36#

3.4K 419 74
                                    

(Standing next to you, standing next to you)

*

"Nasıl buraya dahil oldun hyung?" derken Jimin, şimdi elinde kahvesi küçük salondaki L koltukta oturken, karşısında Jin yere oturmuştu.

Beta gözlerini bir süre elindeki kahvesine sabitledi. Ardından derin bir nefes alıp gülümserken, yüzü hüzünlüydü.

"Annemi duymuşsundur zaten..."

Jimin annesinin intihar ettiğini biliyordu ama detayları bilmiyordu. Devam etmesini beklerken kafasını salladı.

"Onun ölümü intihar olsa da, masum bir intihar değildi." Şimdi Jimin, sadece Suga'nın mutfakta yemek yapışının sesini duyuyordu ikisi dışında. Bu üçlü dışında diğerleri zaten burada bile değildi. Ama Jin yine de bu konuda konuşmakta zorlanıyor gibiydi.

"Eminim senin beni burada görmen büyük bir şok olmuştur ama inan bana Jimin, kötü bir şey yapıyor olduğumuzu düşünsem burada olmazdım."

Jimin gözlerini şimdi yerde oturan betadan elindeki kahveye çevirirken kafasını salladı.

Jin'i o kadar da iyi tanımıyordu ama küçükken abisiyle araları çok iyi olduğundan onun hep iyi bir insan olduğunu düşünmüştü. O yüzden onu çeteyle görünce şaşırmıştı.

Tabii artık kim iyi kim kötü her şey birbirine karıştığından bir şeylere anlam yüklemek çok zordu.

"Annem, Jaemin'e çalışan bir adamın sekreteriydi." derken Jin'in sesi şimdi iyice alçalmıştı. Jimin ses çıkarmadan dinlemeye devam etti.

"Ona bu işi bırakması gerektiğini, benim çalışacağımı söylesem de ben tıp okurken beni rahat ettirmek istediğini söyleyip sürekli geçiştiriyordu. Mutlu olmadığını görüyordum, hissedebiliyordum ama hiçbir şey bilmiyormuşum." derken gözünü camdan dışarı sabitledi. Bardağı tutan eli de sıkılaşmıştı.

"O piç herif, neredeyse her gün annemi taciz ediyormuş, ardından bunları video kaydına alıp onunla annemi tehdit etmiş." derken sesi kırılmaya başlamıştı. Jimin nefesinin kesildiğini hissetti.

"Oğlunun okulunda yayarım ve herkes annesinin ne olduğunu görür. Yanında alfası olmayan bir omeganın bir sürtükten fazlası olmadığını herkes anlar demiş ona."

Jimin, içindeki sızıyı parmak uçlarına kadar hissetti.

Bu dünyada yalnız bir omega olmanın getirdiği yükü biliyordu, yalnız bir omega anne olmanın getireceği sıkıntıları tahmin bile edemezdi.

Jin keyifsizce gülerken bakışları Jimin'inkilerle buluştuğunda, omega onun gözyaşlarını tuttuğunu görebiliyordu.

Daha önce betanın hiç ağlamayı bırak, duygusal davrandığını bile görmemişti. Hep yüzünde bir gülümsemeyle hatırlardı onu Jimin. Ama her insanın bir kırılma noktası vardı demek ki.

"Tabii ben bunları her şey için çok geç olduğu zaman öğrendim." derken gözündeki yaşı elinin tersiyle sildi.

"Ardından benim kendimi alkole ve barlara verdiğim bir zamanda Suga'yla tanıştık." derken bakışları şimdi onları dinlemiyormuş gibi yapan omegaya kaydı. Yüzünde biraz daha umutlu bir ifade belirmişti şimdi.

Suga da sonunda taklidi bırakıp önüne döndü ve tezgaha yaslanıp Jin'e gülümsedi.

"Bu piçlerin masum insanlara yaptıkları şeyleri bir daha yapamamalarına yardımcı olabilmek, kaybettiğim yaşama inancımı geri kazanmamı sağladı." Tekrardan Jimin'e bakarken, gülümsüyordu.

Standing Next To You | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin