Kayıp Şehir

6K 496 97
                                    

"...Platon'un insanlara anlattığı öykülerden birinde kayıp bir krallıktan bahsedilirdi : Kayıp Atlantis. Atlantis'in birbiri içine geçmiş birkaç adadan oluştuğunu söyler Platon. Ortada bir su kanalıyla çevrili bir ada bulunur ve bu su kanalı da çemberimsi bir adayla çevrilmiştir. Tümü iç içe yedi su ve yedi de kara çemberi bulunmaktadır.

Atlantis hükümdarı, size bahsedilen şu insan uydurması Yunan mitolojisinde Poseidon adı verilen deniz tanrısı Neptün'dür. Neptün de burada karısı Cleito ile birlikte yaşıyormuş. Neptün ile Cleito'nun yedi tane oğulları bulunmaktadır. Bu yedi erkek çocuktan Atlas adını taşıyan en kudretlisi en ortada bulunan adanın kralı olur. Diğer altı tanesi ise geri kalan çember şeklindeki altı adanın hükümdarı olurlar. Atlantis'in kralları ve halkı işte bu yedi çocuğun soyudur.

Atlantis zengin ve ferah içinde bir ülkedir. Atlantis kenti mavi ve gri taşlardan inşa edilmiştir. Kent çok güzel bir mimariye sahipmiş. Evleri belirli bir düzen ve uyum içinde inşa etmişler. Evlerin çok güzel olmasına halk da özen gösteriyormuş. Çatıları kırmızı bakırdan yapılmış öyleki güneş vurduğunda hepsi ışıl ışıl parlarmış. Ortadaki ada en güzel inşa edileniymiş. İki tane görkemli tapınağıyla gerçekten göz alıcıymış. Tapınaklardan birini Neptün ve Cleito'nun anısına yapmışlar. Bu tapınağın çevresine altından bir duvar yapılmış. Yalnızca Neptün'ün anısına yapılan diğer tapınağın çevresinde ise gümüşten bir duvar bulunmaktaymış. Üzerinde de kendi asasının resmi... Çatısı ise fil dişinden ve saf gümüşten işlenmiş.

Fakat her güzel şeyin olduğu gibi Atlantis'in bu altın çağının da sonu gelmiş. Bu nedense her zaman bana garip gelmiştir. Atlantis de bu kaderinin dışına çıkamamış... Halk bu parlak yaşam sonunda çok büyük bir yozlaşmaya uğramış. Bu yozlaşma sonunda disiplinlerini kaybetmişler ve Atinalılar tarafından yenilmekten kurtulamamışlar.

Ancak felaket bunlarla da bitmemiş. Tanrılar Atlantisliler'in şımarıklığını daha büyük bir felaketle cezalandırmaya karar vermişler. Ve bir gün ne olduysa olmuş bir gece içinde okyanus bu yedi çember şeklindeki adayı yutmuş. Kaybetmiş. O günden beri ise Baş Tanrılar dışında kimse nerede olduğunu bilmiyor. Bu sana tanıdık geldi mi Alison ? Bu efsaneyi mutlaka duymuşsundur hayatım ?" diye bitirdi. Birkaç dakikadır bilincim yerinde sayılırdı ve bu ne durumda olduğumu anlamam için yeterli olmuştu. Dard yanımdaki koltukta geri yaslanmış bir şekilde tam gözlerimin içine bakıyordu. Son gördüğüm zamana kıyasla yüzündeki yanıklar neredeyse geçmişti. Saçları uzamıştı. Jason ile birbirlerine fiziksel olarak benzedikleri bile söylenebilirdi ama ikisi bambaşka yolları tercih etmişti. Dard ile Jason'ı ilk kez gerçek anlamda karşı karşıya gördüğümde ardından Jason'ı kaybetmiştim. Yaklaşık dört yıl önce...
"Ama biliyor musun sende bu kadar ısrar etmemin bir diğer nedeni de Jason'ın tepkisi. Şu sana karşı fazla korumacı tavrı, sahiplenmesi, kıskanması... Seni daha da çekici yapıyor.' dedi. Jason 'Kes sesini Dard.' diye fısıldadı. Dard gülerek Jason'ı işaret etti. 'Bak bundan bahsediyorum.' dediğinde arkasını dönerek tabloya yürümeye başladı. Bakışlarımı bir an için Dard'tan çevirdiğimde gözüm tabloya takıldı. Yutkunarak Jason'a döndüm. Jason da gözlerini tablodan ayırmamıştı. Bendim. Tablodaki kız bendim. Benim 15-16 yaşlarımdaki halimdi. Gözlerim yaşlarla doluydu. Jason en sonunda bana dönerek 'Ben yapmıştım.' diye fısıldadı. Dard gülerek bize döndüğünde 'Evet evet. Jason yaptı. Ben seni yıllarca Jason'dan dinledim. Ben seni yıllarca Jason'ın çizimlerinde gördüm. Ben senin ismini, dudaklarını, bakışlarını, seni Jason sayesinde ezberledim sevdim. Beni sana Jason aşık etti. Şimdi de bunun pişmanlığını yaşıyor. Canın yanıyor değil mi kardeşim ?' diye sordu."Bu konuşmaların ardından olmuştu ne olduysa. Ares , Eldoris , Jason'ın gitmesi , Ariçem'in düşmesi , Walter ve Elaina'nın hüküm sürmesi ve yıllarca korkaklar gibi saklanmamız. O ana geri dönüp Dard'ı kendi ellerimle öldürmek için sahip olduğum her şeyi verebilirdim. Kaybettiklerime baktığımda bazen yaşamamış olmayı istiyordum. Dard parmağını havada şıklatarak "Hey ! Ne düşünüyorsun Alison ?" dedi. Yavaşça bana doğru eğildiğinde her seferinde her zihnime girişinde olduğu gibi yine kıpırdayamıyordum. Ama bu sefer dudaklarım da mühürlü gibi açılmıyordu. Dard bakışlarını saçlarımda , gözlerimde tüm yüzümde gezdirdikten sonra derin bir nefes aldı. "Neden anlaşamıyoruz ? Sana sıkılmaman için hikayeler anlatıyorum. Jason'ın sıkıcılığının aksine bence benimle eğlenmen gerekir." diye gülümsedi. Elaina ve Zaman Koruyucusu'nun Ariçem'deki veliahtı sayılırdı. Zaman Koruyucusu'nun Tartarus'ta hapsolmasına göz yummuştu. Elaina ile iş birliği içerisindeydi. Ariçem'in hakimiyetini olabilecek savaşta korumaya çalışması gerekirken onun tek derdi Jason'dı. Dard başparmağıyla hafifçe çeneme dokunduğunda "Konuş Alison." diye fısıldadı. Sanki vücudumun içinde ani bir hava basıncı oluşmuş gibi dudaklarım sertçe açıldı. Birkaç saniye sadece bakışlarına karşılık verdim. "Neden yapıyorsun Dard ? Senin kazancın ne ? Güç mü hırs mı ? Ne ? Senin kazancın Ariçem'in ve Dünya'nın sonu dışında ne ? Elaina ve Walter tüm bu planları gerçekleştirdiğinde hepimizi öldürdüğünüzde , Elaina'nın hüküm sürmesi seni gerçekten mutlu mu edecek ?" diye sordum. Ne ses tonumu sertleştirdim ne de bağırdım. Sakince sadece gerçekten merak ettiğimi sordum. Dard sanki bunu sormamı hiç beklemiyormuş gibi birkaç dakika cevap vermedi. "Gerçekten bunu mu düşündün Alison ? Sence senin ölümüne izin verir miyim ? Elaina ile anlaşmamızın tek şartı bu. Senin canlı ele geçirilmen." dediğinde aklımdan sadece arkadaşlarım geçiyordu. "Logan , Riddle , Jason ve diğerleri... Sen gerçekten senin yanında olabileceğimi mi düşünüyorsun ? Noah'u benden aldığın gibi mi hepsini yok edeceksin ? Söylesene !" diye bağırdığımda tüm ifadesi bir anda değişti. "Sana Atlantis'i anlatmamın bir nedeni var. Size anlatılan Kayıp Şehir tam olarak Tartarus'ta. Acheron nehrinin altında içindeki Arislerle beraber hayata devam ediyor. Tartarus'un tek canlı kısmı. Alışsan iyi edersin Alison. Zaman Koruyucusu'nu Acheron'dan çıkarmak istiyorsan benimle gelmek zorundasın. Benimle Acheron'a gelmek zorundasın. Kan yemini etmek zorundasın. Benimle olmayı kabul etmek zorundasın , yoksa Ariçem'i kaybetmeyi göze alacaksın. Kehanetin ilk kısmını hatırla Ally :
"Karanlığa teslim olunduğunda
Ruhun kanı akıtılıp suya karıştırıldığında
Uyuyan uykusundan uyandığında..."

ARİÇEM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin