46.BÖLÜM

5.9K 171 9
                                    

Sözlerine daha fazla dayanamayarak iki adımda yanına yaklaşıp tokatımı suratında patlattım.

"Seni hiç tanımamış olmak isterdim! Seni hiç sevmemiş olmak isterdim! Senin bu şerefsizliğini görmemiş olmak isterdim!" Son bir kez daha gözlerine bakıp koşarak evden çıktım. Batu arkamdan seslense de durmadım. Evden uzaklaşınca adımlarımı yavaşlattım.

Kimseyle konuşmak istemiyordum. Bu yüzden kendi evime gitmek için durağa ilerledim. Şansıma dolmuş duraktaydı da adımlarımı hızlandırıp gitmeden yakalamıştım. Dolmuşun ücretini ödeyip boş bir koltuğa oturdum.

Ne kadar düşünmek istemesem de Barlas haklıydı. Ben kırmızı kuşağı bağlayıp, kimseyi kandıramam. Ne yapacağımı bilmememin stresiyle elimi yüzüme bastırdım. Telefonumun elimde titremesiyle arayana baktım.

  BATU arıyor...

  Kapattım. Şuan kimseyle konuşmak istemiyordum. Tekrar titremeye başladı. Bu sefer abim arıyordu. Eve gitmeyeceğimi haber vermek için açmak zorunda kaldım.

-Efendim abi?

-Güzelim beni aramışsın?

-Şey... boşver ya. Ben bugün eve gelmeyeceğim haberin olsun.

-Saçmalama Esim! Ne demek eve gelmeyeceğim?

-Abi! Ben bugün kendi evimde kalacağım. Görüşürüz!  Bir şey söylemesine izin vermeden telefonu suratına kapattım. Miran'a da mesajla eve gitmeyececeğimi onun yerine kendi evime gideceğimi haber verip telefonu tamamen kapattım.

Dolmuş evimin olduğu sokağa gelince
"Müsait bir yerde" diyerek ineceğimi belirttim. Şöför de fazla ilerlemeden durarak beni indirdi. Özlemiştim burayı. Evimin olduğu apartmana girerek her zaman cebimde taşıdığım anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım. Ev çok soğuk ve havasızdı.

Önce camları açtım. Bir on dakika havalandıktan sonra camları kapatarak kombiyi açtım. Sonra da odama geçip abimin dolapta bıraktığı kıyafetlerimden bir tane gecelik alarak giyindim. Yatağımın çarşafını değiştirip mutfağa geçtim. Dolapta bir şey bulamayınca çok acıkmadığıma kanaat getirip salona geçtim. Televizyonu açıp kumandayı elime alarak koltuğa oturdum. Daha doğrusu uzandım. Rastgele bir kanal açtıktan sonra izlemeye başladım.

  BATU'DAN

Abimin bunu yaptığına inanamıyorum. Resmen Esim'in bize güvenerek anlattığı gerçekleri yüzüne vurmuştu. Hemde neden? Sırf kendi çıkarları için.

"Abi... bunu nasıl yaparsın? O kız bize güvenip her şeyini anlattı. Sen bunu ona nasıl yaptın!" Koltuğa oturup ellerini yüzüne bastırdı.

"Bilmiyorum... bir an kendimi tutamadım. Onları nasıl söyledim ben! Allah kahretsin!" Başımı iki yana sallayıp odama çıktım. Olanları hem Miran'a, hem de Baran abiye anlatmam gerekiyordu. Önce Miran'ı aradım.

  MİRAN aranıyor...

-Batu?

-Miran çok kötü bir şey oldu?

-Ne oldu? Esim'e mi bir şey oldu? Zaten mesaj atıp telefonu kapatmasından belliydi. Söylesene Batu!

-Esim buraya gelmişti...

-Biliyorum.

-Abimle karşılaştılar. Ses gelmeyince devam ettim.

-Abim ona çok üzüleceği şeyler söyledi Miran. Esim'in durumunu yüzüne vurdu. Esim geldiğinde zaten bitik haldeydi. Benimle konuştuktan sonra toparlansada abimin yaptığı şeyle iyice kötü oldu.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin