11. BÖLÜM

8.7K 280 35
                                    

  Bir haftadır kimseyle görüşmüyordum.  Barlas arada gelip kapıyı açmam için dirense de açmıyordum. Bir haftadır çıkmadığım evden okul için çıkmam gerekiyordu. Sonuçta devamsızlık önemli ve benimki birazcık kabardı. Dikişlerimi bugün okuldan sonra aldıracaktım. Bu yüzden rahat bir şeyler giydim. Ayrıca bir de yeni bir iş  bulmam gerekiyordu. Sonuçta artık TAŞKIRAN HOLDİNG' de çalışmam yüzsüzlük olur.

Okula geldiğimde derse on dakikadan az kalmıştı. Arkamdan birinin seslenmesiyle duraksadım. Arkamı döndüğümde bana doğru koşan Aslı'yı gördüm. Gelir gelmez boynuma atladı.

"Seni çok özledim."

"Ben de Aslı bende." dedim.

"Geçmiş olsun Esim. Ben gelicektim ama Mersin'den daha yeni döndüm. Babamın işi yüzünden uzadıkça uzadı."

"Teşekkür ederim. Sorun yok Aslı. Benim bu aralar yalnız kalmaya ihtiyacım vardı zaten." Gözümün girişe kaymasıyla Barlas'ın arabası göründü. Sanırım Batu'yu bırakmaya gelmişti. Çok kısa bir an Barlasla göz göze geldik.

"Aslı ben derse giriyorum. Amfide görüşürüz."deyip cevap vermesini beklemeden amfiye girdim. Barlas neden bu kadar üstüme düşüyor anlamıyorum. Sonuçta ben sadece kardeşinin arkadaşıyım. Böyle düşünmek bir an sol tarafımı sızlatsa da umursamadım.

Beş dakika geçti geçmedi Batu ve Aslı amfiye girdiler.  Bana baktıklarını hissetsemde ben onlara bakmadım.

Prf. 'ün ' ders bitti' demesiyle eşyalarımı toplayıp çantama koydum. Kimseye bakmadan hızlı adımlarla amfiden çıkıp etrafa göz gezdirdim. Tanıdık bir sima görmemenin mutluluğu ile bahçeye çıktım. Önce hastahaneye gidip dikişlerimi aldırmam sonra da istifa dilekçemi TAŞKIRAN HOLDİNG'e vermem gerekiyordu.

Hastahanede işim biter bitmez şirkete giden otobüse bindim. Bir saat kadar sonra şirketin hemen karşısındaki durakta inip şirkete girdim.

Odama çıkıp unuttuğum birşey var mı diye kontrol ettikten sonra Barlas'ın odasına doğru yol aldım.

Kapıya iki kez tıklatıp onay sesini beklemeden içeri girdim. Barlas önündeki dosyalara dikkatini vermiş arada da yanında duran kahveyi yudumluyordu. Beni farketmesi için boğazımı temizledim. Sonunda başını kaldırdığında şaşkınlıkla ağzı bir açılıp bir kapanıyordu. Ben ise ifadesiz bir yüzle ona bakmaya devam ediyordum.

"Esim" diyerek ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Esim bak ben ö-" diyordu ki sözünü keserek

"Ben onun için gelmedim" deyip çantamdan istifa dilekçemi çıkarttım.
Elini tutup avcuna dilekçeyi koydum.

"Ben artık yokum. Hoşçakal."  Arkamı dönüp çıkıyordum ki kolumu tutup durdurdu beni.

"Gidemezsin! Annem için senden özür dilerim. Herkese kolay kolay güvenemiyor. Hem annemin yaptığı şey için bizle neden iletişimini koparıyorsun. Niye kendini tekrar yalnızlığa kapatıyorsun." Eğer kalırsam benim yüzümden annesiyle arası açılacaktı.

"Ben yalnızlığa alışkınım!" Beni kendine çekip şok eden sözlerini söyledi.

"Ama ben sensizliğe alışkın değilim!"

☆☆☆☆☆

Evde oturmuş Barlas'ın söylediklerini düşünüyordum. Ne yani Barlas beni mi seviyordu? Barlas'ın son cümlesinden sonra birşey söylemeden şirketten çıkmıştım. Bundan sonra ne olacak bize zaman gösterecekti.

BARLAS'DAN

Esim'e onu sevdiğimi ima etmiştim. Fakat o hiçbir şey söylemeden çekip gitmişti. Aslında haklıydı. O kadar lafı ben duysam bende aynısını yapardım.
Akşam eve gidip annemi Esim'den özür dilemesi için ikna edeceğim. Çünkü biliyorum ki Esim'in inadı tutarsa kimseyi dinlemez. Ama annemi nasıl ikna edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. O da en az Esim kadar inatçıdır. Telefonum zil sesiyle dalmış olduğum düşüncelerden sıyrıldım

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin