GEÇMİŞTEKİ YARA

42. BÖLÜM

Düşüncelerimle boğuşurken aklıma Miran'a haber vermem gerektiği geldi.

"Ben bir Miran'a haber veriyim o zaman" deyip ayağa kalktım. Mert'de benimle birlikte kalkacaktı ki onu omuzlarından tutup geri oturmasını sağladım.

"Canım sen otur. Hemen konuşup geleceğim zaten." Tatlı tatlı başını sallayıp öpücük attı. Ben de ona öpücüğünün karşılığını verip salondan çıktım. Cebimden telefonumu çıkarıp son aramalardan Miran'ın numarasını bularak ara'yı tıkladım.

  MİRAN aranıyor...

-Bir şey mi oldu güzelim?

-Evet ama kötü bir şey değil.

-Ne oldu?

-Şimdi ben beni istemeye geleceğinizi söyledim babama. Babam kabul etti. Yalnız evlenene kadar burda yani abimin evinde kalacakmışım. Miran bir süre sessizleşti. Bir kaç nefes alış verişi duyulduktan sonra konuşmaya başladı.

-Her ne kadar seninle ayrılmak istemesemde baban doğru olanı istiyor. Zaten evlenmemize ne kadar kaldı ki?

-Haklısın galiba. O zaman ben önce eve gidip valizimi toplarım sonra da buraya tekrar dönerim.

-Ben bırakıyım?

-Gerek yok canım. Abim bırakacak.

-Tamam güzelim. Yarın görüşürüz...

-Görüşürüz. Gülümseyerek telefonu kapattım. Arkamı dönüp tekrar salona girdim.

"Hadi çıkalım" deyince abim ve Mert ayağa kalktılar. Mert'i kucağıma alıp kapıya doğru yürüdüm.

"Eşim, oyuncak almaya gidecek miyiz?" Yanağını öpüp cevap verdim.

"Tabiki de gideceğiz. Önce sana oyuncak alır, sonra da eve geçeriz." Gülümsedi. Mert'i yere indirip montunu giydirdim. Kendi montumu da giydikten sonra Mert'in elini tutup abimin arabasına yöneldim. Abimde peşimizden geliyordu. Uzaktan kumandayla arabanın kapılarını açınca Mert ile beraber arkaya bindim. Abim buna bozulsada bir şey söylemeyip arabayı çalıştırdı.

"Eve gitmeden oyuncak satan bir yere uğrayacağız." Başını sallayıp onayladı. Konuşmamasına şaşırsamda bir şey söylemedim.

Abim avm'nin otoparkına arabayı park edince arabadan indik. Mert'in elini tutarak avm girişine doğru yürüdük. Abimde arkamızdan geliyordu.

"Oyuncakçı ikinci katta. Siz çıkın, ben bir işimi halledip hemen yanınıza geleceğim." Omuz silkip yürüyen merdivenle önce birinci sonra da ikinci kata çıktık. Oyuncakçı hemen sağımızdaydı. İki mağaza sonra atm görmemle aklıma para çekmem gerektiği geldi.

"Bıcırık önce para çekelim, sonra da sana oyuncak alalım." Başını salladı. Bende elini bırakmadan gördüğüm atm'ye ilerledim. Cebimden kredi kartını çıkararak atm kart girişine soktum. Para çekme işlemine tıklayıp çekeceğim paranın miktarını yazdım. '300 ₺'

Para çekme işlemim bittikten sonra Mert ile beraber oyuncakçıya girdik.

"Eee, söyle bakalım ne almak istersin?" Düşünme pozisyonuna geçip bir kaç dakika düşünerek etrafına baktı. Sonunda karar verebildiğinde

"Yayış ayabaşı" dedi. Deyiş şekline dayanamayıp güldüm. Bu sefer kaşlarını çattı.

"Gülmeşene Eşim. Yayış ayabaşı istiyoyum dedim ya!" Tatlılığına dayanamayarak kucağıma alıp yanaklarını öptüm.