Noah'un ifadesiz suratına bakarken sinirle yumruklarımı sıkmıştım. Yapacağı hiçbir açıklamayı kafamda oturtup kabul etmeyecek bile olsam hesap vermesini istiyordum. Bana nasıl söylemezdi ? O anki sinirimle Logan'ın suratına bakmak bile istememiştim zaten. "Noah ? Tekrar soruyorum. Bunu benden nasıl saklarsın ?" dedim. Dişlerimi sıkarak konuştuğumu sonradan fark etsem de kendime engel olamıyordum. Noah hala aynı ifadesiz suratıyla beni izliyordu. En son dudaklarını aralayıp konuşmaya başladığındaysa kekeliyordu. "Alison... Ben , ben nasıl derdim bilmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim Jason'ın bir suçu yok." diye fısıldadı. Dalga mı geçiyordu ? Bir hafta önce ona kin kusarken şuanda karşıma geçmiş bana onu mu savunuyordu. "Ne saçmalıyorsun Noah?" diye sorduğumda istemsiz bir şekilde güldüm. Sinirlerim alt üst olmuştu. 3 yıl aradan 3 yıl geçmişti ve Noah ilk karşılaşmasından sonra bana 3 yılı yaşatan o kişinin suçsuz olduğunu savunuyordu. Logan ellerini göğsünde birleştirmiş dikkatlice bizi dinlese de onun da yavaş yavaş sinirlendiği her halinden belliydi. "Sana diyorum Noah ! Ne saçmalıyorsun Ariçem aşkına aklını mı kaçırdın !" diye bağırdığımda sesten ötürü olsa gerek Adras odaya daldı. "Neler oluyor burada ?" dediğinde ise işlerin iyice sarpa saracağını anlamış olmalı ki Logan bu sıralar ondan beklemediğim bir sakinlikle "Tamam tamam. Noah otur şuraya ve en başından anlat." diye başladı. Noah artık kaçabilecek veya durumu saklayabilecek bir konumda değildi. Ellerini ceplerine sokup omuz silkti. "Jason ile karşılaştım bu kadar." dedi. Onu azıcık tanıyorsam yalan söylediğine tüm Ariçem Kurul'u önünde yemin ederdim. Bakışlarını hiç benden tarafa çevirmeden Adras ve Logan'a bakıyordu. Derin bir nefes alarak tekrar söze başladı. "Siz gelmeden Logan'a anlatmaya çalıştığım da buydu evet Jason ile karşılaştım ama sadece bu. Alison bunu duymasa zaten ona söylemeyecektim. Gerek yoktu böyle bir şeye. Sadece Jason , hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ve bir gün mutlaka anlayacağımızı söylememi istedi. Bunun dışında Logan'ın düşündüğünün aksine Jason ve Alison'ı karşılaştırmak gibi bir niyetim yok. Alison'ı tekrar tekrar kaybedemem." dedi. Son cümlelerini söylerken ifadesi buz kesmişti. Son iki yıl hepimiz için zor geçmişti. Tek tek her günü... Her Ariçem günü...
Adras "Durup dururken ortaya çıkıp bunları sana söylemesindeki amaç ne ? Geri mi dönecek ?" diye sordu. Adras ve o kardeş sayılırdı. Onun bu şekilde bizi bırakıp gitmesi Adras'ı da çok yıpratmıştı. Noah soğukkanlı bir tavırla "Ben de bilmiyorum. Ben bana söylediği kadarını size aktarıyorum." dese de tam anlamıyla anlatmadığı konusunda neredeyse emindim. Yalan söylerken her zaman elini şakağına götürürdü ve şuanda da baş parmağını şakağında ileri geri hareket ettiriyordu. "Sorgulamanız bittiyse inebilir miyim artık ?" diye sordu Noah. Logan bakışlarını bana çevirdiğinde sanki biraz sonra söyleyeceklerinden dolayı izin ister gibi bir tavrı vardı. Özür diliyormuş gibiydi. Ellerini yumruk yapıp üst üste koydu. "Noah yıllardır birlikteyiz ve kardeşim sayılırsın. Alison ile aranızda olanları hepimiz biliyoruz ikiniz de dahil. Bir parça da olsa ömür boyu taşımak zorunda olduğunuz damgalara sahipsiniz. Şuan Adras ve Alison birlikte olmalarına rağmen aralarında böyle somut bir bağ yok. Alison'ı ne kadar sevdiğini biliyorum. O yüzden tekrar soruyorum Jason'ın amacı Alison'ı görmek mi ?" dedi. Noah bakışlarını bana çevirdiğinde ikimizin de yaklaşık 4 yıl önceki damgalandığımız anı hatırladığından emindim. Ve bunu Adras odadayken yapıyorduk. Ne kadar kötü hissettiğini tahmin etsem de şuan Adras'a değil daha çok Noah'un vereceği cevaba odaklanmıştım. Kendime bir şeyleri itiraf edemediğim dakikalardan birini daha yaşıyordum. Noah'un dudaklarından deli gibi olumlu bir cevap dökülmesini beklesem de bunu dışa vurmamak için olanca gücümle uğraşıyordum. Noah gözlerini zemine çevirip ellerini ensesinde birleştirdi. "Hayır. Üzgünüm Alison ama Jason senden bahsetmedi. Yani seni görmek istemiyor anladığım kadarıyla." dedi.
İsmimi bile kullanmamıştı. Nasıl olduğumu sormak gibi bir çabada bile bulunmamıştı. O sadece gitmemişti giderken yanında benden ona kalan her şeyi de götürmüştü. Gözlerimin delicesine dolduğunu bilsem de bakışlarımı Noah'un okyanus mavisi gözlerinden ayırmadım. Galiba vereceğim herhangi bir cevabı bekliyordu. 3 yıl sonra öğrendiğim tüm apaçık gerçekliğe bir cevap vermem gerekiyordu. Hafifçe başımı salladım ve "Anladım." diye fısıldadım. Yalan değildi 3 yıldır ilk kez Jason'ın gittiğini bu kadar net anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM 2
Fantasy3 yıl. Jason gideli tam 3 yıl oldu. Ares ve Eldoris'in öldürülmesinin üzerinden 3yıl geçti. Artık Jason'ın ismini kullanmıyorum. Kimse kullanmıyor. Sesini , kokusunu hatırlayamıyorum. Sadece bazen laciverte dönen gözlerini hatırlıyorum. Ve benden...