12. BÖLÜM

8.3K 272 19
                                    

  Ben şimdi evlenme teklifi mi aldım? İyi de ben ne cevap vereceğim?

"Barlas" Umutla yüzüme bakıyordu. Gel de hayır de.

"Sen tamamen kendine ait birini istemez misin? Hadi evlendik ya sıkılırsan. Ayrıca annen ya beni de istemezse? Ya da baban?" Ben devam edicekken Barlas ağzımı kapadı.

"Öncelikle sen zaten bana  ait olacaksın. Bunun senin bahsettiğinle ilgisi yok. Kalbin benim olsun yeter. Ayrıca senden sıkılmam. İnsan yaşamaktan sıkılmayacağı gibi yaşam kaynağından da sıkılmaz. Sonraki soru annemle senin yanına gelmeden önce görüştüm. Annem seni sevmiş. Bana kendi ağzıyla ' bu kız o kız gibi değil' dedi.  Babama gelirsek daha seninle tanışmadığı için bir şey söyleyemiyorum.  Şimdi... cevabın?"

"Evet!" Beni gülümseyerek kendine çekip nerden çıkardığını anlamadığım yüzüğü parmağıma taktı. Kolunu omzuma atınca denizi izlemeye devam ettik.

Saat baya geç olmuştu. Şimdi Barlasla eve doğru yürüyorduk. İkimizin de yüzünde kocaman gülümseme.

Evimin önüne gelince ikimiz de durduk.

"Ayrılma vakti"dedi Barlas üzüntüyle.

"Öyle"

"Yarın seni almaya gelirim. Önce okula gideriz. Sanırım bir dersiniz vardı. Sonra da şirkete geçeriz." 

"Tamam. Öyle yaparız." Gülümsedim. Gülümsedi. Beni kendine çekip anlımı öptü.

"Hadi bakalım git artık."

"Görüşürüz." Eve girer girmez kendimi odama attım. Sonra da  bugünü düşünerek uykuya daldım.

Evet, sabahın köründe benim zilim alacaklı gibi çalıyor. Uyku mahmurluğuyla tek gözüm kapalı bir şekilde kapıya doğru yürüdüm. Kim olduğuna bakmadan açtığımda karşımda kocaman gülümsemesiyle Barlas duruyordu.

"Günaydın!"  Acaba kaçtan beri ayakta da sesi bu kadar canlı çıktı.

"Günaydın ve hoşçakal" deyip tam kapatıyordum ki eliyle kapıyı itip beni durdurdu.

"Hey hey nereye? Daha kahvaltı edeceğiz." Ne kahvaltısı ya? Ben öğlene kadar uyumak istiyorum.

"Dersim öğleden sonra. Dün gece gecenin bir yarısı eve girmişim ve kaçta uyaya kaldığım belli değil. Sen de gelmiş sabahın bilmediğim bir saatinde beni uyandırıyorsun. Gerçekten saat kaç?"

"08:15" Gözlerim saati duymanın şokuyla açıldı.

"Barlas, canım senin aklında zorun mu var? Ben şimdi yatağıma gidiyorum. Sen de geç salona vakit geçir ama beni iki saatten önce uyandırırsan seni evden kovarım!"

İki elini havaya kaldırıp

"Tamamdır patron!" dedi ve sırıtarak içeri girdi. Ben de iyice uykum açılmadan odama girip yatağıma uzandım.

Kendi kendime uykumu almış bir şekilde uyanınca şaşırmadan edemedim. Odadan çıkıp salona geçtim.

"Barlas!"

"Mutfaktayım!" Mutfağa girdiğimde masanın hazır olduğunu gördüm. Barlas'a baktığımda yumurta kırıyordu. Yanına gidip başımı omzuna yasladım. O da başımı öpüp işine devam etti.

"Yardıma ihtiyaç var mı?"

"Yok güzelim, sen masaya otur ben de geliyorum." Gülümseyip masaya oturdum. O da gelince kahvaltıya başladık.

Sohbet ederek bitirdiğimiz kahvaltı sofrasını toplayıp üzerimi giyindim.

"Gidebiliriz" deyince ayağa kalkıp önden yürümeye başladı.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin