Yağmurun sesi yolların üzerinde çınlarken, adam kendini yorgun, bir o kadar da kaybolmuş hissediyordu. Belki de en büyük belasından kurtulmuştu. Ne oluyordu ona? Neden ruhsal bir ikilemin içinde kalmıştı?
Lysa üşüdüğünü hissediyordu. Gece ona da ağır gelmişti. Duygusal hesaplaşmalarını bir kenara bıraktı.
Artık uyanmıştı. Nerede olduğunu anlamaya çalışırken sarı gözlerin onu süzdüğünü gördü. Aklına kedi kafası geldi. Ama bu gözler capcanlıydı. Görüntü yavaşça netleşti. Brave kadının uyanmaya başladığını görünce hemen yatağın ucuna tünemişti. Lysa onu görünce kendini daha mutlu hissetti. Usulca hayvanın tüylerini okşadı. Komodinin üzerindeki suyu içti. Castle Rock'ta olduğunu da o an fark etti. Bilinci yavaş yavaş yerine geliyordu. Taş duvarlar karanlıktı. Pencereden dışarı bakmak için yavaşça ayağa kalktı. Bulutlar dağılmamıştı fakat yağmur dinmişti. Islak olmadığını da o an fark etti.
Cadı'ya ne olmuştu?
Usulca odadan çıktı. Siyah-kızıl saçlı kızı fark etti. Seslenmek istediyse de biraz durdu. Adı Yeşim'di. Evet. Adını hatırladıktan sonra utangaç bir tavırla kıza seslendi.
"Eee. Yeşim.."
Yeşim onu görünce hemen yanına koştu.
"Lysa, yataktan çıkmaman gerekiyordu. Hala tamamen toparlanmış değilsin."
"Biliyorum ama Claude'un bana ihtiyacı var. O nerede?"
Yeşim'in yüzü düştü. Nasıl söyleyebilirdi ki..
En azından denemeliydi.
"Şey, cenaze işlemleriyle uğraşıyor o. Akşam geleceğini söyledi."
Lysa bembeyaz kesildi.
Cenaze mi demişti karşısındaki kız?
"Çok üzgünüm Lysa. Edmund öldü." dedi Yeşim. Lysa elleriyle yüzünü kapattı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Hayatımı kurtarmıştı." dedi Lysa hıçkırarak. Yeşim'in yanaklarına ılık bir şey süzüldü. Hayır, ağlamamalıydı.
Ağlamamalıydı. Zaten kendini zor toplamıştı. Tekrar dağılması herkesi kötü etkilerdi.
Lysa'ya sarıldı.Ilık baharatlı şarap getiren Merve, karşısındaki manzarayı görünce usulca tepsiyi maun sehpanın üzerine bırakıp çıktı. B12CT'nin tıkırtılarını duymasını istememişti Claude.
Lysa robotun ortalıkta dolaşmadığını görünce daha çok ağladı.☆☆☆☆
"Kaç yaşında olursan ol bir kadının daima böyle bir yardımcısı olmalıdır değil mi?"
Edmund gülümseyerek B12CT'nin bakımını tamamladığında Lysa'nın sadece teşekkürünü istediğini belirtmişti. Robot Castle Rock'taki gündelik işlerine dönerken Edmund ellerindeki yağı bir bez parçasına siliyordu. Lysa bu delikanlıya çabuk ısındığını fark etmişti. Ona Balder'i hatırlatıyordu. Bakışları, hareketleri tamamen Balder idi. Delikanlının, güzelliğinden büyülendiğini de fark etmişti. Claude onu bir anda teknik eleman olarak işe alınca da sevinmişti. O da, artık Zach Diamond gibi, ailelerinden biri olmuştu.
Claude Kropper gibi zor dost edinen bir adamın da, Edmund'dan etkilenmemesi için hiç bir sebep yoktu.
☆☆☆☆
Yağmur usulca ve kederle yağmaya devam ediyordu. Claude üzerine hüznünü giymişti. Beyaz orkideleri mezarın üzerine usulca bıraktı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Edinburgh belki de en karanlık şafağını yaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)
Science-FictionZÜMRÜD-Ü ANKA SERİSİ -2 Hiçbir insan sıradan değildir, her birinin kendine has yetenekleri vardır. Süper kahraman olmaya gerek yok, eğer kontrollü davranırsanız, dünyayı kurtarabilirsiniz. Sıradan olduklarını sanan beş genç bir gün yeteneklerinin ve...