Standing Next to You | Jikook

15#

(You already know)

*

"Siktiğimin çocuğu konuşmuyor amına koyayım."

Taemin sinirli sinirli Jimin'in odasında dönüp dururken burnundan soluyordu. "Girdim odaya, avukat istiyorum dedi, sonra bir daha ağzını açmadı. Bunca zaman bizi kandırıp arkamızdan iş çevirmesine rağmen, hiç utanmadan tek kelime açıklama yapmıyor."

Jimin derin bir nefes aldı. Masasına oturup başını ellerinin arasına almıştı. "Avukat gelince de bir şey demedi o zaman?"

Taemin sinirli bir şekilde güldü. "Der mi hiç? Vay oç. Bunca zaman kendimi tutacağıma keşke patlatsaymışım ağzını burnunu. Elim ayağım titredi çıktım sorgudan."

Taehyung, konuşmuyordu. Jimin neden hiçbir şey söylemediğini anlayabiliyordu. Konuştuğu her kelime mahkemede aleyhine kullanılacaktı, ve Taehyung'un yargı sistemini en yakından gözlemleyen ve bilen biri olarak, olabildiğince sessiz kalmaya çalışması doğaldı. Yine de aşırı sinir bozucuydu.

"Suga konuştu mu?" diye sordu Taemin bir an duraklayarak. Jimin kafasını salladı.

"Evet, emniyettekileri yan odadan yollayınca konuşmaya başladı. Biraz nefes almak için şimdi çıktım daha." Çok oyalanmadan da geri dönmesi gerekiyordu.

Taemin anlar şekilde başını salladı. "Tamamdır, sen oyalanmadan geri git. Ben de Taehyung'u parçalamadan bir kez daha sorgulamaya çalışacağım. Ama yine ses çıkarmazsa senin girmen gerekebilir Jimin." dedi. Jimin hiç Taehyung'la yüzyüze gelmek istemiyordu, ama yine de deneyecekti bu gidişle. İç çekti, ardından ayağa kalktı.

Kapıya doğru gidip Suga'nın tutulduğu sorgu odasına girerken otomattan iki su aldı, ardından odaya girdi. Diğer omega odanın köşesindeki kameraya bakıyordu. Kapı sesini duyunca döndü ve Jimin'e gülümsedi.

Jimin de kafa selamı verdi ve eliyle oturacakları yeri gösterdi. Suyun da kapağını açıp Suga'nın önüne koydu. Yeni bir ses kayıt cihazı daha getirmişti şimdi. Kayıt tuşuna bastı.

"En son Jeon Jungkook'la hastanede tanışmanda kalmıştık. Jeon Çetesi'ni kurarken de Jungkook'un yanında mıydın o zaman?" dediğinde şimdi Yoongi elini Jimin'in getirdiği suya atmış, yavaş yavaş yudumluyordu. İçmeyi bitirince tekrar masaya koydu. Gözleri parlıyordu yine.

"Ruh eşin olan Jeon Jungkook'tan bahsediyoruz değil mi hala?" dediğinde Jimin'in bir ses kayıt cihazından daha kurtulmasına sebep olduğunu çok iyi biliyordu. Jimin dişlerini sıktı. Ardından cihazı kapattı. Bu omega nedense ona Jungkook'u hatırlatıyordu. İkisinde de aynı alttan eğlenmeli kafa karıştırıcılık vardı. Jimin konuştu.

"Evet. Cevap ver şimdi."

Yoongi gülümsedi. "Tabii. Evet yanındaydım. İlk üyeydim denebilir. Jungkook babasından intikam almak için plan yaparken, ona destek oldum."

Bu önemli cümleyi kaydedememiş olması, Jimin'i sinirlendiriyordu. Gizlice cebinde olan yedek cihazı çalıştırdı. Ama elinin oraya gittiğini Suga hissetmiş miydi bilmiyordu ama, onu açar açmaz, Yoongi'nin gülüp konuşması bir oldu.

"Peki sen söyle Jimin, koskoca Jeon Jungkook'la ruh eşi olmak nasıl bir duygu?"

Karşısındaki omegayı küçümsemek çok büyük bir hataydı. Jimin, sessizce diğerini de kapattı. Ses kaydı olmayacaktı. Ve Suga da gerçekten tehlikeliydi.

"Gayet sinir bozucu." diye cevapladı Suga'yı. Ardından tekrar konuştu. "Jungkook, babasının hesaplarını ele geçirirken sen dışında başka kimden yardım aldı? Jeon Çetesi'nin 6 aktif ana üyesi olduğunu biliyoruz. Onların isimlerini söyler misin?"