48. BÖLÜM

6K 182 1
                                    

   DÜĞÜN GÜNÜ

Bugün Miran ile hayatlarımızı birleştireceğimiz gündü. İkimizde fazlasıyla heycanlıydık.

Abim babamları mavi kuşak konusunda zor olsada ikna edebilmişti. Bu konuya en çok karşı çıkan ise herzamanki gibi dedem olmuştu. Ona konuştuklarımızı hatırlatınca susmak zorunda kalmıştı.

Miran içinde durum aynıydı. Babası bu duruma haklı olarak karşı çıkmıştı. Fakat Miran'ın ısrarlarına fazla dayanamayarak o da onay vermişti. Şimdi de Fatma ile birlikte düğün için hazırlanıyorduk.

"Esim, gelinliğini kimseye göstermedin. Çok merak ediyorum. Artık giyde görelim." Evet dediği gibi gelinliğimi onlara göstermemiştim. Sadece abim görmüştü. O da alırken yanımda olduğu için. Yani üzerimde gören olmamıştı.

"Tamam tamam. Sen çık kuaförü karşıla, bende o sırada üzerimi giyineyim." Başıyla onaylayıp odadan çıktı. Bende dolabımdan gelinlik kılıfını çıkartıp yatağımın üzerine koydum. Fermuarını açıp çok beğenerek aldığım gelinliğimi kılıfından çıkarttım. Kapımı kilitleyip üzerimdekileri çıkartarak gelinliğimi giydim. Fermuarı kısa olduğu için kolaylıkla çekebilmiştim. Aynaya bakıp açık saçlarımı geriye attım. Üzerimin düzgün olduğuna kanaat getirip kapımın kilidini açtım.

"Fatma!" Seslenmemde bir kaç saniye sonra merdivenleri çıkan ayak seslerini duydum. Bir dakika geçmeden kapım açılmıştı.

"Ooo Esim muhteşem olmuşsun. Bir insana gelinlik bu kadar mı yakışır." Gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Kuaför geldi mi?"

"Az önce geldi. İlk ben göreyim diye kimseyi yukarı çıkartmadım. Gördüğüme göre artık inip çağırabilirim." Koşarak geri indi. Tekrar güldüm. Deli dolu biriydi. Ayrıca bu hafta bana çok yardımcı olmuştu. Düğünüm sayesinde de iyice kaynaşmıştık. Beş dakika sonra önde Fatma arkada kuaför ekibi ićeri girdiler.

"Hoşgeldiniz"

"Hoşbulduk efendim. Hazırsanız hemen başlayalım?" Başımla onaylayıp sandalyeye oturdum. Gelinliğim kabarık olmadığı için rahatça oturabilmiştim.

"Abartı istemiyorum."

"Maşa yapalım önlerini arkadan tutturur duvağınızı takarız?"

"Tamam öyle yapın." Fatma da kendi istediğini kuaföre anlatıyordu.

Bir saat sonra ikimizde hazırdık. Her şey istediğim gibi olmuştu. Kuaför ekibine teşekkür edip gönderdikten sonra Fatma'da aşağı indi. Abimi gönderecekti.

Ben aynada kendime bakarken kapının açılmasıyla arkamı döndüm. Abim kapıda durmuş beni süzüyordu. Gözlerinin dolduğunu görünce benimde gözlerim doldu. Yavaş adımlarla bana doğru gelerek önümde durdu. Yüzümü ellerinin içine alarak yanaklarımı okşadı.

"Çok güzel olmuşsun kardeşim. Melek gibi." Ağlamamak için gözlerimi kırpıştırdım.

"Ne zaman başın sıkışsa, ne zaman dertlensen beni ara. Her zaman yanında olmaya hazırım. Seni çok seviyorum." Gülümsedim.

"Belki geç tanıdık birbirimizi ama çabuk alıştık birbirimize. Her zaman ilk geleceğim kişi sensin abi. Bende seni çok seviyorum." Eğilip anlımı öptükten sonra gözlerini sildi.

"Kuşağın nerede?" Elimle masamın üzerini gösterdim. Annemin bilekliğinin yanındaydı. Kuşağı eline alıp yanıma geldi. İki kere bağlayıp açtıktan sonra üçüncüde bağlayıp bıraktı. Tekrar masamın yanına gidip bilekliği eline alarak yanıma geldi.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin