85. Bölüm

14 0 0
                                    

Aldıkları bu sarsıcı haber bütün evreni sallamıştı. Yeşim Lysa'ya şok içinde bakakaldı.

"Nasıl? Lysa, Claude'den bahsediyoruz. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?"

"Bilmiyorum." dedi Lysa, daha fazla dayanamayıp olduğu yerde çöktü. "Her sabah olduğu gibi onunla tatlı tatlı sohbet edip işe yollamıştım, sonra da üsse doğru yola çıktım. Kızıl Anka'nın önemli bir projesine başkanlık ediyorum, ayrıca şirketi temsilen oradayım. Oradaki işlerimi hallettikten sonra eve beraber döneriz düşüncesiyle şirkete gittim. B12CT Claude'un çıktığını söyledi, Zach'i sorduğumda da Odin's Cube laboratuvarında olduğunu söyledi. Ben de Zach'ın bildiğini düşünerek onun yanına gittim ama o da nerede olduğunu bilmiyormuş. En son eve geleceğini söylemiş. Ben de bunun üzerine ormanda bir şeyler olduğunu düşündüm, ama yine de şirketin güvenlik kameralarına bakmadan edemedim. Görüntülerde bir anormallik yoktu. Derken aklıma ormanı güvenli hale getirmek için Claude'un önerdiği gezgin kayıt cihazları aklıma geldi. Bu bir Kızıl Anka teknolojisi, tam olarak size nasıl çalıştığını anlatamam ama oradan işimize yarayacak bazı bilgiler edindik. Birkaç kişi var, ama öyle profesyonel çalışmışlar ki ormanda en ufak bir iz bile yok. Sesleri kayıt altında, kimlik eşleşmesini bekliyoruz. Bir çeşit ışınlanma teknesi kullandıklarını düşünüyoruz, ki bu da bu zamana ait olmayan bir şey biliyorsunuz. Kısacası şimdilik elimden gelen bir şey yok çocuklar ve inanın bu beni deli ediyor."

Poyraz Yeşim'i kendine getirmek istercesine elini sıktı. Yeşim içine düştüğü şoktan çıktı ve anladı, harekete geçmek lazımdı.

"Kane." dedi. "Kane ona ulaşabilir mi?"

"Onun da nerede olduğunu bilmiyoruz." dedi Tuna. Lysa hüzünle Yeşim'e baktı

"Siz gelmeden önce o buradaydı. Beraber Claude'e ulaşabileceğimiz her yolu denedik ama olmadı."

Derken Brave geldi. Lysa konması için ona kolunu uzattı. Kartal onu incitmemek için ağırlığını kanatlarında topladı. Hüzünle Lysa'nın yanağına dokundu ve kesik kesik hıçkırdı. Onun bu halini gören Lysa'nın içi burkuldu.

"Ağlama Brave, adın gibi cesur ol. Elbette onu bulacağız."

Bu manzara Yeşim'in aklına bir fikir getirdi. Ama çok saçma ve iğreti duruyordu, yine de "varg" diye mırıldanmadan edemedi. Lysa merakla ona baktı.

"Yeşim, bir şey mi dedin?"

Yeşim tereddüt etti. Ama herkes ona bakıyordu ve başka çareleri yok gibi görünüyordu.

"Bakın, bu fikir çok saçma ama yine de aklıma başka bir şey gelmiyor. Taht oyunları adlı kurgusal seriyi okumuş muydun Lysa?"

"Okudum elbette, tabi finalinde çok şaşırdığımı söylememe gerek yok." Dedi Lysa. "Kitabın hangi kısmından bahsettiğini anlayamadım ama."

"Bir kısım değil, bir karakter." Dedi Yeşim. "Kuzgun, Bran Stark. Bu bir tahmin, ama Brave ile Claude'un arasında Bran ile kurdunun bağı gibi bir bağ olabilir. Bu da Brave'in onu bulabileceği anlamına geliyor."

Lysa dikkatlice Brave'i süzüyordu. Bütün konuşmaları anlayacak kadar akıllı olduğunu, duyguları ayırt edebildiğini biliyordu ama...

"Bilemiyorum. Öyle ise bunu nasıl anlayabiliriz?"

"Bu hayatımda duyduğum en çılgın fikir." dedi Mehmet. "O kitap bir kurgu Yeşimciğim, böyle bir şey imkânsız."

Yeşim arkadaşına dikkatle baktı.

"İmkansız olan ne kadar şey varsa, hepsini yaşadık Mehmet. Bunu denemeliyiz. Başka şansımız yok."

***

Doğa insanların bu saatlerde gürültü yapmasına alışık değildi. Lysa, doğanın hüznünü ve rahatsızlığını içselleştirmişti bir nebze, ancak sonuçlarını kestirecek kadar duyarlılaşabildiğini sanmıyordu. Kartal, yüzyılın bilgeliğini gözlerinde saklıyormuş gibiydi, o da hüzünlüydü. Gökyüzü bilse de açıklayamazdı bunun nedenini. Başının üzerindeki alaca tüyler okşandığında sevildiğini bilmenin huzuruyla kaldırdı gagasını, sonra dönüp sırtındaki tüyleri kabarttı. Alfaheim prensesi uçurdu kartalı, kartal biraz döndükten sonra Elf kızının karşısında durdu.

Lysa, gözlerini kapattı.

Rüzgarı hissetti kuşun kanatları, endişenin kol gezdiği ormanın kalbine doğru uçarken. Kuşun düşüncelerini biliyordu, aynı kaygıyı paylaşıyorlardı. Kartal uçtu, sahibini bulmak için uçtu. Sonra bildi, yüreğiyle ve aklıyla bildi. Dönüp durdu olduğu yerde. Korktu cesur kuş, kendisi için değildi korkusu. Ve sonunda, hedefini buldu.

Lysa gözlerini açtı. Oradakiler ona hayretle bakıyordu.

"Varg olan Lysa galiba." diye fısıldadı Merve. Kalenin iç avlusundalardı ve merdivenlerden aşağı inmeye tereddüt ediyorlardı. Lysa onlara "Gelmiyor musunuz?" diye sorana kadar ne yapacaklarını bilemediler. Esen rüzgar ve Lysa'nın trans halindeki yüz ifadesi onları korkutmuştu. Aşağıya indiklerinde Lysa 'da görenlerin gözlerini kamaştıracak, güzelliğini iki katına çıkaran bir parıltı vardı. Batıya döndü.

"Onları buldum." dedi Lysa. Tam o anda ılık bir meltem, kalpleri yumuşatırcasına esmeye başladı.

Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin