34. BÖLÜM

6.4K 208 13
                                    

Miran yüzüme umutla bakarken daha fazla dayanamayarak ellerimi yüzüme kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Esim neden ağlıyorsun?" Ben cevap vermeyince beni göğsüne çekip ağlamamın bitmesini bekledi.

Sonunda ağlamam bittiğinde cebimden selpak çıkartıp burnumu sildim.

"Az önce söylediklerin benim için çok anlamlıydı Miran." Gülümsedi.

"Ama sana bunu yapamam!" Bu sefer kaşlarını çattı.

"Neyi yapamazsın Esim?" Burnumu çekerek cevap verdim.

"Sana anlatamadığım bir şey var. Güvenmediğimden değil, utandığımdan anlatamıyorum."

"Anlatamadığın şey ne Esim?" Tekrar bir ağlama krizi daha istemediğim için gözlerimi kapatıp biraz bekledim.

"Benden vazgeçeceksin..."

"Senden vazgeçmem!" Dolu gözlerimle gözlerine baktım. Ben birşey söylemeyice sinirle gözlerini kapattı.

"Esim söyle artık!" Üzüntüyle dudağımı dişledim.

"Hani sana herşeyimi anlattığım restorant varya?" Başını salladı.

"Orda sen bana kriz geçirmemin asıl nedenini sormuştun bende sana belki ileride söylerim demiştim hatırlıyorsun değil mi?" Tekrar başını salladı. Gözlerimi gözlerinden çekip yere bakarak konuşmaya devam ettim.

"Ben... te... tecavüze uğradım. Kriz geçirmemin asıl sebebi buydu." Gözlerimi yerden kaldırıp Miran'a baktım. Yumruklarını sıkıp gözlerini kapatmıştı. Onu zor durumda bırakmamak için ayağa kalkıp taksi durağına doğru ilerlemeye başlamıştım ki kendimi Miran'ın göğsünde buldum. Sımsıkı sarılmıstı. Bende ne acıyan yaramı önemsedim ne de kalbimi. Onun gibi kollarımı beline dolayarak az önce kesilen ağlamama bu sefer sessizce devam ettim.

"Senin suçun değildi. Ağlama lütfen Esim." Miran beni teselli etmeye çalışıyordu. Ama bu sefer kendimi durduramamıştım. Yavaşça kollarından ayrılıp karşısına geçtim.

"Benden nefret ediyorsun?" Diye sordum. Ama gelen cevap beni çok şaşırtmıştı.

"Hayır. Seni çok seviyorum." Ben geri adım attıkça o üzerime geliyordu.

"Benimle evlenemezsin..."

"Hayır.. sen de istersen evlenirim."

"Sizin töreleriniz var!" Omuz silkti.

"Töreler kimin umrunda."

"Hiçbir zaman tam anlamıyla senin olamayacağım." Kaşlarını çattı. Hala geri geri gidiyordum. Tabi o da bana doğru yaklaşıyordu.

"Bir zar parçası kimin umrunda. Sen her zaman tam anlamıyla benim olacaksın!" Yerimde durdum. O da tam önümde.

"Beni herzaman çok sevecek misin?"

"Her nefesimde." Bu sefer gülümseyen taraf bendim. Kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"O zaman seninle evlenirim..." kahkaha atıp beni tekrar kollarının arasına aldı. Biraz bekledikten sonra beni kendinden uzaklaştırıp cebinden yüzük kutusunu çıkararak içini açtı. Tek taşı sağ elimin yüzük parmağına geçirdikten sonra elimin üstünü öptü.
Daha sonra biraz eğilip anlımı öptükten sonra alnını alnıma yaslayıp
"Benimsin" dedi. Gülümsedim.

"Seninim..."

Odamda oturmuş yüzüğüme bakıyordum. Gelir gelmez odama çıktığım için abimi daha görmemiştim. Hem bu konuyu ona nasıl söyleyeceğimide bilmiyordum.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin