(Standing next to you)
*
"Çıldırdın mı ha? Bu intihar!" diye bağırıyordu Jin. Namjoon ve Mingyu da kafalarını iki yana sallıyorlardı. Arabadaki feromonlar çıldırmıştı. Bu zamana kadar bilinçsiz bir şekilde neredeyse yok olmuş yağmur kokusu ele geçirmişti her yeri. Ve alfayı durdurmak mümkün değildi. Jungkook bütün ışıkları es geçerek son hızla sürmeye devam ediyordu.
Eski hastaneye ulaştıklarında çoktan birkaç polis aracı gelmişti bile, çok daha fazlası da yoldaydı. Biliyorlardı. Kaçış yoktu. Oyun bitmişti.
Ama Jungkook'un içeri girmediği bir evren yoktu. Polis arabalarının uzağına, hastanenin arkasına girdi ve durdurdu. Hala vakit vardı. Bu kadarıyla baş edebileceğini biliyordu alfa. Tam kapıyı açmak için uzanmıştı ki, kolundaki elle durdu ve yanında oturan betaya döndü.
Jin, şimdi gözleri dolmuş bir şekilde ona bakıyordu. "Siktir, Jungkook lütfen. Yalvarırım, vücudun da bu kadar kötüyken... bir yolunu buluruz, planlayıp öyle tekrar deneriz ama şu an olmaz, mantıklı davran! Neler olabilir hiçbir fikrimiz yok!"
Mingyu da arkadan konuştu. "Biliyorum bunu duymak istemiyorsun ama ne yaptığının gördün... Jaemin'in adamları onu çoktan..."
"Kes sesini." Tek bir ses çıktı alfadan. Kırmızıya dönmeye başlamıştı gözleri. Arabadakilere baktı tek tek. "İçeride benim omegam, Jimin varken bunları söylemekten utanmıyorsunuz öyle mi? Siz beni hiç tanımamışsınız."
Ardından sertçe dönüp kapıyı açarken diğerleri de çıktı arabadan. Hemen ötelerinde karanlık sokağı polis arabalarının sirenleri ve kırmızı mavi ışıkları dolduruyordu. Namjoon sinirle bağırdı hiçbir şeye aldırış etmeden. "İçeri girmeye çalışırsan ve girersen öleceksin ya da daha kötüsü yakalanacaksın! Kusura bakma, ama eğer bekleyip düzgün bir planla hareket etmeyi kabul etmiyorsan ben gelmiyorum. Çünkü bu düpedüz intihar!"
Ardından etrafına bakıp acı çeken yüzlerle göz göze geldikten sonra bir kez daha Jungkook'a baktı ve konuştu. "Hiçbirimiz gelmiyoruz. Tek başınasın."
"O zaman sizi tanımak güzeldi." dedi alfa sadece. Ardından arkasından ona yalvarır gözlerle bakan insanları bırakarak elini silahına attı, güvenliğini kaldırdı. Derdini açıklamasına gerek yoktu. Jimin oradaydı, o yüzden Jungkook gidecekti.
Polis ışıklarının en çok olduğu yere doğru yürümeye başladı. Sırtındaki yaradan akıp bandajlarını boyamış kanlar üstündeki gömleğine çıkmıştı bile ama durmak söz konusu bile değildi.
Çaresiz bir şekilde onun gidişini izleyen üçlü de alfayı hiçbir şekilde durduramayacaklarını çok iyi biliyorlardı.
●
"Tut elimi!" demişti Jungkook, Jimin'in oturduğu yere elini uzatırken. Telefonunun fenerini açmış, gömleğinin cebine koymuştu önünü görebilmesi için ve şimdi daha iyi görünüyordu. Yugyeom'u kendi elleriyle öldürünce ve omegasını sağ salim görünce biraz rahatlamıştı büyük ihtimalle alfası, bu yüzden gözüne işleyen kırmızılık azalmıştı. Kahverengi gözlerinin ortaya çıktığını görebiliyordu Jimin. O açık olduklarını görmenin özlemiyle uyuyamadığı gözlerini.
Omega ona uzanan eli görmezden gelmeyip hızla yaklaştı ve yorgun parmaklarını geçirdi alfanınkiyle. Jungkook buradaydı, canlıydı ve onun elini tutuyordu. Ama alfa çok gergin gözüküyordu.
Jimin'in yanına gelip eliyle çenesini kaldırdı ve yüzünü yaklaştırıp boynuna baktı. Karanlık olduğu için göremediğinden eğildiği belliydi. Yeterince incelediğinden emin olunca, gözleri dolu bir şekilde onu izleyen omegayla birleştirdi iri gözlerini ve kısık bir sesle konuştu. "Çok acıyor mu canın? Özür dilerim. Daha erken gelemediğim için özür dilerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next To You | Jikook
Фанфикİlk omega baş dedektif Park Jimin, yıllardır ülkedeki en büyük suç örgütünün ünlü lideriyle sonunda denk gelir. Ne var ki ülkenin en büyük suçlusu onun ruh eşidir. omegaverse, uygunsuz içerik 19.12.23 jikook #1