25. BÖLÜM

7.4K 256 13
                                    

Ona hayatı mı anlatmalı mıyım? Evet, söylediklerinde samimiyeti hissettim. Anlatmalıydım. Belki  yalnızlığıma ortak olur.

"Su var mı?" Şaşırsada cevap verdi.

"Arabada olması lazım?"

"Şey... getirir misin? Anlatacaklarımdan sonra anlayacaksın zaten." Başıyla onaylayıp arabaya gitti. Geldiğinde elinde iki şişe su vardı.

"Seni dinliyorum." Bir kaç saniye bekleyip konuşmaya başladım.

"Benim hiçbir zaman güzel bir hayatım olmadı. Ben beş yaşındayken babam annem ve beni terketti. Annemin ailesi bizi kabul etmediler. Annem sırf bana bakabilmek için başka bir adamla evlendi. Adam... adam öncelerde iyi davransada biraz zaman geçtikten sonra anneme... şiddet uygulamaya başladı. Sonralarda annemi o halde görmeye dayanamayıp annemin önüne atlamaya başladım. Tabi dururmu beni de dövmeye başladı. Evet dayakları canımı acıtıyordu ama anneminkini acıtmasından iyiydi. Ben her önüne atlayıp dayak yediğimde annem sinir krizi geçirir kendine zarar verirdi.

  Öyle böyle derken on dört yaşıma geldim. Arkadaşlarımla dışardaydık. Biliyorum küçüktüm ama yanımızda arkadaşımın ablası vardı. Saat gece on falandı. Geç olduğu için eve döndüm. O adam yine annemi dövüyordu. Annemin acı çeken seslerine dayanamadım. Evden çıktım. Sonra sahile gittim. Bir kaç saat oturdum...

Saat çok geç olduğu için ara sokaklara girdim... sonra bir adam... bir adam geldi ve benim... hayatımı bitirdi. O gece benim masumluğumu aldı. O gece benim yalvarışlarımı duymadı. O gece beni öldürdü!" Yine o anı hatırlamamla gözyaşlarım akmaya başladı. Baran dehşet içinde bana bakıyordu. Ağzını bir şey söylemek için bir açıyor bir kapatıyordu.

"E... Esim sen... Allah Kahretsin! Sen..." onun tamamlayamadığı şeyi ben tamamladım.

"Evet... ben o gün... tecavüze uğradım..." deyip cebimdeki ilacı çıkarttım. Suyu açıp ilacı içtikten sonra devam edecektim ki Baran benden önce davrandı.

"O ilaç ne?" Hala çok şaşkındı, aynı zamanda da öfkeli. Bunu sesinden anlayabiliyordum. Gözyaşlarımı silip davam ettim.

"O günün sabahı o evden annemin cesedi çıktı. Beni yetimhaneye gönderdiler. Neden biliyor musun? Çünkü benim kimsem yoktu yanımda. Bu ilaçlarıda o anı her hatırladığımda kriz geçirmemek için içiyorum.

Neyse böyle böyle geldim on sekiz yaşıma. İnsanlarla iletişimim yok denecek kadar az. Yetimhaneye gittiğim zamanlarda işe girip çalışmaya başladım. Küçük bir ev alacak kadar para biriktirdim. On sekiz yaşıma gelincede o parayla kendime ev aldım.

Üniversite'nin ilk günü. Amacım gidip ders dinlemekti. Çünkü benim okumaktan başka çarem yoktu. Aslı geldi benimle konuşmaya falan çalıştı. İlk başlarda pek yüz vermesemde sonralarda yakın arkadaşım olmuştu. O gün bana sorduğu bir soru yüzünden kriz geçirmiştim. İlacım yanımda yoktu. Ben bayılmamak için koşarak eczane aradım. Bulup okula geri döndüğümde Aslı yanında Batu ve Batu'nun arkadaşı her yerde beni arıyorlardı. Beni görünce Aslı hemen sarıldı. O zaman anladım onların beni bırakmayacaklarını. Neyse ben Psikoloji üzerinde okuduğum için bir şirkette hem kendimi geliştirmek hem çalışmak istedim.

Taşkıran Holding'e gittim. Batuların şirketiymiş. Şirketi abisi yönetiyormuş. Batu'nun arkadaşı olduğum için abisi bana yakın davramaya başladı. Yakından kastım kesinlikle kötü değil. Bir gün hızlı trenle  annemin mezarını görmeye gittim. Döndüğümde neredeyse akşam  olmuştu ve ben yaşadıklarımdan dolayı akşam dışarı çıkamıyorum. Ben eve yaklaşmışken Aslı aradı. Benim krizim baş göstermeye başladı. Aslı'ya birşey söylemeye çalışırken gelen çığlık sesiyle telefonu kapatıp koşmaya başladım. Eve gelince duvara dayandım. Zaten gerisini hatırlamıyorum.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin