(Play me slow)
*
Jungkook, Jimin'in sözleriyle hafifçe geri çekildi ve omuzları düştü. Rahatlamıştı. Jimin'e inanmıştı. Ama şimdi panikleme sırası Jimin'deydi. Boğazı kilitlenmişti. Neden öyle demişti? Sadece şimdi konuşmak istemiyorum falan demesi gerekiyordu.
Bilmediğin hiçbir şey yok demek büyük bir yalana giriyordu. Jungkook'un ona olan güveniyle ilgili oynayacağı bir kumardı bu da. Taehyung'u korumak istiyordu ama Jungkook'la aralarındaki bu yeni güveni bozmak da istemiyordu. Alfa sakinleşip koltuğun ucuna oturup kafasını arkaya yaslamıştı ki, Jimin bekleyemeyeceğini fark etti. Konuşurken oturduğu yerde dikleşti. Gözleri alfanın sakinleşmeye çalışan formundayken konuştu.
"Yani bir şeyler var ama şu an sana anlatmak konusunda rahat hissetmiyorum."
Jungkook'un daha yeni kapanmış gözleri hızla açıldı. Kırmızı gözler Jimin'inkilere odaklıydı. Korkutucuydu.
"Ne?" derken sesi fısıltıdan yüksek değildi alfanın. Jimin gerildiğini hissetti. Bakışlarını alfadan ayırıp önüne çevirdi. "Şu an konuşamayız bunu Jungkook."
Alfa yasladığı kafasını yavaşça geri kaldırırken bakışları Jimin'den bir saniye ayrılmıyordu. Odadaki feromonları inanılmaz bir fırtınaya dönüşmüştü. Gözleri sulanıyordu omeganın. İşte bu yüzden ağzını açmak istememişti. Alfa kızgınlıktayken bu konuyu konuşmaları sadece kavga çıkaracaktı. Dilini ısırdı, duruşunu dikleştirdi ve alfanın sesiyle Jungkook'a çevirdi tekrardan bakışlarını.
"Neyi konuşamıyormuşuz tam olarak? Ne yaşandı aranızda?" derken Jungkook'un bakışları çok sertti. Oturduğu yerde o da dikleşmiş, omegaya doğru eğilmişti şimdi. Sinirden kudurduğunu görebiliyordu Jimin. Bu halde hiçbir bok söylenmezdi ona. Hemen sinirlenmesi sinirini bozuyordu. O da sinirlendi.
"Hiçbir şey yaşanmadı aramızda, eğer aklından o tarz şeyler geçiyorsa, konu o bile değil." derken onun da bakışları sertti. Neyle suçluyordu onu alfa? Bir yandan Jungkook'la görüşüp alttan alta Taehyung'la işi pişirdiğini falan mı sanıyordu?
Jungkook tekrardan gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Kendini tutmaya çalıştığını görebiliyordu Jimin. Sinirini kontrol etmeye çalışıyordu. Ayağa kalktı, arkasını döndü ve büyük cama doğru ilerledi tekrardan. Tekrardan önüne döndüğünde kırmızı gözler Jimin'in üzerindeydi. Konuşurken kelimeleri zehir taşıyor gibiydi ama. "Neymiş konu? Onun seni sevmesi değil mi? O zaman neyi anlatamıyorsun? Ne yaptınız ben yokken?"
Jimin ağzının açık kaldığını hissetti. Gerçekten bir şeyler yaptığını ima ediyordu. Bu kadar mı güvensizdi ona karşı, bunca zaman sonra, bunca yaşanan şeyden sonra. Hala? Dişlerini sıktı ve ayağa fırladı o da. Kendini tutamıyordu. "Sen ne ima ediyorsun?"
Jungkook'un gözleri dönmüş gibiydi. Keyifsizce güldü. "Uzun süre evde değildim ve siz beraberdiniz. Neler olduğunu bilemem değil mi?"
Jimin şaşkınlıkla onu izliyordu şimdi. Jungkook ise omegaya bir adım daha atıp gözlerini büyüttü. "Hatta bir gece onun yanında uyuduğunu bile biliyorum."
Jimin donup kaldı. Bunları Suga'dan duymuş olmalıydı çünkü o geceyi hatırlıyordu. Jungkook'la hiç tanışmasaydım keşke dediği ve alfanın evden sinirle çıktığı gündü. Jimin yalnızlıktan ölecekmiş gibi hissetmişti. Yanında kimse yokmuş gibiydi. Eski hayatından kalan tek kişi de Taehyung'tu. Onun yanına gittiği için ve birlikte uyuduğu için özür dilemeyecekti. Arkadaşıyla yakın olduğu için özür dilemeyecekti. İğrenç hissettiği zamanlarda içini dağlayan sorunlarla baş etmesine yardımcı olan kişi Taehyung'ken onu bu kadar hızlı satmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next To You | Jikook
Fanficİlk omega baş dedektif Park Jimin, yıllardır ülkedeki en büyük suç örgütünün ünlü lideriyle sonunda denk gelir. Ne var ki ülkenin en büyük suçlusu onun ruh eşidir. omegaverse, uygunsuz içerik 19.12.23 jikook #1