60#

2.2K 284 239
                                        

(I promise I'll be right here)

*

"Taehyung? Bu halin ne?" derken Jimin şimdi kaşlarını çatmış, hızlı adımlarla önündeki betanın yanına gidiyordu. Dudağındaki kan hala akıyordu, saçları ve üstü de ıslaktı, şimdi fark ediyordu omega. Dışarıda yağmur mu başlamıştı?

Betanın gözleri onunkilere kilitlenmiş bir şekilde bakarken, konuşacak gibi durmuyordu. Dudakları sımsıkı kapalı, çenesini sıkıyordu.

Ardından tam Jimin onun yanına ulaşmıştı ki, gözlerini ayırmadan elinde tuttuğu hapı tek hamlede ve büyük bir kuvvetle ikisi arasındaki yere fırlattı.

Jimin irileşmiş gözleriyle yerdeki hapa bakarken anlamlandıramıyordu bu olanları. Taehyung niye buradaydı ve niye böyle davranıyordu? Ama sinir olmuştu bile. Yerdeki haptan kaldırdı kafasını ve sırtını dikleştirdi.

"Sana bir soru sordum, bu halin ne?" dedi tekrardan. Ama bu sefer daha sakindi ve ciddiydi. Az önceki aciliyeti ve endişesi yoktu sesinde.

Her ne kadar betanın sinirli hali onu gerse de, yanlış bir şey yapmamıştı. Geri durmayacaktı.

Sözleriyle bu sefer Taehyung keyifsiz bir şekilde güldü. Beta boş olan eliyle ıslanıp alnına yapışmış saçlarını arkaya doğru taradı.

"Bu halim ha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu halim ha..." derken kalın sesini duymayalı uzun zaman olduğunu fark etti Jimin. Betanın kısılmış gözleri ise hala büyük bir tiksintiyle yerdeki hapa bakıyordu.

Bakabilirdi, Jimin yanlış bir şey yap-ma-mış-tı.

"Onu seni siken adama sormalı. Değil mi?" Derken tiksintiyle baktığı hapı ayağıyla odanın öteki ucuna tekmeledi sertçe.

Başından aşağı kaynar sular döküldü omeganın. Böyle bir şey duymayı hiç beklemiyordu. Bu kelimeler ağzına hiç yakışmıyordu onun. Hapının uçtuğu yere doğru baktıktan sonra çatık kaşlarıyla sertçe tekrardan betaya doğru döndü. "Derdin ne senin?"

Taehyung tekrardan güldü. Ama bu sefer daha sesli bir şekilde. Dudakları daha çok kanıyordu böyle yapınca ama onun umrunda gibi görünmüyordu. "Derdim mi ne? Bence sen çok iyi biliyorsun benim derdimi."

Sözleri dudağından zehir gibi çıkıyordu. Bu karşısındaki adamı tanıyamıyordu Jimin.

Siyahlar içinde, kanla kaplı, elinde silah taşıyan sinirli adam mıydı onun en yakını? Değildi. Betaya son bir kez daha sinirli bir şekilde baktıktan sonra arkasını dönüp odanın ucuna doğru ilerledi ve oradan oraya savrulmuş hapı alıp cebine koydu.

Arkasını tekrardan döndüğündeyse betanın kapının yanındaki pozisyonundan bir adım bile ayrılmadığını görmüştü şimdi. Hala yüzünde aynı tiksinti ve sinir ifadesiyle ona bakıyordu. Tiksinti?

Standing Next to You | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin