Pasta

5.1K 445 92
                                    

"Ally şunu tutar mısın ? Bir dakika o olmaz rengi uygun değil... Şunu tut." saatlerdir bir odanın içinde bir yığın elbisenin arasında boğulurken aklımdan geçenler sadece Dard'ın anlattıklarıydı. Jason ve Noah'a defalarca sormama rağmen bana en ufak bir ayrıntıdan bile bahsetmemişlerdi. Belki de onları da korkutmuştu o halim... "Kızlar kızlar ! Hey ! Gerçekten yetişmem gereken bir eğitim var. Elbisemi siz seçin bana uyar." kucağımdaki ufak çaplı yığını yan tarafımdaki koltuğun üstüne fırlatıp kendimi özgürlüğüme attım. Koridor sessizdi. Duvara yaslanıp birkaç saniye kafamdakileri boşaltmaya çabalasam da oluru yoktu. Jason'ı bulup bir an önce konuşmaktan başka çarem de yoktu. Hızlı adımlarla merdiveni inip bahçeye çıktım. Ortak salonda görememiştim ama odasındaysa da oraya bakmak aklıma gelmemişti. Eğitimin ortasında olmalarını umursamayıp Logan ve Riddle'a yöneldim. "Jason'ı gördünüz mü ?" ellerinde kılıçlarla birbirlerinin etrafında dönerken soru sormak pek mantıklı bir hareket olmasa da "Mutfakta olması lazım. Theron ile birlikteydi en son." Logan'ın bana cevap vermesi dikkatini dağıtınca boğazında Riddle'ın kılıcıyla kendini sırt üstü yerde buldu. "Bu arada teşekkürler Ally. Harika bir ablasın." "Odaklanmazsan nefes alamazsın Logan." arkamı dönüp kapıya tekrar yöneldim. Merdivenleri inip sola döndüğümde mutfağın kapısı ardına kadar açıktı. Jason ve Theron uzun bacaklı tahta taburelere oturmuş yemek yemekle meşguldüler. "Hey , merhaba." ikisi bir anda kafalarını tabaklarından kaldırıp bana döndüler. Jason doğrulup elini bana uzattığında Theron yemeğine çoktan geri dönmüştü. "Merhaba , ortalıkta yoktun." kaşlarını kaldırarak bana bakarken ne kadar yakışıklı ve masum gözükse de bu benden bir şeyler sakladığını değiştirmezdi. "Bana söylemek istediğin bir şey var mı ?" diye sorduğumda bakışlarını mutfak raflarında gezdirdi "Aç mısın ?" diye tekrar bana döndü. "Bir şeyler hazırlayabilirim." Dard'ın anlattıklarından bahsetmeyeceğini anlayınca başımı sağa sola sallayıp "Demekki benim sana anlatmam gereken bir şeyler var Jason." dedim.
***
Dard'ın anlattıklarını neredeyse tek bir nefeste art arda sıraladığımda Jason lafımı hiç kesmeden beni dinlemişti. "Kim anlattı bunları sana ?" kaşlarını kaldırıp zaten bildiği cevabı benden duymayı bekliyordu. "Tahmin etmeliydim." hızla geri dönüp merdivenlerden inmeye başladığında ortak salonda yalnız başıma kalmıştım. Sinirleneceğini ve gidip Dard'a patlayacağını önceden tahmin etmem gerekirdi. Sanki üstümden Ladon geçmiş gibi koltuğa kendimi attım. Peşinden gidip kavga etmelerini önlemeyecektim ki zaten nereye kadar bunun önüne geçebilirdim. "Demek kız kardeşim bir Banshee. Benim için sorun yok aslında havalı bile sayılabilir. Senin için Alison ?" üstü başı kir içinde olsa da bunu pek umursadığını sanmıyordum. "Ciddi olamazsın ? Logan gerçekten kokuyorsun." biraz yana kayıp burnumu kapattığımda kollarını kaldırıp "Bu emeğimin karşılığı Alison Grace. Lütfen kibar bir hanımefendi ol ve saygı duy." üstüme atlaması saniyeleri almıştı. Kalkıp onu itmeye çalıştım ama pek bir etkisi olmadı. "İğrenç kokuyorsun Logan !" gülmeme engel olamıyordum. "Biliyorum tıpkı Pan'ın çiçek bahçeleri gibi." beni kucakladığında onu itmedim. Gerçekten iğrenç koksa da ona sarılmak güvende ve iyi hissettiriyordu. Evde gibi...
***
"Partileri ve elbiseleri sevmem. Ayakkabılar da dahil." gerçekten ilk kez Anysia'ya katıldığımı söyleyebilirim. Partiler evet belki eğlenceliydi ama eminim rahat kıyafetlerle daha çok hoşuma giderdi. "Haklısın Anysia." bana gülümsediğinde ilk kez gözlerinin zaman zaman renk değiştirdiğini fark ettim. Kahverengiden maviye geçişler oluyordu ki bu benim ilk kez gördüğüm bir şeydi. "Ayakkabılar ve Dard konusunda bende sana katılıyorum Anysia. Sevimli sayılabilecek bir tarafları yok." Jason elini belime koyup tam yanımda belirdiğinde sinirinin geçmiş olduğunu fark ettim. "Tekrarlanmasını istemiyorum Alison. Ona güvenmiyorum ve onu senin çevrende istemiyorum. Lütfen." başımla onaylayıp bakışlarımı dans eden çiftlere çevirdiğimde Candance'nin Canace ile dans ettiğini gördüm. Mutlu gözüküyorlardı aralarında arkadaşlıktan öte bir şey olup olmadığını merak etsem de üstünde fazla kafa yormamaya karar verdim. Bugüne kadar bir çok damgaya şahit olmuştum ; Noah ve Andela , Logan ve Ava... İkisi de pek iyi sonuçlanmamıştı. Noah ve Andela evet konuşmaya devam ediyordu ama hala aralarındaki buz dağı varlığını koruyordu. Ava ve Logan zaten hepimiz için üzüntüyle sonuçlanmıştı. Bunları düşünürken Jason'ın elini daha sıkı tutmaya başladığımı fark ettim. "Hey Alison , bir sorun mu var ?" diğer elinden de tutup ona döndüm. Yine o masum ifadesi vardı suratında. Bir cevap beklediğinde , şaşırdığında veya herhangi bir şeyi merak ettiğinde kaşlarını kaldırıp gözlerini karşısındakine odaklıyordu. "Seni seviyorum Jason." fısıldayarak söylesem de niye söylediğimi veya neden bu kadar tuhaf hissettiğimi bende bilmiyordum. Sanki bir an için onu kaybetme korkusu yaşamıştım. Jason'ın ifadesi anında değişti. Yavaşça yaklaşıp parmağıyla çeneme dokundu. "Bende seni Ally." Logan yanlış zamanda yanlış yerde olmayı çok iyi bilirdi ki ikimizin arasından geçip "Pasta geliyor ! Siz ikiniz hemen peşimden gelin !"
***
Anysia pastayı eliyle yemeye başladığında beklediğimin aksine Logan çatalını masaya bırakıp o da pastayı eline aldı. "Sanırım aralarında bir şeyler var." Jason elimi tutarken ben Logan ve Anysia'yı inceliyordum. "Damga mı ?" diye sorduğumda başını iki yana sallayarak "Sanmam , böyle bir bağ sadece damga gerektirmez Alison." istemsizce gülümsedim. Eğer Logan mutlu olacaksa bu beni de mutlu ederdi. "Hadi gidelim buradan." elini tutup onu basamaklardan çıkarmaya başladım. Gece güzel geçmişti. Bizi bekleyenlerin aksine güzel...
***
Kan kokusu , duman ve toz bulutları... Ariçem meydanının yıkık dökük binaları arasında çıplak ayak dolaşırken fark edebildiğim tek şey bunlardı. Ayaklarımın tamamen kana bulandığını görsem de yürümeye devam ettim. Merkezdeki büyük Ateş Meydan'a gelmiştim. Hızla tam tur etrafımda dönsem de hiçbir şey göremiyordum en ufak bir canlılık belirtisi bile yoktu. Ateş Meydan'ı geçip adımlarımı Çember Kurul'una yönelttim. Kokunun yoğunluğu gittikçe artıyordu. "Kimse var mı ? Hey ! Kimse var mı ?" cevap alamayacağımı bilsem de bir çare umut aramıştım. Kurula yaklaştıkça merdivenlerde yanan tuhaf torbaya benzer şeyler olduğunu fark ettim. Yaklaştığımdaysa manzara çok daha farklıydı. Cesetler... Yanan , kanlar içinde cesetler... Kapı yavaşça ardına kadar açıldı. Elaina'nın eteklerini sürüyerek merdivenlerin başına yürümesini izlerken hala gördüğüm manzara karşısında vücudum kaskatıydı. Tıslayarak konuşmasına kahkahalarını ekledi. "Merhaba Dorena , pasta güzel miydi tatlım ? Mutlu yıllar Noah Ward , mutlu yaşlar Alison Grace'in talihsiz arkadaşı."

ARİÇEM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin