8. BÖLÜM

10.1K 306 5
                                    

Sabah alarmın sesi ile uyandım. Okul için hazırlanmaya başladım. Kahvaltıya zaman olmadığı için kahvaltı yapmadan evden çıktım. Otobüs durağında beklerken sıkıldığım için kulaklığımı takıp müzik dinleyerek beklemeye devam ettim.

Üniversite binasında sayılı kişi gördüğümden saate baktım. Kahretsin! Geç kalmıştım. Kahvaltı yapmadığım için açtım. Kantine inip hamburger kola alıp yedim. Sonrada beklemeye başladım. Saniyeler geçmek bilmiyordu. Daha oturalı yarım saat anca olmuştu.

  Dakikalardır oturduğum sandalyeden kalkarak bahçeye çıktım. Kapıdan çıkar çıkmaz gelen mesaj sesiyle duraksadım. Telefonu elime alıp yürümeye devam ettim.

KİMDEN: BARLAS

Acil şirkete gelmen gerek!

KİME: BARLAS

Neden?

KİMDEN: BARLAS

Sen gel anlatırım.

KİME: BARLAS

45 dk ordayım.

Biraz daha mesaj bekledikten sonra adımlarımı çıkışa yönelttim. Şansıma otobüs çabuk gelmişti.

Şirkete girerken bu kadar önemli konunun ne olduğunu düşünüyordum. Neyse gidince öğrenecektim nasıl olsa. Önce odama gidip eşyalarımı koydum. Sonra da Barlas'ın odasına gitmek için odadan çıktım.

Odaya girdiğimde ayakta bekleyen beş adam görmem biraz olsun şaşırmama neden oldu.

"Hoşgeldin"dedi Barlas.

"Hoşbuldum da hayırdır?" Barlas'ın yumuşak bakışlarının yerini sert bir ifade aldığında açıkçası ürkmüştüm.

"Şirketten para hortumlamışlar."

"Cidden mi? O kadar güvenlik neye yarıyormuş?"

"Bilmiyorum Esim. Buraya seni bize yardımcı olman için çağırdım."

"Peki. Elimden geleni yaparım." Gülümseyip elimden tuttu ve beni beş adamın önüne getirdi.

"Bunlar şüphelendiklerimiz. Fakat kimse suçu kabul etmiyor" dedi. Tabi kabul etmezler. Kim gelip ben senin şirketinden bir miktar para hortumladım derki?

"Barlas sen Batuyla beraber benim odama geçin. Ben sizi çağırırım. Yalnız görüşmem gerek. Bir tane güvenlik görevlisi gönderir misin?Bu arada bu katta olan çalışanları bir aşağı kata gönder. En azından suçu olmayan kişiler daha fazla rencide olmasın" dedim. Gözlerimi adamlardan ayırıp Barlas'a çevirdiğimde gözlerinde anlam veremediğim bir parıltı oluşmuştu.

"Tamam. Güvenlik görevlisini gönderiyorum. Hadi Batu." Onlar odadan çıktığında karşımdaki adamlara çevirdim bakışlarımı. Elimle birini gösterip diğerlerini dışarıya güvenlik görevlisinin yanına gönderdim.

Okulda bununla ilgili dersler alıyorduk. Ve benim bildiğim kadarıyla bu konu hakkında bolca soru sormaktı. Telaşlı bir haretini görmediğim sürece sorun yoktu.

"Sen mi yaptın?"

"Hayır Esim Hanım" cevabı gayet rahat vermişti. Tabiki bu ilk soruyla anlaşılmaz. Bu yüzden ikinci soruyu sordum.

"Peki neden şüphelilerin arasındasınız."

"Muhasebe departmanında çalışanlar sadece biziz ve bir de bizi ara sıra denetleyen şef." Şüphelenecek hiçbir hareket yapmamıştı.

"Peki kim yapmış olabilir?" Biraz duraksadıktan sonra cevap verdi.

"Kimin yaptığını bilmiyorum ama az önceki adamların hepsini tanıyorum ve onlardan hiçbiri başkasının parasına tenezzül etmez" dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Açıkçası inanmıştım ama diğerleriyle de konuşmalıydım.

GEÇMİŞTEKİ YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin