VII. Kısım 52. Bölüm

227 20 47
                                    

Sesler ve yüzler...

Sadece anılardan oluşan toplu bir ses geçidi gibiydi karanlık tünel. Sonundaki ışığa ulaştığında dev gibi bir sahne karşıladı Yeşim'i. Kalabalık coşkuyla tezahürat atıyordu. O da kalabalığın içindeydi. Bir sürü yüz, yankılanan sesler... Sahnede gün ışığını üzerine toplayan parlak bir şey dikkatini çekti.

Bir gitar. Ve Kutup Yıldızı.

Harley Davidson'a dikkatle baktı. Onun motorsikletiydi bu. Arkasında, kullanmayı öğrenirken yaptığı ilk büyük kazadan kalma izler vardı. Ve Poyraz'ın ona verdiği taş, motorsikletin sol koluna asılı halde öylece duruyordu. İki kişi onu omuzlarına aldı. Kalabalık uğulduyordu. Ellerin üzerinde bir rockstar gibi sahneye gönderiliyordu Yeşim. Mutlu hissediyordu.

Kolyeyi boynuna geçirdi, Kutup Yıldızı'nın selesini okşadı ve gitarı eline alıp inceledi. Nefesi kesildi. Bu bir Gibson Les Paul'dü. Slash'ın kullandığı gitarlardan biri. Sarı bir ışıkla aydınlanan sahnede daha etkileyici görünüyordu. Eline aldı. Kalabalık coştu.

Sweet Child O'Mine binlerce kişi tarafından coşkuyla seslendirilirken daha önce bu kadar büyük bir sahneye çıkmamış olan Yeşim zevkten kendinden geçmek üzereydi.

☆☆☆☆

"Allahım o ne güzel rüyaydı öyle.." Uykusunda sırıttığı için yüz kasları ağrımaya başlamıştı. Arkadaşları uyurken o da kalkıp Beyaz Oda'da bir tur attı. Duşa ihtiyacı vardı ve köşedeki düğmelerden birine basarak duşakabininin gelmesini sağladı. Perdeleri çekti, sıcak suyun onu rahatlatmasına izin verdi. Kurulanıp bitişiğindeki giyinme kısmına geçti. Çamaşırları yıkanmış ve ütülenmişti. Islak saçlarıyla pembeleşmiş yanakları ona çocuksu bir hava vermişti. Saçlarını tararken Poyraz'ın yatağından kalktığını hissetmedi. Poyraz yanına geldi ve Yeşim'in yanağına bir öpücük kondurup hemen geri çekildi. Yeşim gülümsedi.

"Korkma, seni dövmem."

"Ondan değil saç spreyin ağzıma geldi." dedi Poyraz. Yeşim berrak bir kahkaha attı. İşini bitirip koltuklara geçti. Poyraz da yanına oturdu. Yeşim başını omuzlarına dayayınca bütün vücudunda bir karıncalanma hissetti. Yeşim de aynı şekilde hissediyordu. Bir süre konuşacak bir şey bulamadılar.

Yeşim'i gözleri üzerini açmış olan Merve'ye takıldı. Kafasını kaldırıp kızın nefes alıp verişini bir süre izledikten sonra ayağa kalktı. Merve yorganını yatağından aşağıya tekmelemişti. Arkadaşının açılmış üzerini örttü ve Poyraz'ın yanına döndü.

"Hiç uyanmadı." dedi Poyraz. Yeşim soru sorarcasına sevgilisine baktı.

"Uyku zamanı boyunca yani. Genelde uyanır ve bir tur atıp geri uyurdu. Galiba zaman zaman tekrarlanan uyurgezerliği de ortadan kalktı."

"Peki sen niye uyumadın?" dedi Yeşim. Poyraz cevap vermedi. Yeşim'i saçlarından öpüp arkadaşlarına bakmaya devam etti.

Bir süre sonra "Sadece seni izliyordum. Sen yanımdayken rüya görmek istemedim. Görev rüyası bile olsa, az bir uykunun bana yeteceğini biliyorum." dedi.

Yeşim gülümsedi ama asıl nedenin bu olmadığını biliyordu. Ama Sezgin konusunu açarak Poyraz'ı üzmek istemedi. Yatakların birazcık ötesinde parlayan bir şey gördü.

"İpucumuz geldi. Gidip bakalım mı?"

Poyraz gözlerini kıstı. Yeşim ayağa kalkıp ipucuna doğru yürümeye başlamıştı bile. Her adımda heyecanı daha da artıyordu.

Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin