66. Bölüm

56 10 12
                                    

  Bir psikopatın portresi

  21 Kasım 1609

  'Seni sonsuza kadar seveceğim.'

  Bu kelimeleri söyleyen adam öleli beş yıl oluyordu. Elizabeth o adamın şefkatli gölgesini hissetmeyi özlemişti. Kont Ferenz Bathory nazik bir adamdı, babasının onda bıraktığı bütün o kötü izleri silebilecek belki de tek kişiydi.

  Eğer bilseydi.

  Evlendiği günü hatırladı Elizabeth, içi titredi. Sevginin ne demek olduğunu tek kişiden öğrenmek tam bir eziyetti. Evlendiğinde onu tanımıyordu. Ferenz hırçın tabiatlı kızı orada tek başına otururken görünce tatlı bir gülümsemeyle "Güzel sevgilimin canı neye sıkılmış?" diye sormuştu. Elizabeth ona oracıkta aşık oldu. Gülümsedi. İlk kez ışıltılı bir güzelliğin içine girmişti.

  Güzellik. O güzellik ebedi olmalıydı.

  Kaybettiği her şeyi geri almalıydı. Belki bir ölü çalamazdı ama..

  Hizmetkarlarından biri içeri girdi. "Kontes, bugün oldukça önemli işleriniz var. Sizi hazırlamalıyım."

  Kontes kıza baktı. Sapsarı saçları olan şirin bir kızdı. Kendisine yaklaşmasına izin verdi ve aynaya baktı. Kız arkasına geçti ve nazikçe saçlarını taradı.

  "Bugün ne giymek istersiniz Kontes? Eşinizin size aldığı kırmızı elbiseyi giymek ister misiniz?"

  Ferenz. Elizabeth onu çok özlüyordu.  Bu genç kızın yumuşacık gözleri de onu hatırlatmıştı. Soğuk bir tavırla "Hayır." dedi. Daha ciddi görünmek istiyordu.

  Ayna karanlık odanın içinde doğru konumlandırıldığından ışığı odaya yayıyordu ancak Elizabeth kızın yüzünü belli belirsiz görüyordu. Kız taramaya devam ederken "Çok güzelsiniz Kontes." dedi hayranlıkla. "Işıldıyorsunuz."

  Ferenz de böyle söylerdi. Elizabeth sesini çıkarmadı.  

  "Anneniz de sizin kadar güzel miydi?"

  Ferenz. "Onu hatırlamıyorum." dedi Elizabeth. Bu kız bu kadar geveze miydi?

  "Eminim o da çok güzeldir. Güzellik baki kalmıyor malesef. Büyükannemim de gençken çok güzel olduğunu söylerlerdi.

   'Yaşlanıyor muyum?' diye düşündü Elizabeth. Kız biraz daha konuşacaktı ki...

  Elizabeth çığlık attı. Kız saçını biraz fazla çekmişti.

  "Özür dilerim Kontes, çok özür dilerim."

  "Sersem." diye bağırdı Elizabeth. Öfkesini alamayıp tokadı yapıştırdı. Kızın dudağı kanamış, kanın bir kısmı eline bulaşmıştı.

  Tanrı tarafından bağışlanan güzellik...

  Neden ebedi kalmasın?

  "Çık dışarı!" dedi Kontes.  Kafasında saykodelik düşünceler dolaşıyordu.

   Neden ebedi kalmasın?

                       ☆☆☆☆

Her zamanki Cjeste işte. Şatonun kalın duvarları içinde neler yaşandığını kimseler bilmezdi. Yalnız insanın o tuhaf savunma mekanizması devreye girer, şehrin sakinleri o malikâneden sessiz bir ürpertiyle bahsederdi. Macarların sevgili kızlarının korkulu rüyalar görmesinin nedeni, o şatoya girenlerin bir daha dönmeyeceğine dair masalları dinleyerek büyümeleriydi.

Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin