41. Bölüm

280 28 36
                                    

Çevikliği her halinden belli olan akrobat kız bir an durakladı ve çevresindeki sesleri dinledi. Annesini alıkoyan adamın kim olduğunu öğrenmek üzereydi. Babasının bahsettiği dükü hatırladı birden.

'Çok eski bir aşk hikayesi mi bu acaba?'

Annesini cadı olarak itham eden adam kimdi? Çalıların ardında onu bekleyen iki delikanlıya seslendi.

"Çıkın. Kimse yok."

Alejandro ve Fransuva hemen fırlayarak kızın yanına geldiler.   

"Kızlar anneni çıkarmışlar. İsmini bilmediğimiz sarı-pembe bir kuş haber verdi."

Elektra nefesini üfledi. 

"Şükürler olsun. Şimdi bu dük annemden ne istiyormuş onu öğrenelim." 

Alejandro ve Fransuva kızın önünden ilerleyerek uyuşturucu bir maddeyle dükün adamlarını etkisiz hale getirdiler. Elektra şaşkınlıkla arkadaşlarına bakıyordu.

"O tozları nereden buldunuz?"

Fransuva elinde ucu uyuşturucuya bulanmış çam iğnesini çeviriyordu.   

"Kızıl Anka tarafından verildi. Bu çam iğneleri olduğundan daha sert saplanıyor. Köprüyü indirteceğiz şimdi bak."

Alejandro bir ıslık çaldı. Gökyüzünden iki şahin süzüldü. Köprünün halatlarını gevşetip kapının büyük bir gürültüyle açılmasını sağladılar.

"Vay canına." dedi Elektra. Kalenin içine doğru süzüldüler. 

"Halatlar arızalı denmişti. Ne ara yaptırdılar yahu?" dedi Elektra kafasında bin bir şüpheyle. Alejandro şahinleri düşündü. 

"Neron denen adam bir işler karıştırıyor olmalı. Şahinler o yüzden yardıma geldi. Annenin kaçırılacağını öğrenmiş ve hemen tedbir almıştır. Seni bekliyor Elektra."

"Desene iyi ki kızlar kaçırdı annemi. Yoksa direkt tuzağa düşecektim." dedi Elektra ve Mehmet'in zekasına hayranlık duydu. Kaleye girdiler ve doğruca dükün odasına çıktılar. Alejandro yolda bulduğu arbaleti kıza verdi ve ilerlemeye devam ettiler. Soğuk kalenin duvarları arasında daha da fazla hissediliyordu. Meşalelerin yağı tükenmek üzereydi.
"Hayır sol tarafa." diye uyardı Fransuva. Elektra arkadaşını dinledi ve cesaretini toplayarak dükün odasının önüne kadar geldi.

"Hazır mısın?" dedi Alejandro fısıldayarak. Elektra başını salladı. Alejandro kapıyı kırdı, Elektra arbaleti doğrulttu ve yatağında bir kadınla sevişmekte olan dükü bastı.

Neron şaşırmıştı. Karşısındaki kızı tanıdığında daha da şaşırdı, yatağındaki kadından ayrılıp doğruldu. Sarışın kadın bir fahişeydi. Olanlardan ürkmüş ve mavi gözlerini iyice irileştirmişti. Yatağın çevresinin dağınıklığı, yükselen ayın ve kandillerin ışığı altında görkemli ve yakışıklı dük, şimdi zavallı bir adammış gibi geldi Elektra'nın gözüne.

"Sen, onun kızısın değil mi?" dedi Neron sakince. Elektra soğuk gözlerini adamdan ayırmıyordu. Dük sakince konuşmasına devam etti.

"Ona çok benziyorsun. Ve madem bu gece benim ölüm gecem, yanımdaki kadının gitmesine izin ver. Parasını peşin verdiğim bir fahişe o ve şu olayda onun hiçbir günahı yok."

Elektra kadına baktı.

"Toparlan ve git." dedi kısaca. Dük rahattı, ölümle burun buruna gelen bir adama göre oldukça rahat. Elektra bunu garipsedi ama üzerinde durmadı.

Kadın tökezleyerek dışarı çıktığında dük konuşmaya başladı.

"Elektra. Kocaman kadın olmuşsun. Arzulanabilecek kadar büyümüşsün tatlım. Seni en son gördüğümde avuç içi kadardın. Ah, ne kadar tatlı bir bebektin öyle? Güneşin bir parçası yeryüzüne düşmüştü adeta."

Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin