Standing Next To You | Jikook

57#

(They can't deny our love)

*

Jimin kulağına uzaktan gelen duş sesiyle beraber uyanırken, bir an nerede olduğunu anlayamadı.

Kafasını yavaşça kaldırınca, üstündeki kocaman battaniyedeki küçük hareketlerinden çıplak poposunun battaniyenin tüylü yerleriyle dokunması sonucu kaşınmasıyla, gözlerini açtı.

Salonda, üstünde devasa bir battaniyeyle yüzüstü yatıyordu.

Yavaşça doğrulurken, ellerini altındaki koltuğa sabitledi ve vücudunu dikleştirdi. Ne zaman uyuyakalmıştı? Gün çoktan aymış, devasa pencereden sızan ışık tüm salonu aydınlatmıştı.

Tamamen oturduğunda, başından aşağı kaynar sular döküldü. Gözlerinin kaydığı spor aletlerinin oraya bakarken alfayı elinden çekeleyip oturttuğu manzara aklına geliyordu sadece.

Ardından üstünde oturduğu koltuğa... Jungkook'un yatak odasına geçme isteklerini inatla reddetmişti.

Şimdi her yeri temizlemek zorunda kalacaklardı. Küfrederken başını arkaya yasladı.

Battaniyeyi yine de çıplak vücuduna sarmak için hareket ettirirken, kalçasını arkaya kaydırdığı anda gelen ani ağrıyla nefesi kesildi. Götü acıyordu. Hem de çok.

Üstünden battaniyeyi ittirip hasara bakmaya karar verdiğindeyse, bunu hiç yapmamış olmayı diledi.

Alfanın gece boyunca tuttuğu, dokunduğu her yerde izleri kalmıştı. Belinde, bacaklarının kenarlarında...

Jimin arkasını görebilse kalçasının da morluklarla kaplı olacağına emindi. Jungkook gerçekten sert bir adamdı. Sertti, netti ve güçlüydü.

Ama Jimin bundan gerçekten şikayetçi miydi ki? Kafasını tekrardan arkaya yaslarken dün geceyi hatırlayıp utandı. Dudaklarında oluşan minik gülümsemeyi bastıramıyordu.

Alfa o ne isterse ses etmeden yapmış, ama sonda kontrolünü kaybedip kendinden geçmişti.

Park Jimin, Jeon Jungkook'u kendinden geçirtiyordu.

Kızarmış yanaklarını elinin dış tarafıyla soğutmaya çalışırken, nasıl uyuya kaldığını hatırlamaya çalıştı. Jungkook'un üstündeydi... sonra alfa kontrolü almıştı... sonra...

Jimin'in nefesi kesildi. Sonra alfa içine gelmişti.

Elini hızlıca arkaya götürürken küfretti. Bunu nasıl düşünememişlerdi? Alfa içine gelmişti. Hamile bile olabilirdi şu an.

Paniklemeye başlıyordu. Oturduğu yerde dikleşip hala çıplak olan vücuduna koltuğun kenarına büyük ihtimalle Jungkook'un koyduğu şortu geçirirken, sakin kalmaya çalıştı.

Ertesi gün hapı diye bir şey vardı değil mi? Bunu çözebilirlerdi.

Hemen içeri yatak odasına doğru koşarken çıplak ayakları devasa apartmanda yankılanıyordu.

Odaya girer girmez, çekmeceleri karıştırıp kendisine uygun bir sweatshirt'ı kafasından geçirmeye çalıştı. Kesinlikle acilen duş alması gerekiyordu ama vücudu güzel kokuyordu. Jungkook vücudunu temizlemiş olabilir miydi?

Jimin uyurken, alfanın onun vücudunu temizlemiş olması ihtimalini düşünüp aklını yitirmek istemediği için, bulduğu çorabı hızlıca giymeye verdi bütün dikkatini.

Hemen gidip o ertesi gün haplarından almalıydı. Jungkook'a nereye gittiğini yazmak için bir not kağıdı çıkartmıştı ki, banyonun kapısı açıldı.