Stieg Larsson'un Milennium serisine saygıyla.
Kadınlardan nefret eden erkeklerden nefret ediyoruz.Küçük bir kızın güzel yüzünü yaralar kaplamıştı. Çürüdüğünü düşünüyordu Merve, halbuki kız sadece hastaydı. Bir koridorun ışıksız ve soğuk zeminine uzanmıştı, beyaz elbisesi toz toprak içindeydi. Uyandı ve doğrudan Merve'ye baktı.
"Sen kimsin?" dedi Merve, sesinin korkusunu yansıtmamasını umuyordu. Kız, nefes almıyordu, ölü gibiydi. Gözleri kan rengindeydi ve ancak konuşabiliyordu.
"Ben senim." dedi.
Merve korkudan öleceğini sandı. Kız oldukça donuktu, kendisinden küçüktü ama yaklaştıkça onun kendisi olduğunu dehşetle fark etti.
"Kelebekler ölüyor." dedi kız. Karnının altında büyümekte olan bir kan lekesi vardı. "Nasıl dayanabildin buna?"
"Dayanamadım." dedi Merve. Her gece, normal çocukların babalarının onlara nasıl banyo yaptırdığını düşünüyordu. Babası normal değildi.
Bir baba kız çocuğuna takıntılı bir şekilde banyo yaptırabilir miydi?
Solgun kız duvara iğnelenmiş kelebeklere baktı. "İntikamını al." dedi. Hüzünlüydü. "İntikamını al ve beni, o kadar büyük acılar çeken çocuk masumiyetini kurtar."
☆☆☆☆
Kalbindeki büyük ağırlıkla ve felaket bir baş ağrısıyla uyandı Merve. Yanaklarına dokundu. Ağlamıştı. Uyandığı anda Yeşim'i gördü. Yeşim mutlu uyanmıştı, mutluluğunu bulaştırmak istiyordu ancak Merve'nin yüzündeki ifade onu endişelendirmişti.
"Rüya mı gördün?"
Merve yalan söylemedi. Başını salladı. Yeşim arkadaşının anlatmaya hazır olmadığını düşündüğü için "Hadi kahvaltı edelim." dedi. Minnettar bir tavırla onayladı Merve. Diğerleri de uyanmıştı. Kahvaltıları neşe içinde geçmiş, Nergis herkesi gülmekten kırıp geçiren espriler yapmıştı. Yeşim Merve'ye baktı.
'İyi değil. '
Psikoloğa neden gittiğini Merve'den başka kimse bilmezdi. Hayatı boyunca yüzleşmesi gereken bir kabusla küçük yaşta tanışmıştı. Yeşim, Kamelot'ta geçirdiği sinir krizinin sadece büyüyle ilgili olmadığını biliyordu. Daha önce de pek çok kez, kendini tutamayarak çığlıklar atmıştı. Bipolar Bozukluk. Merve bu hale nasıl gelmişti?
Derken Anka geldi, o bu sabah pek bir keyifsizdi. Açıkçası merkez üsdekiler de öyleydi. Claude ve Lysa aralarında tartışırken Merve ile ilgili de konuşmuşlardı.
"O ne zaman hazır olacak Claude? Kendi çocuklarımın başına böyle şeyler gelmiş gibi üzüldüm. Buna rağmen hiçbir şey yapmayacak mısın Gece Avcısı?"
Lysa onları izlemeye devam ediyordu. Anka Claude ile konuşmuş, görevin öne çekilmesi gerektiğini belirtmişti. Claude de programlama ünitesindeki çalışanlarla bir toplantı düzenleyerek bu meseleyi halletmeleri talimatını vermişti. Onlar da şimdi bu zorlu görevi üstleniyorlardı.
Gözlerini sildi. Merve'nin yaşadıklarını hiçbir çocuk kaldıramazdı. En çok güvendiğiniz insan olan babanızın size dokunması kadar korkunç bir şey olamazdı. Claude koluna dokundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)
Science FictionZÜMRÜD-Ü ANKA SERİSİ -2 Hiçbir insan sıradan değildir, her birinin kendine has yetenekleri vardır. Süper kahraman olmaya gerek yok, eğer kontrollü davranırsanız, dünyayı kurtarabilirsiniz. Sıradan olduklarını sanan beş genç bir gün yeteneklerinin ve...