Fransız düğünleri her zaman ihtişamlı olmaya özen gösterilen özel zamanlardır. Elektra da en yakın arkadaşının düğününe ihtişamlı bir elbiseyle katılmak istemişti. Marianne de pembe satenden kabarık etekli hoş bir elbise dikti. Kızının korsesini sıkarken ona hayranlıkla ve endişeyle bakıyordu.
"Kızım, senin için endişeleniyorum. Bulaştığın iş silah kaçakçılığı, kolay sıyrılabilinecek bir iş değil. Onlarla gitmesen olmaz mı?"
Elektra saçlarını toplarken annesine yan yan bakıyordu.
"Duymamış olayım anneciğim. Onlar benim hayatımı kurtardı, senin de öyle."
Marianne huzursuzca söylendi.
"İki yıl önce Dük'ün senin için uygun gördüğü delikanlıyla evlenseydin, ne senin ne benim başıma böyle şeyler gelmezdi."
Elektra'nın kanı çekildi. Annesine buz gibi gözlerle bakıyordu.
"Ne dediğinin farkında mısın anne? Babamın katili olabilecek bir adamla evlenmemi nasıl beklersin?"
Marianne sustu. Ancak Elektra annesinin yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlamıştı.
"Hayır anne. Kont Alexander'a gidip her şeyi anlatırsan eğer Dük benim hakkımda idam kararı çıkarır. Seni de bir şekilde öldürür o."
Marianne sessiz kaldı. Elektra üsteledi.
"Bana söylemeyeceğine dair söz ver anne."
Marianne kafasını salladı.
"Olmaz kızım. Kont seni korur. Benim hayatımın hiçbir değeri yok seninkinin yanında."
Elektra tereddüt etmeden kılıcını annesinin boğazına doğrulttu. Annesi korkulu, kesik kesik nefes alıyordu.
"Can korkusu böyle bir şey anne." dedi Elektra. "Eğer Kont'a bir şey söylersen cesedini hiç bir yerde bulamazlar. Bırak, ben ikimizi de koruyayım."
Kılıcını kınına sokan Elektra oradan ayrıldı. Gecenin karanlığında şövalyeler kol geziyordu. Bir zamanlar çalıştığı sirke uğradı. Sirkten geriye yalnızca yıpranmış renkli çadır kumaşları kalmıştı. Elektra hayatının geçtiği ve çoğunlukla kötü anılarının bulunduğu sirke hüzünle bakıyordu ki, Alejandro onun düşüncelerini böldü.
"Elle, nerelerdeydin seni çok merak ettik."
Elektra sese döndü. Alejandro ve Fransuva, iki çift gülümseyen gözle ona bakıyordu.
"Alejandro, bana öyle seslenmemen gerektiğini söylemiştim." dedi tersçe. Alejandro pişmanlıkla elini kaldırdı.
"Özür dilerim. Miriam için endişeliyim aslında ve gerginim. Eğer aradığımız adamlardan biri onun eşi olacak adam olursa ne yapacağız bilmiyorum." Gözleri Elektra'nın kıyafetine takıldı.
"Bugün çok güzel olmuşsun.""Teşekkür ederim." dedi Elektra. Kızarmıştı. Konuyu değiştirdi. "Şu Kızıl Anka grubu." dedi. "Koruyucu aileyi bulmuşlar mı?"
Fransuva ellerini ovuşturdu. Ayaz çıkacak gibiydi.
"Anka o işle ilgileniyordu. Biz ne yapacağız?"
"Neron'un kardeşi Louis'i bulup sorgulayacağız. O mutlaka bu işin içinde." dedi Elektra.
"Peki ya diğerleri ne yapacak?" diye sordu Alejandro. Elektra buz gibi bakıyordu.
"Diğerleri zamanı gelince eğlenceyi başlatacak. Hadi, siz Louis'i bulun, ben de Miriam ile konuşayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)
Science-FictionZÜMRÜD-Ü ANKA SERİSİ -2 Hiçbir insan sıradan değildir, her birinin kendine has yetenekleri vardır. Süper kahraman olmaya gerek yok, eğer kontrollü davranırsanız, dünyayı kurtarabilirsiniz. Sıradan olduklarını sanan beş genç bir gün yeteneklerinin ve...