49#

2.4K 336 81
                                    

(Make it known)

*

"Bas, bas, bas!" diye bağırırken Jungkook şimdi yanında Mingyu'yla beraber, Jimin ve Namjoon'un beklediği arabaya biniyordu. Kapı kapanır kapanmaz Namjoon, alfanın dediği gibi ayağını gaza götürdü ve araba büyük bir sesle yerinden fırladı.

Jimin, tutunduğu yerde şok içerisinde karşısındaki alfaya baktığında, Jungkook koşmaktan terlemişti ve nefes nefeseydi. Omega sesini yükseltmesini engelleyemedi. "Ne oldu? Neden geç kaldınız?"

Bakışları alfanın üzerindeyken, arkalarından gelen silah sesleri üzerine arabanın arka camına doğru döndü. Kafasını eğmişti şimdi Jungkook da Jimin de. Ama alfa gülüyordu. "Halletim, ama biraz zor oldu."

Jimin kaşlarını çatarken konuştu. "Ne yaptın tam olarak? Arkamızdan gelenler kimin adamları?"

Jungkook şimdi elini koltuğun altına götürürken uzun namlulu bir silah çıkarmıştı oradan. Jimin donakaldı. Alfa ona bakmazken konuşuyordu. "Yuta'yı da listemizden silebiliriz diyelim. Ama beklediğimizden çok daha fazla koruma vardı. Onun adamları gelenler. Ama halledeceğim ben güzelim merak etme. Sen saklan." Derken bir eliyle de Jimin'i omzundan aşağı itiyordu.

Jimin arka cama eğildiği yerden bakabildiği kadarıyla, diplerindeki kocaman Jeep'leri görebiliyordu. Ve arkasındaki 2 aracı daha. Göremedikleri de olabilirdi. Peşlerinden resmen bir filika dolusu adam geliyordu. Kurşunlar yüzünden kulakları sağır olacaktı. Arka cam şu ana kadar dayansa da, bir silah sesinden sonra en sonunda patladı.

Her yer cam ve kurşundu şimdi.

Jimin küfretti. Ardından Jungkook'un eğildiği yere eğilip başka bir silah daha var mı diye ararken, alfa çoktan siper almış, arka araçtan ateş eden adamlardan birini indirmişti bile. Uzandı, bir şey bulamayıp tam vazgeçeceği sırada yakaladı.

Eline gelen silahı hemen yukarı çekerken, kontrol etti, ardından alfanın yanında dikkatlice eğilerek siper aldı. Gözleri alfaya kayarken, gergindi. Jungkook hemen yanında, vücudu tamamen arkaya dönmüş, silaha yaslanmış tek tek onlara ateş eden adamları indiriyordu. Durmuyordu. Bir atış ardından diğerinin hemen yanından gelen sesleri yankılanıyordu. Araba ise son hızda gidiyordu. Tutunması gerekmişti omeganın kenarlara. Alfanın nasıl bu kadar sabit durduğunu anlayamıyordu. Bütün vücudu adrenalinle dolmuştu şimdi.

Jungkook'un ona bakıp bir şeyler bağırdığını görebiliyordu ama seslerden kulakları uğulduyordu. Hiçbir şey duyamıyordu. Alfa büyük ihtimalle saklanması gerektiğini falan söylüyordu zaten. Ama Jimin saklanmayacaktı. Kulağının hemen yanından geçip arkaya saplanan kurşunu görmezden geldi ve nişan aldı.

Arkalarındaki arabalardan biri Jungkook'un şöforüne isabet ettiği kurşundan ötürü yoldan çıkmıştı bile. Daha arkadaki araca çevirdi silahın ucunu.

Hala kimseyi öldürmek istemiyordu, ama kaçmaları da şarttı. O yüzden arkadaki aracın üstünden sarkıp elindeki taramalı tüfekle bulundukları aracı tarayan adamı görünce, derin bir nefes aldı.

Silahı sabitleştirdi ardından parmağına tetiğe götürdü. Tuttuğu nefesi sakince verdikten sonra, ateş etmeye başladı. İki atış yapmıştı ardı ardına. İkisi de tutmuştu. Siyahlar içindeki adamın kolunu ve omzunu vurabilmişti. Siyahlı olan arabadan sarktığı camdan önce kapıya çarptı, ardından hala hızla giden arabadan aşağı düştü. Jimin gülümsedi. Öldürmemişti ama yaralamak konusunda yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Alfanın da diğer araçtakileri düşürdüğünü görebiliyordu teker teker. Tek farkı o öldürüyordu. Jungkook, araçtakilerin kafalarına sıkarken bir saniye bile tereddüt etmiyordu. Jimin dişlerini sıktı. Bundan nefret ediyordu. Alfanın katil olmaya zorlanmasından nefret ediyordu. Ama Jimin öldürmeden de yapabilirdi bunu. Derin bir nefes daha aldı. Soldaki aracın şöforüne nişan aldığında, iki atış daha yaptı. Adamın iki omzuna.

Standing Next To You | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin