kendisi de gülümsedi. Bu oyunu henüz kaybetmemişti.
Alfa ise gözlerini ondan ayırmazken yumuşak bir şekilde konuştu. "Bu gece mi canın sıkılıyor? Bir saniye oturmadık daha."
Jimin gözlerini devirip, gömleğiyle oynadığı karnına bir tane geçirmemek için kendini sakinleştirdi. Ardından yumuşak omega taklidine geri döndü. "Öyle değil. Hiç seninle beraber bir şeyler yapmıyoruz."
Gözlerini alfanın eğilerek ona bakan gözlerine çevirdiğinde, tekrardan dudağını bile büzmüştü. "Yalnız kalamıyoruz."
Bunun Jungkook'un ilgisini çekeceğini biliyordu işte. Beklediği gibi de oldu. Alfa, tek kaşını havaya kaldırırken, elini Jimin'in çenesine doğru götürmüş, gözleri de omeganın dudaklarına doğru kaymıştı. Dalga geçen gülümsemesi yok olmuştu anında. Alfayı ayartmanın bu kadar basit olması, hayret vericiydi ama öyleydi işte. Jimin'in iki bakış, iki sözüne dayanabildiği görülmemişti henüz.
"Nasıl istersen bebeğim. Yeter ki sen iste, her türlü ortamı ayarlarım ben." derken gözleri bir omeganın gözlerine bir dudağına bakıyordu. Aralarındaki çekim inanılmaz yüksekti. Jimin başardığını biliyordu. Büzdüğü dudaklarını bozmadan, gözlerini büyüttü ve daha uzun olana aşağıdan bakarken konuştu.
"O zaman beni dans etmeye götür, alfa."
●
"Beni nasıl buna ikna ettin hiçbir fikrim yok." derken Jungkook indikleri motosikleti valeye bırakmış, Jimin'in beline sahiplenici bir şekilde elini koymuş etrafa bakınıyordu. Tanıdık bir yüz görmemek için tedbirli olmaya çalışıyordu.
Jimin ise, çok mutluydu. Her şey istediği gibi gidiyordu işte. Alfa, onunla dalga geçmek nedir, öğrenecekti.
Biraz hızlı bir şekilde ilerleyip arkalarından gelen arabadan inen Mingyu'yu ve güvenlik adamı görmezden gelirken, maskesini düzeltti ve ardından elini Jungkook'a uzattı. Alfa, uzattığı eli tutarken tereddüt etmedi ama Jimin keyfinin kaçtığını görebiliyordu. Hiç de club'a gelmek falan istemiyordu alfa. Ama gelmişti. Çünkü omegası istemişti.
İçeri girdiklerinde, ikisinin de yüzünde maskeleri vardı. Burası yine nispeten güvenli bir yerdi. Jungkook'un tanıdığıydı sahibi. Jaemin'in adamlarının buraya girmesi zordu. İmkansız değildi, ama zordu. O yüzden peşlerinden birkaç kişinin gelmesine bir şey diyememişti Jimin. Hatta daha iyi bile olabilirdi. Gülümsedi.
Mekandaki müzik o kadar gürültülüydü ki, Jimin başta kulağına gelen baskıya alışamadı. Hiçbir şey duyamayacaklardı burada, orası belliydi. Ve şimdi saat gece yarısına yaklaşıyordu. Buradaki insanların çoğu bir süredir buralardı büyük ihtimalle.
Mor ve mavi ışıkların aydınlattığı dans pistinde, bedenler birbirlerine sürtünerek dans ediyorlardı. Kimin eli kimin neresinde asla belli değildi. Etraftaki azgın feromonlar ise o kadar yoğundu ki, burun tıkacı istedi omega o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next To You | Jikook
Fanficİlk omega baş dedektif Park Jimin, yıllardır ülkedeki en büyük suç örgütünün ünlü lideriyle sonunda denk gelir. Ne var ki ülkenin en büyük suçlusu onun ruh eşidir. omegaverse, uygunsuz içerik 19.12.23 jikook #1