20. BÖLÜM

7.5K 242 15
                                    

Mert' e haberi verdiğim an

"Oley be! Eşimle beyabey uyuyacağım" demişti. En azından gönlünü alabilmiştim.

"Hadi bakalım ufaklık aşağı kahvaltıya inelim."

"Tamam" deyip kucağıma atladı. Bende onunla beraber aşağı indim. Miran kahvaltı masasına oturmuş düşünceli düşünceli önündeki tabağa bakıyordu.

"Biz geldik!" Diye kucağına atladı Mert. Miran Mert'in atlamasıyla irkilsede gülümseyen suratını görünce o da gülümsedi.

"Hoşgeldin dayıcım" deyip anlından öptü. Ben de hala ayakta dikildiğimi fark edince Miran'ın karşısına oturdum. Mert'de dayısının kucağından inip yanıma oturdu.

"Bugün şirkette işlerim var. Eğer işin yoksa sende gel." Mert'e baktığımda sırıtarak kahvaltısını yapıyordu. Tekrar Miran'a döndüm.

"Olur."

"O zaman kahvaltınızı bitirin de çıkalım." Başımı sallayıp tabağıma geri döndüm.

Kahvaltı bittikten sonra ben Mert'i giydirirken Miran'da odada ki koltuğa oturmuş bizi izliyordu. Sonunda giydirme işlemi bitince Mert yanağımı öpüp yataktan aşağı indi.

"Hadi gidelim" diyerek oturduğu yerden kalktı Miran. Mert'i kucağına alınca aşağı indik.

Araba büyük bir şirketin önünde durdu. Miran kapısını açınca bende kendi kapımı açıp indim. Arka koltuktan Mert'i alıp Miran'ın yanına geçtim.

"Mert'i alıyım istersen?"

"Teşekkürler. Ben taşırım."

"Peki" deyip elini belime koyarak beni yönlendirdi. İçeri girdiğimizde çoğu göz bize dönmüş ve şaşkın bakışlarına maruz kalmıştık. Miran hiçbirini umursamadan asansörün önünde asansör bekliyordu.

"Neden bize şaşkın şaşkın bakıyorlar?"

"Ben Mert hariç kimseyi buraya getirmedim. Ayrıca Mert kimsenin kucağına kolay kolay gitmez. Ama senin kucağında mayışmış halde etrafına bakıyor." Başka birşey söyleyecekken asansörün gelmesiyle sustum. Miran 36. Kata basıp Mert'e bakmaya başladı. Bende Mert'e baktığimda yine kafasını boynuma gömmüştü. Bu çocuğun boynumla alıp veremediği ne acaba?

Asansörden gelen ' ding ' sesini duymamızla ikimizinde bakışları kapıya döndü. Asansörden çıkmamızla aşağıdaki bakışların aynılarıyla karşılaştık. Miran tekrar elini belime atıp beni yönlendirdi. Odasının önüne gelince bana dönüp

"Siz içeri girin. Ben hemen geliyorum." Başımla onaylayıp içeri girdiğim an muhteşem bir deniz manzarasıyla karşılaştım. Kucağımdaki Mertle birlikte camın önüne geçip manzarayı izledik. Yaklaşık beş dakika sonra Miran geldi. Biraz sinirli gibiydi.

"Bir sorun mu var?"  Sıkıntıyla iç çekip başını salladı.

"Şirketle ilgilimi?"

"Evet..."

"Pekala... yardım edebileceğim bir konu varmı?"

"Hayır. Teşekkürler." Deyince omuz silkip Mert'i yere bıraktım. Kucağımdan iner inmez dayısının koltuğuna kuruldu. Miran'da yerine geçip Mert'i kucağına aldı.

"Bir şey içer misin?"

"Hayır, teşekkürler" deyince başını önündeki kağıtları karalayan Mert'e çevirdi.

"Mert. Hadi Esim'in yanına geçte işlerimi halledeyim dayıcım." Mert önündeki kağıdı kalemi alıp yanıma geldi. O önümdeki masada çizim yaparken Miran'da dosyaları inceliyordu.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin