56. Bölüm

94 16 16
                                    

"Poyraz? İyi misin?"

"Sanmıyorum." dedi Poyraz. Yutkundu. Sezgin'in yaşaması bir yana, anlatmaya çalıştığı şeylere takılmıştı, bu yüzden aldığı habere sevinenemişti bile.

'Kızıl Anka sağlam yapısına rağmen örümceklenmeye başlıyor. Bütün önlemleri aldık ancak özellikle dünyayı kontrol etmek isteyen bir grubun yapılaşmayı ele geçirmeye çalıştığına dair önemli istihbaratlar var.'

Böyle bir şey olabilir miydi? Eğer gerçekten böyle bir durum varsa Kızıl Anka şu an bu insanları temizlemeye çalışıyor olmalıydı. Bu da zaman yolculuğu projesinin belki de tamamlanamaması ihtimalini...

Düşünmeyi bıraktı. Bu şekilde düşündüğü zaman görevi tehlikeye atabileceğini biliyordu. Arkadaşlarına döndü.

"O kadar da önemli bir mektup değil. Sadece yaşadığını ve beni çok özlediğini yazmış."

'Yalan söylüyor.' diye düşündü Yeşim. O mektupta bir şey vardı. Poyraz'ın buz kesmiş ellerini tuttu.

"Hadi o zaman. İçeri girip şu işi halledelim."

Gece kulübü fazla izbe bir yerdeydi. Duvardaki resimlere bakarak burada bir yerlerde kayıt stüdyosu olabileceğini tahmin ettiler. Orada çalışan bir kadın neden geldiklerini öğrenince onları kırmızı siyah döşenen loş bir kulise aldı. Kulisin duvarlarında harika gitarlar asılıydı. Yeşim gitarlara aşık olmuştu. Bir gitarı incelerken Alman aksanlı tok bir ses Yeşim'e ulaştı. Sesi tanımak bile Yeşim'in kalbine indirebilirdi.

"Beğendin mi?"

Arkasını döndüğünde James Hetfield'in gülümseyen yüzüyle karşılaşan Yeşim'in o anki heyecanı net olarak anlatılamazdı.

"Bu.. Bu bir ESP Black Explorer." dedi. James güldü.

"Ben ona kısaca Eagle diyorum. Diğerlerini görmek ister misin?"

"Bay Hetfield." dedi Mehmet. "Bizim sizinle konuşmamız gereken..."

"Önemli şeyler bekleyebilir evlat" dedi James. "Öncelikle bu hevesli genç kızın nasıl gitar çaldığını görmek istiyorum."

"Hayatta çalamam." dedi Yeşim. Panik olmuştu. "Sizin gibi bir usta karşısında olmaz. Üstelik bu gitar... Sol el için.."

"Sağ elini kullanıyorsan onun için de gitarlar var burada." dedi James. Poyraz gülerek lafa karıştı.

"Gibson da sol el içindi Yeşim. Onu gayet güzel çaldın."

Yeşim sinirden ve utançtan kızarmıştı. Israrlara daha fazla dayanamayacağını biliyordu. Nothing Else Matters'in introsunun bir kısmını hatasız çaldı. Elleri terlemişti. Hetfield alkışladı.

"Bravo. Güzel çaldın küçük kız. Belki Kirk'un yerine seni alabiliriz."

Yeşim daha da kızardı. James şakasını sürdürmedi.

Bir koruma ordusu eşliğinde Michael Jackson'un binaya girdiği öğrenildiğinde grup daha da heyecanlandı. Michael hayranlık uyandırıcı gülümsemesiyle salona girdiğinde herkes ayağa kalktı. James ve Michael kısaca selamlaştılar. Michael gençleri şöyle bir süzdü.

"Demek bu gençler bizimle görüşmek istemişler." dedi. Kıvırcık saçlı bir kadın onaylarken elindeki not defterine bir şeyler yazmakla uğraşıyordu. Michael ona gülümseyerek baktı.

"Beni bir yerlere yetiştirmeye çalışan bu kadar insan varken endişelenmeme gerek yok. Yine de insan işini iyi yapmalı. Hoş geldiniz."

"Merhaba bay..." diyecek oldu Mehmet. Michael gülümseyerek elini salladı.

Zaman Yolcuları [ZAS -2] (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin