(Standing next to you)
*
"Yalan söylüyorsun." önündeki koltuğa tutunurken konuştu omega. Gözünden akıp görüşünü bulanıklaştıran yaşlara aldanmadan betaya bakarken bakışları kararmıştı.
Taehyung ise yüzündeki ciddi ifadeyle sözünün arkasında durur şekilde Jimin'e bakmaya devam ediyordu.
Jimin kendini bağırırken buldu bir anda. "YALAN SÖYLÜYORSUN. KONUŞSANA!"
Betanın da üzgün olduğunu görebiliyordu Jimin ama nefes almak çok güçleşmişken, ayakta duramazken umrunda değildi asla.
Gözü dönmüştü.
Taehyung'un aşağıya indirdiği silaha doğru atıldı ve hızlı bir hareketle karşısındakinin elinden çekip soğuk aleti kendi eline geçirdi. Silahı çektikten sonra betayı geri iterken aşırı hızlıydı. Şaşkınlıktan hareket edememiş ve giriş kapısına doğru itilmiş olan betaya doğru kaldırmıştı şimdi elindekini. Bütün vücudu kaskatıydı. Kafasından milyonlarca şey geçiyordu. İçinde yankılanan kelimeleri unutmak istiyordu.
Taehyung'a silah tutan eli titrese de, tekrar konuşurken hala bağırıyordu. "KAHRETSİN, KONUŞSANA! KANITIN VAR MI HA? NEREDEN BİLİYORSUN BUNU?"
Beta şaşırmış gözükse de, omeganın ona silah doğrultmuş olan eline bakıp gülümserken, gülümsemesi çok acı vericiydi. Konuşurken, kahverengi gözleri Jimin'inkilere sabitlenmişti. "Sence kanıtım olmasa bunu söyler miyim?"
Elleri titriyordu omeganın. Gerçek olamazdı. Hayır, gerçek olması mümkün değildi.
Jungkook abisini felç bırakmış olamazdı. Olamazdı işte. Jimin'in hayatını mahveden kişi değildi.
Jimin hayatını mahveden kişiye sevgilim dememişti.
Elindeki silahı indirmedi ama bağırmadı da. Çenesi kasılıyken konuştu.
"Kanıtla."
Kanıtlama, diyordu omegası. Ne olur sana inanmamı sağlama. Bana yalan söylemiş ol, diyordu. İçi yanıyordu, kulakları uğulduyordu. Kalbi göğsünden çıkacakmış gibi atıyordu. Ama netti.
Taehyung sadece kafasını aşağı yukarı salladı. Ardından konuştu. "Odamda her şey, gel."
Duraksamadan ve üstüne doğrultulmuş silahı önemsemeden odasına doğru ilerlerken, Jimin şimdi önündeki adamın saçının arkasına da bulaşmış kanı görebiliyordu. Gerçekten ne yaşanmıştı buraya gelmeden?
Betayı takip ederken silahı indirdi. Ama eli hala sımsıkı tutuyordu onu.
Odaya doğru attığı her adım, bir işkenceydi. Tek yapmak istediği arkasını dönüp buradan gitmekti. Kulaklarını kapatıp duymamış gibi yapmak, hiç yaşanmadığını varsaymaktı.
Kaçmak istiyordu. Çünkü kaçamazsa yıkılacağını biliyordu ama betanın odasına girmişti bile.
Taehyung'un dolaplarından birini açıp arkaya doğru elini atmasını izledi sadece kapının girişinde. Beta emin bir şekilde ilerlemişti ve elini geri çektiğinde, içinde fotoğraflar vardı.
Hiçbir şey konuşulmadan ona uzatılan fotoğraflara uzanırken bile eli titriyordu. Gözünü kapatmak istiyordu şimdi de. Görmek istemiyordu. Parmakları istemsizce kavrarken bile.
Ama çaresizdi. İçindeki alevler tüm vücudunu kapsasa da, duramıyordu. Yanıp kül olacağını bilse de, öğrenmek zorundaydı.
İlk fotoğraf Jungkook'un arabanın sürücü koltuğunda oturduğu bir mobese kamerası görüntüsüydü. Geceydi ve süren kişi kesinlikle Jungkook'tu. Arabanın plakası ise manidardı. Kimin olduğuna hiç şüphe vermeyecek şekilde özel yaptırılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next To You | Jikook
Fiksi Penggemarİlk omega baş dedektif Park Jimin, yıllardır ülkedeki en büyük suç örgütünün ünlü lideriyle sonunda denk gelir. Ne var ki ülkenin en büyük suçlusu onun ruh eşidir. omegaverse, uygunsuz içerik 19.12.23 jikook #1