33#

3.8K 439 105
                                    

(Standing next to you)

*

"Neyiz neyiz?" derken Jungkook, şimdi Jimin'in dudağını tekrardan temizlemesine ve krem sürmesine izin verirken gülümsemesini kesemiyordu. Tekrardan eski yerine oturtulmuştu omega tarafından.

Jimin gözlerini tamamem önündeki işe odaklamış bir şekilde konuştu ama yanaklarının kızarıklığı hala geçmiyordu. Umursamıyor gibi davranmaya çalışıyordu ama o kadar belliydi ki öyle hissetmediği. Tecrübesizliğine küfretti. "Flörtüz. Ciddi bir şey yok aramızda henüz."

"Hmm..." derken Jungkook hala gülümsüyordu.

Jimin kalp krizi geçirecek gibi hissetmeye başlamıştı artık.

"Gülmesene." derken kremi alfanın dudaklarına biraz sert bir şekilde sürdü dudaklarını büzerek. Jungkook'un onun bu haliyle eğlendiği o kadar belliydi ki.

"Üzgünüm güzelim, seni böyle görmek bana bir şeyler yapıyor." derken Jimin'in sertliğini umursamadan hala gülüyordu. "Hem zaten dudağım da iyileşti benim."

Jimin kremin kapağını kapatırken alfanın sözleriyle kaşları çatıldı ve sonunda gözlerini parıldayan gözlerine çevirdi diğerinin. "Hayır? Daha yeni merhem sürdüm?"

Jungkook kafasını yana eğip gözlerindeki parıltıyla konuştu. "Öptün ya?"

Omega gözlerini devirip kafasını çevirse de, yanaklarına giden kanın iyice arttığını hissedebiliyordu.

Bu adamla yatmıştı, ama o zaman böyle hissetmemişti. O zaman böyle parmak uçlarına kadar kızarmamıştı. Kalbi böyle hızlanmamıştı.

Şimdi neden böyle oluyordu?

Ne zaman Jungkook'un tek bir lafı, tek bir bakışıyla bu hale gelir olmuştu?

Bandajı da alıp bantla birlikte dudağına yapıştırmak için geri geldiğinde, artık biraz ciddileşmişti. "Ciddiyim Jungkook, sadece flörtüz tamam mı? Ve birlikte Jaemin'i indirmek için çalışacağız. Planlarına beni de dahil etmeni istiyorum."

Jungkook omeganın bandajlamasına ses çıkarmadan izin verirken, gözlerini bir saniye bile yüzünden ayırmıyordu. "Benimle aynı hızda çalışabilecek misin?"

Jimin bandajı yerleştirdiği yerde durup gözlerini kısarak Jungkook'a baktı. "Evet."

Jungkook anladığını belirten bir şekilde kafasını sallarken, Jimin bir haftadır aklından geçenleri sormak için tam şu anın iyi bir vakit olduğuna karar verdi aniden.

"Neden diğerlerini asıl plana dahil etmiyorsun da tek başına çalışıyorsun? Hep birlikte ilerlesek daha hızlı olmaz mı?" derken gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyordu. Çetenin kendi içinde bile ayrılmış olması ve herkesin farklı şeylerle ilgilenmesi şaşırtıcıydı Jimin'e göre. Her şeyi bilen tek kişi vardı, o da şu an sessizce pansumanının bitmesini bekleyen bu adamdı.

Jungkook bir süre sessiz kaldı. Jimin cevabı üzerine düşündüğünü görebiliyordu. O da sessizce alfanın konuşmasını bekledi.

"Bir binanın inşaatını düşün güzelim," derken Jungkook tane tane konuşuyordu. "Her sütunu koymak çok önemli, elektrik bağlamak, su bağlamak, iletişim kabloları... her işin kendince değeri büyük."

Gözleri hala omeganın üstündeydi. "Ama tek bir mühendis var. Böylece bu işlerden herhangi birinde aksama olduğunda, o iş için başka birini bulabilir ve o işin neden eksik yapıldığını daha iyi saptayabilir."

Standing Next To You | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin