5. BÖLÜM

13.5K 361 16
                                    

Batu ile şirkete gelmiş Barlas Bey'i bekliyorduk. Batu'ya ' Sen gezdir ' dedim ama Barlas Bey'in özel talimatı varmış. Beş dakika sonra odanın kapısı açıldı ve Barlas içeri girdi. O sırada telefonum çalmaya başladı.

Arayan; Eylül

Aramayı reddedip Barlas ve Batu'ya döndüm.

"Evet Barlas da geldiğine göre artık neler yapmam gerektiğini konuşabiliriz." Barlas

"Tamam o zaman başlayalım" dedi.

"Öncelikle buraya okuldan sonraları ve okul olmadığı zamanlar geliyorsun. Her gün farklı bir katı gözlemleyip çıkmadan bana getiriyorsun. Ayrıca saat 22:00'da çıkıyorum. Maaş konusuna gelirsek şimdilik 2.500 TL her ay banka hesabına yatacaktır. Anlaşamadığımız bir konu?" Şartlar benim için uygundu. Ama ben bu adama nasıl hitap edecektim?

"Sana nasıl hitap etmeliyim. Barlas mı?Barlas Bey'mi?" Biraz düşündükten sonra

"Barlas demende bir sakınca yok"dedi. Başımla onaylamakla yetindim.

"Hadi bakalım sana şirketi gezdireyim. Batu sende Esim'in girişini yap birde şirket personel kartını getir. Ayrıca işin bittikten sonra bizi burada bekle."

"Tamamdır abi."

Odadan çıkıp şirketi gezmeye başladık. Şirket çok büyüktü. En sevdiğim yer benim odamdı. Barlas ve Batu'nun odasının ortasında.

Odaya geldiğimizde Batu'da işini bitirmiş bizi bekliyordu. Bana kartımı verdi sonrada üç çay söyledi. Cebimdeki titreşimle telefonumu elime aldım. Eylül'den mesaj gelmişti. Eylül'ün bana mesaj atmayacağını bildiğim için hemen açtım.

KİMDEN: EYLÜL

Esim biliyorum telefonumu açmıyorsun ama annenin ailesi seni arıyor. Olanları yeni duymuşlar. Kimden duyduklarını bilmiyorum ama hala buradalar.

Yıllar sonra annem onlar yüzünden ölmüşken şimdi hangi yüzle gelirler buraya. Gözlerim doldu. Ama ağlamayacaktım. Yıllardır onlar yüzünden ağlıyordum daha fazla ağlamayacaktım.

"Esim" ismimi duymamla başım refleks olarak Barlas'a döndü.

"Efendim" gözlerime inat sesim titremedi. Gözlerimin dolduğunu görünce kaşlarını çattı.

"Ne oldu?" Mesajı hatırlayınca birkaç defa daha okudum sonra ayağa kalkıp

"Gitmeliyim" dedim ve koşar adım odadan çıktım. Ne yapmalıydım? Gitmelimiydim? Ama onlar bizi yüzüstü bırakmıştı. Şimdi annemle olmak varken onlar yüzünden yalnızdım. Sahilde bir banka oturup denizi seyretmeye başladım. Ben o kadar şey yaşamıştım. Onların gelmesi beni bu kadar yıkmamalıydı.

Yıllardır yapmam dediğim şeyi yapıp Eylül'ü aradım

-ESİM!

-Eylül... onun sesinin yanında benimki fısıltı gibi çıkmıştı.

-Nerdesin? Ne yapıyorsun? İyi misin?

- Neden gelmişler? Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde sağıma döndüm.

Batu?

-Bilmiyorum. Eski evinize gelmişler. Bende o sırada dışarıdaydım beni görüp seni tanıyıp tanımadığımı sordular. Bende olanları anlattım. Olanları derken sadece annenin öldüğü kısım ve senin yetimhaneye verildiğin kısım.

-Eylül... o... adam orada mı? Derin bir nefes sesi geldi telefonun diğer ucundan.

-Evet... Cezasını paraya çevirip çıktı şerefsiz!

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin