Basamaklarda oturmuş boş avluyu izliyordum. Eğitim biteli yaklaşık iki saat olmuştu. Üstümü değiştirmem gerekse de üşenip odama çıkmamıştım. Amarande'ye gözlerimi odaklamış bir şekilde sadece oturuyordum. Ariçem'e adım atalı kendi gerçek hayatımı yaşamaya başlayalı nefes almak için hiçbir zaman vaktim olmamıştı. Dünya'ya döndüğümde sık sık hiçbir şeyin farkında bile olmayan insanların ne kadar şanslı olduklarını düşünüyorum. Evet belki güçlerimizi ve Ariçem'i insanlara gösterme şansımız olsa bu onlara çok etkileyici gelirdi ve bu dünyanın bir parçası olmak isterlerdi. Belki bunlara sahip olmasam bende isterdim. Ama şimdi dönüp baktığımda sadece koruyamadığım arkadaşlarımı görüyorum. Gözlerimin önünde kaybettiğim Ares'i , onunla aynı zamanda ölen Eldoris'i , kaybetmeme rağmen yokluklarına hala alışamadığım Jackson'ı ve Ava'yı... Her gün , uyandığım her gün aynı kaderi tüm insanlığın ve Ariçem'in de yaşayabilme korkusuyla kalkıyorum. En ufak hatam tüm sevdiklerimin canına mal olabilirken kusursuz olmak o kadar zor ki... Aileni tekrar kaybetme olasılığı... Logan'a bakarken onu bir kutuya kapatıp bu tehlikelerin hepsinde uzakta bir yere bırakmak istiyor zihnim. Noah'u bir kez kaybettim ve tekrarının yaşanmama ihtimali bile bana her türlü koşulu kabul ettirebilir. Jason... Bunca bencil düşüncenin yanı sıra Arislerin ve insanların hayatı... Masum olan milyonlarca kişinin kaosa çekilmesi... Evet belki de bu hayat bana gerçek ailemi ve sevdiklerimi getirdi. Çoğu insanın hayal edemeyeceği ve bunlar yaşanmadan önce lisede herhangi bir öğrenciyken bana sorulsa benim de asla inanmayacağım güçlere sahibim. Ama o güçler tek tek sevdiklerimin ölümüne sebep olurken havaya hükmedip fırtınalar koparmışım, dev dalgalarla korku salmışım , ateşi serbest bırakıp alevlere yön vermişim , toprağa sözümü dinletip yerle göğü birbirine katmışım ne anlamı var ? Ruhu bedenden ayırmışım ne anlamı var ben her gün bir ruh kaybederken ? Keşke sakin bir hayatım olabilseydi. Keşke geceleri boyutlar arası kapılardan geçeceğime herhangi bir filmi izlerken uyuyakalsaydım , keşke gün içinde sıkıldığım okula gitseydim de birilerini öldürebilmek için eğitimlere katılmasaydım , keşke öldürücü yaralar alıp iksirlerle iyileşmek yerine diş doktorundan korkmaya devam etseydim... Keşke erkek kardeşimle kavga etseydim onun ölüm korkusunu yaşamak yerine , keşke en yakın arkadaşımla alışverişe gidebilseydim onun cenazesine gitmek yerine... Keşke üniversite sınavlarından korksaydım ve hatalarım iyi okullara gitmeme mâl olsaydı. Şimdi hatalarım milyonlarca Aris'in ve insanların acı içinde ölmelerini izlememe mâl olacak. Kaybetmeden bazı şeylerin değeri anlaşılmıyormuş...
***
"Eğitimleri hızlandırdık 17 grup hepsi her saat sabah 7'den akşam 7'ye kadar eğitim alanında kalıyor. Kapıların açılması ile ilgili bilgiler henüz elimize ulaşmadı. Dios akşam üzeri seçtiği grupla yola çıkacağını söyledi." Riddle ve Adras ile merdivenlerden inerken Adras olan bitenlerle alakalı son raporları Riddle'a iletiyordu. "Grupları gece herkese söylerim. Hepiniz eğitim çıkışı ortak salonda olun." köşeyi dönüp gittiğinde ağzımı açıp soru sormama bile fırsat tanımamıştı. Son birkaç gündür benden kaçar gibi tavrı vardı. Aslında Percy'nin Anılan olduğunu öğrendiğimizden beri Riddle bu tavrı sergiliyordu. Kalan basamakları da inip mutfağa girdiğimde Andela , Logan ve Anysia'yı kahvaltı yaparken yakaladım. "... 06.37 bence kalkmak için fazla erken bir saat." ben içeri girdiğimde Logan hala sızlanmakla meşguldü. "Günaydın Alison." Anysia ve Andela aynı anda gülümseyerek bana baktılar. Logan çatalını tabağa bırakıp bana döndü. "Kesinlikle senden bir şey isteyecekler. Ben karışmıyorum." teslim olmuş gibi ellerini kaldırarak kapıdan dışarı çıktı. İkisi de gözlerini çevirip yemeklerini yemeye devam etti. "Eğitimler neden bu kadar katı hale getirildi bir anda ?" Anysia tabağındaki omleti dilimlere ayırırken bir yandan da Andela ve ikimize bakıyordu. Sorusunun cevabı gayet basitti ama bunu hatırlamak bile beni gergin bir ruh haline sokmaya yetmişti. Pan'ın marifeti olduğunu düşündüğüm tuhaf içeceği yudumlarken göz teması kurmaktan da kaçıyordum. "Alison bize anlatabilirsin ? O gece hepimiz oradaydık. Anılan'ın Percy olması savaşın sonunu bu kadar kötü etkilemiş olamaz. O gece kitapta başka ne okudun ?"onlara güvenebileceğimi bilmeme rağmen sanırım bunu dillendirmekten korkuyordum. "Kızlar Alison'ı biraz ödünç alabilir miyim ?" Jason siyah bir tişört ve kot pantolonla kapıda duruyordu. Ellerini cebine atmış bir şekilde kapıda gülümserken hiç reddedilir bir tarafı yoktu. "Aa... Tabi Jason. Görüşürüz eğitimde." Andela hafifçe omzuma dokunup gitmemi işaret etti. Küçük bir lokma daha ağzıma atıp Jason'ın peşinden dışarı çıktım. "Riddle'ın grupları hakkında bir bilgin var mı ? Uyandığım andan itibaren neredeyse peşinde dolaştım ama gruplardan bahsetmiyor. Nereye gönderileceğimizden de ?" yutkunup bakışlarımı ona çevirdim. "Sanada günaydın Jason ve hayır gruplar hakkında hiçbir şey söylemedi. Eğitim çıkışına kadar da ağzını açmamakta kararlı." bakışlarını bana çevirdiğinde gece uyumadığını fark ettim. Göz altlarında mor halkalar vardı. "Hey özür dilerim. Yani ben seninle hiç ilgilenemedim ama grupları bir şekilde öğrenmem lazım Ally." gerçekten tedirgin gözüküyordu. Riddle'ın vereceği görevler her ne ise herkes diken üstünde eğitimlerin biteceği saati bekliyordu. Hafifçe gülümseyip bir önemi olmadığını belli etmeye çabaladım. Her şey üst üste gelirken Jason ile kötü olmak en son istediğim şeydi. Dudaklarıma küçücük bir öpücük kondurup merdivenlerden çıkmaya başladı. "Eğitime geç kalma. Bay Kahraman'ın eşisin bugün." söylerken pek memnun olmadığı her halinden belliydi. Jason insanlara lakap takmazdı. Percy ile ciddi anlamda araları kötüye gidiyordu. Derin bir nefes alıp odama çıkan basamaklara yöneldim. Theron ve Noah salonda boğuşurken Pan ve Dionysos köşede biraz önce mutfakta içtiğim tuhaf içeceği içiyorlardı. Hızlanıp basamakları ikişer ikişer çıkmaya başladım. Köşeyi döndüğümde Canace ve Candance'yi gördüm. İlk bakışta sadece el ele tutuştuklarını düşünsem de ardından anlamadığım bir dilde bir şeyler fısıldadıklarını fark ettim. Odama girmeden önce köşedeki Medusa heykelinin arkasına saklandım. Bakışlarımı tekrar onlara çevirdiğimde ikisinde de olan dövmelerin tuhaf renklerde parladığını görebiliyordum. Bize daha önce tanışmadıklarını ve yolda karşılaştıklarını söylemişlerdi. Dövmeleri hakkında sorular sorduğumuzdaysa ikisinin de verdikleri tek cevap : "Doğduğumuzdan beri varlar." olmuştu.
***
"Başımdan git Dard. Cidden değiştiğini düşünmekle aptallık etmişim." Dard dediklerime aldırmadan benimle yürümeye devam etti. "Değiştiğimi biliyorsun Alison hatta bunun seni mutlu etmesinden korkuyorsun." hiç cevap vermeden adımlarımı hızlandırdım. Eğitim alanı görüş mesafeme girmişti. Avluda Diana'nın kadın savaşçıları eğitim görüyordu. Kullandıkları oklar gerçekten ürkütücü gözüküyordu. Bizim tarafımızda olmaları beni çok sevindirse de pek cana yakın oldukları söylenemezdi. Sadece Diana bana her zaman çok nazik ve anlayışlı davranmıştı. "Alison ? Hey Percy ve Jason'ın arasının kötü olma sebebi ben değilim sensin Alison !" "O zaman onu kışkırtmaktan da vazgeç Dard ! En son istediğim şeylerden birisi kendi içimizde bir savaş ortamı ! O teklifi kabul etmemek için elimden gelen her şeyi yapacağım ! Kendi canım söz konusu olsa bile !" hızla yürümeye devam ettiğimde peşimden geldiğini duyabiliyordum. Son kez hızla arkamı döndüm. Gayet sakin gözüküyordu. "O teklifi kabul edeceğini sende biliyorsun Alison. Kendine olacak şeylerden korkmuyor olabilirsin ya Jason'a ? Logan'a veya diğerlerine ? Bu arada kitapta yazanı biliyorum. Riddle ve sen bunu saklamakla değiştiremezsiniz. Hiçkimseye söylemesen de bu doğru olmadığı anlamına gelmiyor." sinirle üstüne yürüdüğümde "Kaybedeceksin Alison. Benimle gelmek zorundasın. Ki bu Jason'ı kaybetmen demek. Ya Jason ya tüm kainat ? Seçimini yap Banshee." öfkeden deliye dönmüştüm ve yanımızdan geçip eğitim alanına giden tüm Arisler korkuyla bana bakmaya başlamıştı yine. Nefesimi sakinleştirip Dard'a sırtımı döndüğümde gördüğüm tek şey Percy ve Jason da dahil alandaki herkesin bizi izlediğiydi.
***
"İyi misin ?" Jason'ın sorusu zihnimde dolaşırken ben sadece başımı sallamakla yetindim. Yeterince sinirliydim. "Bir şey mi söyledi sana ? Alison sana bir şey mi dedi ?" Jason'ın bakışlarını üstümde hissetmeme rağmen Percy'nin yanına gittim. "Merhaba ufaklık. Herkesin içinde şu tuhaf gözlü tuhaf saçlı kızı ortaya çıkarmasan daha tatlı olabilirsin." Banshee ruhumdan bahsediyordu. "Benimle savaşırken lütfen kahverengi gözlü kalmaya devam et." karşıma geçip hazır pozisyonda beklediğinde daha sakin sayılırdım. Jason kollarını göğsünde kavuşturmuş bir şekilde bizi izliyordu. "Hadi başlayalım."
***
"Hepinizin bildiği gibi Ariçem merkezi dışında 7 ayrı bölgeye ayrılıyor. Görevleriniz özelliklerinize göre bölgelere ayrılıp sizden istenileni 13 gün içinde bitirip Ariçem'in merkezine gitmek. Siz oraya ulaştığınızda savaş başlamış olacak ve eğer soracak olursanız evet karşı tarafın herhangi bir atağını beklemek gibi bir niyetim yok. Birinci bölüm Kryo , Ariçem'in en kuzeyi ve en soğuk bölgesidir. Noah , Adras ve Theron bölge sizindir. İkinci bölüm Ardelis , Ariçem'in en güneyi ve en sıcak bölgesidir. Dünya'daki çöllerden tek farkı daha sıcak olmasıdır. Yaşayan herhangi bir şeye rastlamak neredeyse imkansızdı şimdiye kadar. Andela , Logan ve Candance bölge sizin. Gelelim üçüncü bölgeye Aella , Ariçem'in kuzeydoğusu ve kasırgalarıyla ünlü bölgesidir. Aynı zamanda Tartarus'a bir geçiş kapısı olduğu iddia edilen bölgedir. Anysia , Canace ve Dionysos bölge sizin. Dördüncü bölge Oceana , sonsuz okyanuslarla kaplı Ariçem bölgesi. Dios bu bölgeyi seçti. Percy ona eşlik etmeni istiyorum. Beşinci bölge ve bilinen son bölge Athos , ruh ile bedenin ayrıldığı bölge. Ölüm bölgesidir. Ruh'un çocukları dışında hiçkimse içinden canlı çıkamadı. Hakkında çok fazla bir şey bilinmez. Altıncı bölgeyle direkt bağlantısı olan tek bölgedir. Jason ve Alison bölge sizin. Ve diğer bölge , hakkında kimsenin hiçbir şey bilmediği kayıp bölge. Kayıplarla dolu olan bölge Uriana. Efsanelere göre Ariçem'in merkezinin altında yer aldığı söylenir. Jason , Alison ve Percy görevlerinizi on gün içinde bitirip son üç gün Dard'a katılacaksınız. Son görev bu ve sizindir. Sorusu olan ?" Riddle sakince her şeyi bir çırpıda anlatmıştı. Anysia parmağını kaldırdığında korkarak o soruyu bekliyordum. "Kayıp bölgede ne yapacaklar ? Hakkında en ufak bir şey bilinmeyen bir yere onları gönderme nedenin ne ?" Anysia aklına geleni direkt söyleyen bir kızdı. Bazen bu çok komik durumlar ortaya çıkarıyordu ki kesinlikle bu o durumlardan birisi değildi. Riddle tam söze başlamak üzereyken daha fazla dayanamayıp araya girdim. "... Kehanetler Kitabı... Percy'nin Anılan seçildiği gün kitabın en son sayfalarını açtım. Ölüm Kehanetleri kısmına geldiğimde üç kehanette yazılı bir şekilde kitapta bulunuyordu. Tek sorun kitabın son sayfası koparılmıştı. Ve bana gelen kehanetlerin altına tek bir kelime karalanmıştı : Uriana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM 2
Fantasy3 yıl. Jason gideli tam 3 yıl oldu. Ares ve Eldoris'in öldürülmesinin üzerinden 3yıl geçti. Artık Jason'ın ismini kullanmıyorum. Kimse kullanmıyor. Sesini , kokusunu hatırlayamıyorum. Sadece bazen laciverte dönen gözlerini hatırlıyorum. Ve benden...