4K olmamıza son beş okuma varken dayanamıyorum ve yeni bölümü atıyorum...
16.BÖLÜM
Sabah erkenden kalkıp mutfağa inmiş ve Nur'un yanında yerimi almıştım. O da Sevim teyzeden erken kalkıp kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Yanında yerimi alınca başta erken kalkmama şaşırsa da sonrasında gülüp elime bir iş vermişti. Tüm gece aralarına katılıp katılmama konusunda düşünüp dursam da en nihai karara sabaha karşı ulaştım. Eğer ki buradan gitmek istiyorsam emin ve güvenilir adımlar atmam gerekiyordu. Atacağım adımlar Sevim teyze ve Nur'un rotasında olduğu için onlarla da aramı ne iyi ne de kötü tutacaktım. Mükemmel dengenin, beni mükemmel sonuca ulaştıracağına inanıyordum.
"Seni yataktan kazımak için iyi planlarım vardı oysaki. Kalkmanı beklemiyordum," dedi gülerken. Ocaktaki haşladığı yumurtalara bakarken bir gözü de benim üzerimdeydi. Elimdeki domatesin kabuklarını doğrarken tebessüm edip kafamı salladım yavaşça.
"Mutfağa girdiğimde verdiğin tepkiden anlamıştım beni beklemediğini. Ama söz vermiştim bir kere. Artık başka bir zaman kazırsın yataktan," meydan okurcasına kaldırdığım kaşımla Nur'a baktım. Gözleri, davetkâr bir şekilde kısıldı yavaşça. Bana cevap vermesini beklerken haince gülümsemişti. Yaptığı işe geri dönerken aklında ne türlü hain planların olduğunu tahmin edemiyordum. Dişli bir kızdı. Sarf ettiği kelimelerden anlaşıyordu.
Mutfakta kahvaltıyı Nur'un yardımıyla hazırladıktan sonra salondaki büyük masaya hazırladıklarımızı yerleştirmeye başladık. Masanın neredeyse tamamını doldurduktan kısa bir süre sonra Sevim teyze merdivenlerden aşağıya iniyordu. Tülbentini düzeltirken başını kaldırınca beni gördü ve duraksadı. Aşağıya inmeme anlam verememişti belli ki. Tebessüm edip "Günaydın," dedim usulca.
Bir haftadır günaydın diyen hep Sevim teyzeydi. Ona cevap vermeyip sessiz kalmayı tercih etmiştim. Her seferinde gözümü ondan kaçırmıştım. Ama bugün onlara karşı biraz daha farklı bir tutum sergilemeye karar vermiştim. Madem Murat Bey benimle konuşmalarına izin vermişti bende bu fırsattan yararlanacaktım elbet. Koca evde yapacak tek şeyim oturmaktı. Gülen iki insan yüzü görmek bana da iyi gelecekti.
"Günaydın kızım," şaşkınlığını hemen üstünden atan Sevim teyze devam etti gülerek konuşmasına "Aşağıya inmişsin. Ne iyi etmişsin kızım. Olur mu öyle odada bir başına," yanıma gelip elini omzuma koymuştu.
Sevim teyzenin şefkati karşısında utanmıştım. Bir hafta boyunca Murat'a olan nefretim yüzünden kadını görmemezlikten gelmiştim. Gerçi bana yardım etmemelerini halen daha kasıtlı olduğunu düşündüğüm için vicdanım ve aklım arasında onları dengesiz bir yere koydum. Onlar hakkında iyi ya da kötü bir düşünceye sahip olmadan buradan ayrılsam bana yeter de artar.
"Kahvaltıyı sen mi hazırladın kızım? Allah Allah! Kalkmadı mı bizim zilli? Akşam da söylemiştim oysa ki kalk hazırla kahvaltıyı diye. Dur ben gidip uyandırayım şunu," arkasını dönüp merdivenlere yöneleceği sırada
"Yok, Sevim teyze! Kalktı. Onunla birlikte hazırladık," tam bu esna da mutfaktan çıkan Nur:
"Kızarmış ekmekler de geldi. Günaydın hala," dedi Sevim teyzeye gülerek. Nur'un kalkmış olduğunu gören Sevim teyze rahatlamıştı.
"Sana da günaydın. Eksik bir şey var mı Nur? Saat geldi. Murat Bey iner birazdan," dedi masayı kontrol eden Sevim teyze. Murat'ın da aşağıya inecek olmasını aklıma hiç getirmemiştim. Evde olmadığını sanıyordum. Midem onun adını duyunca düğüm düğüm olmuştu. Kahvaltıyı hazırlarken ki iştahım yok olmuştu birden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehvetin Esiri
General FictionGidenin beni bulmadığı bir dünyada toy halimle hayata tutunmaya çalışırken bir gecede tüm hayatım değişti. Attığım çığlıklar susturuldu, gözyaşlarım görmezden gelindi ve canıma can katarak ölümün eşiğine doğru sürüklendim. Yaşatmam gereken bir konum...