Sebebim

7.7K 708 53
                                    

3 yıl önce... Aynen bıraktığım gibiydi ya da daha doğrusunu söylemek gerekirse onun beni bıraktığı zamanki gibiydi. Okyanus mavisi gözleriyle bana bakıyordu. Aynı ortamda aynı havayı solumak , nefes alış verişini hissedebilmek... Damganın gücü her zamankinden farklıymış gibiydi. Sanki , sanki daha güçlüydü. Aramızda metreler olmasına rağmen herbir hücresini hissedebiliyordum. Düşüncelerine erişmemem için önüme gerdiği görünmez duvara çarpmamla kendime geldim. Orada tam karşımda durmuş , 3 yıldır olanlar sanki onun suçu değilmiş gibi gözlerini kaçırmadan bana bakıyordu. O bana böyle bakarken içimde bir anda dindiremediğim bir öfke belirdi. Ona baktıkça arttı , kabardı.

***

"Gitmedi de... Lütfen Logan , yalvarırım. Jason yapmaz bana bunu yapmaz , mutlaka bir hata vardır." diye çırpınıyordum. Logan'ı uzun zamandır ilk kez bu kadar çaresiz görüyordum. Sıkıca bana sarılmak dışında hiçbir şey yapmıyordu. "Şiiit... Şiitt... Lütfen Alison. Yapabileceğim hiçbir şey yok lütfen yapma bana bunu." diye fısıldadı kulağıma. Yapamazdı bırakmazdı beni. Hiçbir şey demeden öylece çekip gitmiş olamazdı. Acı içime sığmıyor adeta duvarlara çarpıp tekrar bedenime saplanıyordu. Orada öylece kaç saat durduk , ardından ne kadar gözyaşı döktüm bende bilmiyorum.

Haftalarca Riddle'ı görmemiştim. Eldoris ve Ares'in ölüm törenleriyle uğraşmıştı Dios ile. Dios , Jason gittikten yaklaşık 3 hafta sonra yanıma uğrayıp veda etmişti. Ben ona herhangi bir fiziksel tepki vermesem de konuşmuştu benimle. Eldoris onun kızı sayılırdı. Onu kaybettikten sonra burada kalamayacağını ama yardımına ihtiyacım olduğunda her zaman yanımda olduğunu söylemişti. Bense tek bir kelime etmemiştim. Kendime göre haklı bir sebebim vardı : Jason.

Jason gittikten yaklaşık bir yıl sonra eğitime tekrar başlamıştım ve Adras bana yardım etmek konusunda oldukça hevesliydi. İster istemez zamanla aramızda bir yakınlık başlamıştı. Ama hiçbir zaman tam olarak Adras'a o gözle bakamadım. Defalarca denedim onu o şekilde sevmeyi , Jason'ı unutmayı , Adras' ı üzmemeyi ama başaramadım. Yine kendime göre haklı bir sebebim vardı : Jason.

En yakın arkadaşım , zorla damgalandığım en yakın arkadaşım. Noah bu dönem boyunca her zaman yanımda oldu. Andela da öyle. Noah inatla aramızda senin bilmediğin sorunlar vardı dese de asıl sorun hep bendim. Buna rağmen ben atılabilecek en güzel adımı attım. Andela ve Adras'ın gözlerinin önünde Noah'u öptüm. Ve yine kendime göre tek bir geçerli sebebim vardı : Jason.

Hayatımdan 3 yıl kaybettim ben. Eylül , Ekim , Kasım... Tekrar Eylül... Ne zamanın ne olanların bir önemi kaldı. Defalarca ölmeyi istedim. Defalarca kendimi suçladım. Sayısız kez salaklığıma ağladım. Ona inanan akılsız aklıma lanetler okudum. Milyonlarca kez  bizi bitirdim. Her seferinde onu aklımdan atıp kalbime tekrar kabul ettim. Jason bana yaşarken ölümü gösterdi. Belki de en iyisini yapmıştır diye düşünmekten bazen kendimi alamıyorum. Şu hayatta kaybedecek pek de bir şeyim yok. Walter , Elaina veya Dard ne kadar yakabilirdi ki canımı ? En fazla beni öldürürlerdi ki pek de yaşıyor sayılmazdım.

Gerçekten bunca olan şeyden sonra birkaç basamak ötemde bana aynı şekilde bakabiliyordu. Bu kadar zaman sonra... Neden ki ? Niye ben ? Neden beni o gün okulda kurtardı ? Neden beni buraya getirip hayatımı alt üst etti ? Neden nefes almamı bile kontrol edebilecek kadar beni kendine bağladı ?

Suratına nefretle baktığımı fark ettiğimde bakışlarımı ondan çevirdim. Tam o sırada sesi içimi titretti. Sadece haykırmak istedim. Defolup gitmesini , 3 yıl önce hangi deliğe girdiyse orada kalmasını haykırmak istedim.

"Merhaba Alison." dedi. Tekrar gözlerimi ona çevirdiğimde sinirlendiğimi ona belli etmek yerine kendimden hiç beklemediğim bir şey yaptım. İçimden geçen bunca şeye rağmen sadece "Merhaba." demekle yetindim. Beklediği cevap bu değildi yüzünden belliydi. Bu kadarını o da beklemiyordu. Bu kadar soğuk olacağımı , bu kadar bitik olacağımızı , bu kadar sakin olacağımı... Sinirli olmamı , hesap sormamı ya da boynuna atlamamı bekliyordu büyük ihtimalle.

Bakışlarımı tekrar çevirdiğimde zihnini açtı bana. Hissedebiliyordum. Zihnindeki duvarını kaldırmıştı. Merak edip girmemi , gerçek ya da yalan ne var öğrenmemi bekliyordu. Birkaç saniye durup merdivenlere baktım.

Yapmadım. Ne zihnindekileri ne de bana söyleyeceklerini merak ediyordum. Ondan gelecek hiçbir şeyi istemiyordum. Logan'a dönüp "Beni odama götürür müsün ?" dediğimde endişeli bir şekilde bana baktı. Başıyla onaylayıp kolunu omzuma doladı.

Odaya girdiğimde ise ağlayan yine bendim. Onu ne kadar özlediğimi fark ettim. Hak etmemiştim... Yaptıklarının hiçbirini hak etmemiştim...

ARİÇEM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin