Annem'e, annelerimize..
"Beş dakika daha." Kafasına çektiği yorganı nefes almak için biraz araladığında annesinin ürkütücü gözleriyle karşılaştı genç kız.
"Beş dakika sonra yine beş dakika diyeceksin. Kalk artık. Okula geç kalınca öğretmenin beni arıyor haberin olsun."
Yeşim hızla nefesini verdi. Kopya çekerken yakalandığı için öğretmeni hep yakın arkadaşı olan annesini aramaktan hiç çekinmiyordu. Bir sürü hoş olmayan sözden bıkmıştı, aynıları canını sıkıyordu.
"Tamam anne." dedi. Sesindeki sıkkınlığı annesinin anlamamasını umuyordu ama annesi her zaman anlardı.
"Okumaya niyetin yoksa gitme tabi." dedi annesi. Yeşim en çok buna sinir olurdu. Umursamazlığa. Annesi onu tahrik ediyor ve her seferinde isteksizliği yenmesine neden olan sert bir darbe indiriyordu. Hoş bir kemik çatırdaması.
"Kalktım." dedi annesine. En gıcık olduğu ama en çok sevdiği insandı o. Tırtıklı bir inci. Dolabını açıp giyinmeye başladı. Ne giyeceğine hep hızlı karar verirdi annesinin aksine. Bunu hatırlamak onu gülümsetti.
"Kahvaltı hazır. Sündürme yaptım. Sen seversin."
Yeşim için daha iyisi olamazdı. Koşarak yatağına çıktı ve üzerinde zıplamaya başladı.
"Seni daha çok seviyorum anne!"
"Yatağı kırmadan in aşağıya." dedi annesi. Yeşim annesinin hep geride bıraktığı bir gözü daha olduğunu unutmuştu. Utanarak giyinme işine kaldığı yerden devam etti.
♡♡♡♡
"Anneler Günü. Altı kelimelerle doldurulamayacak somut bir kavram yapmaya çalışıyor herkes. Ama kimse, annesinin yanında olduğu her gün için şükretmesi gerektiğini bilmiyor.
Sensiz geçen günlerin nasıl olduğunu sorsalar, gri olduğunu söylerim. Hep bir acı tadı var hayatın, ya da eksik bırakılmış bir şeyler. Yanımda olsan bunların kıymetini anlatırdın bana. Sevmenin, gülmenin, yaşamanın kıymetini. Ama sen yoksun ya, bunları kıymetlendirecek en değerli şeyim de yok. Senin sevgin.
Ölüler sever mi anne?
Umut ediyorum. Tanrı insanlara sevme yetisi vermiş. Ölüler de insan.
Beni görebildiğini biliyorum. Çünkü Tanrı evlatlarını merak eden annelerin onları izlemesine izin verir. O kadar büyük bir acımasızlık yapmaz annelere, günahları ne olursa olsun.
Günaydın anne, anneler günün kutlu olsun. Hiç görmemiş olsam da seni, iyi ki beni doğurmuşsun."
Mehmet böylece annesiyle konuşmasını bitirdi. Gözlerinde biriken yaşları silip kafasını kaldırdığında arkadaşlarını gördü.
"Ne işiniz var burada." dedi. Yeşim gülümsedi.
"Nermin teyzesiz anneler günü olur mu? Biz de senin gibi onu ziyarete geldik."
Merve elini Mehmet'e uzattı.
"Kendi annelerimizden önce onu görmemize kimse itiraz etmez. Onu hepimiz çok özlüyoruz."
"Onu hiç tanımadınız ki ama?" dedi Mehmet. "İnsan tanımadığı birini özler mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)
Science FictionZÜMRÜD-Ü ANKA SERİSİ -2 Hiçbir insan sıradan değildir, her birinin kendine has yetenekleri vardır. Süper kahraman olmaya gerek yok, eğer kontrollü davranırsanız, dünyayı kurtarabilirsiniz. Sıradan olduklarını sanan beş genç bir gün yeteneklerinin ve...