Standing Next To You | Jikook

35#

(Standing next to you)

*

Jimin dışarı çıktığında, kapının hemen önündeki duvara yaslanmış Jungkook duruyordu şimdi karşısında.

Sinirlenmişti, ağlayan arkadaşını teselli etmesine bile laf edilmesine sinirlenmişti.

Alfanın yanına hızlıca gidip elini tuttu ve onu Jungkook'un kendi odasına çekti.

Jungkook, bir şey demiyordu. Böylesi daha iyiydi, şimdi Jimin'in konuşma zamanıydı.

"Bak işte bu yaptıklarından bahsediyorum Jungkook. Beni yok ediyorsun, bana hiç saygı göstermiyorsun derken tam olarak da bu tavrından bahsediyorum."

Jungkook odaya girip kapıyı kapatmış olan omegaya bakarken bakışlarını yere indirdi. "10 dakikan var çıkmazsan ZORLA alırım? Ben senin malın mıyım alıp veriyorsun beni?"

"Anlıyorum Jimin, salak değilim tamam mı? Uğraşacağım, sana öyle hissetirmemek için çaba göstereceğim." derken Jimin alfanın bunu demesini beklemiyordu. Ama Jungkook şimdi sakin görünüyordu.

Duraksadı. Alfanın da ona sinirle karşılık vermesini bekliyordu ama öyle olmamıştı. Onun içeride geçirdiği sürede dışarıda sakinleşmişti büyük ihtimalle. Gözleri Jimin'inkilerden ayrılmazken konuştu.

"Ama senin de biraz beni anlamaya çalışman gerekiyor. Alfam seni benimsemişken, seni bana ait olarak görüyorken senin için ağlayan bir adamın odasına girmeni sessizce kabul edemem." derken Jungkook tane tane ve yorgun konuşuyordu. Yorgun olması normaldi tabii, bitmeyen bir gece geçiriyorlardı.

"O sadece benim iyiliğimi düşündüğü, benim için endişelendiği için üzgün." Jimin de sakinleşti, alfanın sakin tavrı karşısında. "Onu tehdit olarak görmen çok saçma. Kaç yıllık arkadaşım benim Taehyung."

Jungkook keyifsizce güldü, ardından o zamana kadar omeganın gözlerini odaklanmış olan kafasını çevirdi. "O senin düşüncen."

Jimin duraksadı. Önünde bağladığı kollarını daha da sıkılaştırırken bir adım atıp alfaya daha çok yaklaştı. "Ne ima ediyorsun?"

Jungkook gözlerini omeganınkilere sabitleyerek konuşurken, tereddüt etmiyordu. Çenesinin sıkılığından sinirini saklamaya çalıştığı çok belliydi. "Sence?"

Jimin'in kaşları çatıldı. "Taehyung'la benim aramadaki ilişki romantik değil Jungkook."

Jungkook tekrardan güldü, ardından işaret parmağını omeganın göğsüne getirirken konuştu. "SENİN Taehyung'la arandaki ilişki romantik değil."

Jimin durduğu yerde kalakaldı. Alfanın ima ettiği şey çok ciddiydi. Taehyung'un ondan hoşlandığını söylüyordu direkt.

Betanın tek bir hareketinden bunu anlaması mümkün müydü gerçekten? Tamam Taehyung belki biraz fazla endişelenmişti ama Jimin biliyordu ki kendisi de en az o kadar endişelenirdi eğer betanın başına bir şey geldiğini düşünseydi. Jungkook yakınlıklarını bilmiyordu büyük ihtimalle ve alfa beyni omegasının yakınında gördüğü herkesi tehdit olarak algılamasına sebep oluyordu.

Yine de bu konuyu uzatmamaya karar verdi.

Jungkook parmağını indirip arkasını dönüp yatağına doğru yürümüştü şimdi. Ellerini saçlarının arasından geçirirken konuştu alfa.

"Ama haklısın, seni fazla sıkıyor ve kontrol etmeye çalışıyor olabilirim. Düzeltmeye çalışırım."

Jungkook, arkasına uzanıp tişörtünün ucunu tutup üstünden çıkarırken, Jimin gerildi ve panikle arkasını döndü. "Ne yapıyorsun?"