58. BÖLÜM

5.6K 177 5
                                    

Odamdan gelen fısıldaşmalarla gözlerimi açtım. Batu ile Barlas'ı karşımda görmemle korkup geri çekildim.

"Noluyor ya? Niye başımdasınız?" Batu yerine Barlas konuştu.

"Batu'nun sana söyleyecekleri varmış." Batu'ya baktım.

"Esim kusura bakma ya. Ben gerçekten şaka yaptım.  Yanlış anladın farkındayım. Hem 8 ay bize trip atmıycaksında kime atcaksın. O muşmula suratlı Miran'a mı?" Kahkaha attım. Muşmula surat dedi ya.

"Sonunda ya. Bir an küs kalcaz diye çok korktum yenge." Yenge?

"Batucum yenge ne?" İkiside sırıttı.

"Abimin karısı olacaksın ya Esimcim. Unuttun mu yoksa?" Sanki unutturuyorlardıda. İkisinede sinirle bakıp banyoya girdim. Çok uğraşacaktım çook.

4 AY SONRA

Hamileliğimin 5. Ayına girmek üzereydim. Ve Batu'nun da dediği gibi çok kilo almıştım. Artık kolay kolay yerimden kalkamıyordum. Sağa sola dönmek bile zordu benim için.

Geçen üç ayda Barlasla evlenmiştim. Hatta ona tekrar eski hislerimi beslemeye başlamıştım. Bunu ona söylediğimdeki o sevinci hala gözlerimin önündeydi.  Evlendikten iki hafta kadar sonra Miran gelmişti ama ben görmeden Batu ve Barlas onu postalamışlardı. Abimler bu evliliğe başta tepki gösterselerde zorda olsa onları ikna edebilmiştim ve şuan eskiden olduğundan daha mutluydum. Neden mi? Çünkü beni çok seven bir eşim yakında aramıza katılacak bir miniğim vardı. Tabi onların yanında benden anne baba sevgisini esirgemeyen Nazan anneyle Fırat Baba ve tabiki kardeşten öte Batu vardı.

Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrencektik. Aslında ben öğrenmek istemiyordum sürpriz olsun istiyordum ama Barlas 'ben bebeğimin odasını yapacağım. İstersen sen öğrenme ama ben öğreneceğim' diyip benim bu düşüncemi yıkmıştı. Onu gerçektende kendi bebeği gibi kabul etmesi beni ayrı mutlu ediyordu.

Artık yanımda yatan kocamı uyandırmam gerekiyordu. Yoksa doktor kontrolüne geç kalacaktık.

"Barlas... hadi kalk hayatım." Tek gözünü aralayıp bana baktı. Onun bu tatlılığına kıkırdarken beni bir anda altına almasıyla bu kıkırdamam kahkahaya dönüştü. Yüzünü bana yaklaştırıp boynumdan yanağımdan alnımdan burnumdan ve en sonda dudağımı öpüp gözlerime baktı.

"Senin o hayatım diyen ağzını öperim." Kıkırdayıp masum bir sesle

"Öptün ki zaten hayatım" dedim. Tekrar öpmesiyle bunun sonu gelmez diyerekten biraz ittirdim. Zaten karnımdan dolayı pek ağırlığını vermediği için itmem kolay olmuştu.

"Hadi kalkta doktora gideceğiz. Miniğin cinsiyetini öğrenelim artık." Başını sallayıp tekrar başını boynuma getirip derin bir nefes aldı.

"Oksijenim bu koku benim ya." Tekrar kıkırdayıp kalkmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü kalkma girişimim başarısızlıkla sonuçlandı.

"Yardım eder misin?" Gülümseyip sırtımdan destek vererek kalkmama yardım etti.

"Hadi bakalım sen git yüzünü yıka bende üstümü değiştireyim."

"Tamam güzelim. Dikkatli ol." Başımı sallayıp o banyoya girince bende giyindim. Saçlarımı tarayıp yandan bir örgü yaptım. Barlas'ta gelip giyinince elimden tuttu. Merdivenlerden inerken beni sıkıca tutuyordu. Yavaş yavaş son merdivenide bitirdikten sonra Batu ile göz göze geldik. Bize gülümseyerek bakıyordu.

"Ooo yenge. Bende kim bu yeri sallayan diyorum. Meğer sen geliyormuşsun." Sinirle eğilip ayağımdaki terliği alacaktımki karnıma giren sancıyla inleyip doğruldum.

"Barlas şu terliğimi verir misin?" İnlememin eğilmekten olduğunu bildiği için telaş yapmadan kendi terliğini çıkarıp verdi.

"Batu. Eğer kaçarsan bebek doğduktan sonra 1 ay senin odanda yatar. Ve emin ol uykuya hasret kalırsın." Tehditimi duyduktan sonra elini yüzüne siper edip atışımı bekledi. Sinirle terliği fırlattığımda hiç hoş olmayan bir yere denk gelmişti.

"Yenge gelecekteki çocuklarımla derdin ne senin ya!" Evet bu ilk değildi. Barlas bu halimize katıla katıla gülerken bende Batu'ya cevap veriyordum.

"Sende her seferinde aynı şeyi yapma Batucum. Kaşınma." Ev halkı bu atışmamıza alışkın olduğu için sadece gülüyorlardı.

"Hadi güzelim biz hastaneye gidelim." Başımı sallayıp kapıya doğru yürüdüm. Barlas eğilip önce benim ayakkabılarımı giydirdi. Sonrada kendisi giydi. Elimi tutup arabaya yönlendirdi.

Ekranda ismimin yanmasıyla doktorun odasına girdik.

"Hoşgeldiniz Esim Hanım. Hemen uzanın isterseniz." Başımı sallayıp uzandım. Barlas gelip karnımı açmama yardım ettikten sonra doktor yanımıza gelip karnıma jel sürdü.

"Evet Esim Hanım bebeğinizin gelişimi gayet iyi. Cinsiyetide erkek. Tebrik ederim." Gözlerim doldu. Demek bir oğlum olacaktı. Barlas benim kalkmama yardımcı olup sıkıca sarıldı.

"Teşekkür ederim güzelim. Bana bu aile fırsatını verdiğin için teşekkür ederim."

Evdekilere güzel haberi verdikten sonra odamıza çıkmıştık. Çok yorulmuştum. Bi elimi karnıma diğer elimi yatağa koyarak yavaşça oturdum.

"Barlas"

"Efendim hayatım?" Gülümseyip yüzümü sevimli bir hale getirdim.

"Benim canım ananas çekti." Gülümseyip anlımı öptü.

"Batu'ya söyleyelim alsın. Bir şey yapsın yeğeni için." Kıkırdadım. Hep Batu'yu yolluyordu bu işlere.

"Olmaz. Ben senden istiyorum."

"Ama güzelim..." itiraz edeceğini anladığımda izin vermeden dudağını öpüp geri çekildim.

"Hadi hayatım. Oğlumuz senin getirdiğin ananası yemek istiyor." Kahkaha attı.

"Çok fenasın Esim. Tamam ben alırım oğlumuza." Barlas odadan çıkınca bende ayağa kalktım. Uykum kaçmıştı. Aşağı inecekken başımın dönmesiyle merdivenlerden geri çekildim.

"Batu" seslenmemle hemen yanıma gelmişti.

"Efendim yenge?"

"Yardım etsene merdivenlerden inerken. Biraz başım dönüyorda." Endişeli bir yüzle bir eliyle elimi diğer eliyle belimi tutarak yardımcı oldu.

"İyisin değil mi? Sorun yok."

"İyiyim iyiyim. Anlık bir şeydi."  Başını salladı. İçeri geçip oturmama yardımcı olduktan sonra mutfağa gidip portakal suyu getirdi.

"İç bakalım vitamin olsun yeğenime." Dediğini ikiletmeden alıp içmeye başladım.

"Abimi yine sürmüşsün." Kıkırdadım.

"Zor oldu. Seni gönderiyodu yine."

"Yenge sende ben evde yokken bir şeyler iste ya."

"Batu bir anda geliyor napıyım." Bir şey söylemeden televizyona döndü. Bende daha fazla konuşmadım.

"Ben geldimm" Barlas'ın bağırışıyla mayıştığım koltukta doğruldum.

"Aldın mı ananas?" Gülümseyip anlımı öptü.

"Benim karımın canı çekerde ben almaz mıyım?" Kıkırdayıp yanağını öptüm.

"Hadi keste gel yiyim hemen." O da gülüp mutfağa gitti. Batu'ya döndüğümde gülümseyerek baktığını gördüm.

"Abimle aranız çok iyi. Her şeye rağmen yinede birliktesiniz." Gülümsedim.

"Eğer o bana bu teklifi sunmamış olsaydı muhtemelen buralarda fazla durmazdım. Affettirdi kendini." Sadece gülümsedi. Barlas gelmeyince ayağa kalktım. Yanına gidecekken zilin çalmasıyla yönümü değiştirerek kapıyı açtım.

"Miran?!"

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin