33. BÖLÜM

6.5K 210 11
                                    

"Aynen öyle Batu. Esim bu saatten sonra o sözleşmeyi imzalamaz. Bende Esim'in haberi olmadan hisselerimin yarısını Esim'in üzerine yapacağım!" Benden habersiz iş yapacağına kızmıştım. Ama bu sefer istedikleri gibi olsun.

Hiçbir şey duymamış gibi içeri girdim.

"Hadi kahvaltı hazır" dememle hepsi ayaklandı. En başta da Mert. Kahvaltı sofrasına oturup önce Mert'in tabağını doldurdum. Sonra da kendi tabağımı.

"Miran ne zaman gitti abi?" Çayından bir yudum alıp cevap verdi.

"Siz yukarı çıkar çıkmaz. Aslında Mert'i götürecekti ama ben ısrar ettim kalması için. Bugün gelip alıcak." Başımla onayladım.

"Sen bugün şirkete gidicek misin?"

"Hayır güzelim. Sen iyileşene kadar evdeyim. Zaten şirketin son düzenlemeleri kaldı. Onlar içinde birini görevlendirdim, herşeyden haberdar ediyor." Omuz silkip kahvaltıma döndüm. Kolumun çekiştirilmesiyle Mert'e baktım.

"Efendim canım?"

"Eşim ben doydum. Çizgi film izlemeye gidiyoyum."

"Açmamı ister misin?" Başını iki yana sallayıp koşturarak salona gitti.

Şuan sıkıntıdan ölmek üzereyim. Az önce Miran gelip Mert'i aldığı için uğraşacak hiçbir şey yoktu. Birde gitmeden önce beni akşam yemeğine götüreceğini söylemişti. Bu gün onda bir farklılık sezsemde nasıl olsa öğrenirdim. Abimde odasına çekildi. Zaten diğer aile üyelerini sabahtan beri görmedim.

Aklıma gelen fikirle üzerimi giyinip bahçeye çıktım. Pencereden gördüğüm salıncağa oturup ayaklarımla hafif hafif sallamaya başladım. Birden aklıma annem geldi. Gördüğüm son gece. Hem annemin hem benim sonum olmuştu. Bir daha mezarına gitmeyeceğim, o şehir benim için kapandı demiştim ama anne özlemiyle tutuşuyordu kalbim.

Salıncağın hızlanmasıyla daldığım düşüncelerden kurtuldum.

"Ne düşünüyorsun?" Abimin sesini duymamla gözlerimi kapatıp kendimi salıncağın oluşturduğu rüzgara bıraktım.

"Annemi..." sonrada ne abim konuştu ne de ben. Beni biraz salladıktan sonra diğer salıncağa oturup kendini benim az önce yaptığım gibi ittirmeye başladı.

"İstersen annenin mezarına gidebiliriz." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"İstemiyorum. En azından şimdilik. Bu arada diğerleri nerede?"

"Babamın askerlik arkadaşı buraya yakın bir yerde oturuyor. Onu ziyarete gittiler." Başımı salladım.

"Bu akşam Miran ile birlikte akşam yemeğine gideceğiz" dememle başı anında bana döndü.

"Saçmalama Esim! Daha tam olarak iyileşmedin!" Dedi sert ses tonuyla.

"Abi, evde otur otur bunaldım ya. Ayrıca artık eskisi kadar acımıyorda. Hem söz veriyorum dikkatli olacağım."

"Hiç içime sinmiyor Esim."

"Abi... lütfen..." benim bu halime daha fazla dayanamayarak gönülsüzde olsa izin verdi.

"Git. Ama eve geç dönersen bozuşuruz." Gülümseyip başımı salladım.

"Hadi içeri girelim o zaman. Üzerin ince, üşütme." Kolunu omzuma atınca eve doğru ilerlemeye başladık.

Saat 8.00 olmuştu. Miran'ın dakik olduğunu bildiğim için hazırlanmış bekliyordum. Telefonumun titremesiyle gelen mesajı açıp okudum.

KİMDEN:MİRAN

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin